kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Ağustos 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Hissede vadeliyi kaybeden İMKB geleceğini kaybeder mi?

İstanbul Borsası hisse senetlerinde vadeli işlemleri başlatmak için mart ayında SPK'ya başvurmuş. CNBC-e'de Yatırımcı Kliniği'nin konuğu olan MKB Başkanı Hüseyin Erkan, hisse senetlerinde vadeli işlemin, spot piyasadan kopuk olmaması gerektiğini, bu nedenle İzmir yerine İstanbul Borsası'nda işlemlerin başlatılmasının uygun olacağını söyledi. İzmir Vadeli İşlemler Borsası'nın kuruluş amacının finansal enstrümanlar değil, tarımsal ürünlerde vadeli işlem olduğunu belirten Hüseyin Erkan, "Eğer siz vadeli piyasadan vergi almaz, hisse senetlerinin vadeli işlemlerini de spot piyasadan kopartırsanız, spot piyasanın likiditesini kurutursunuz" dedi.
Hüseyin Erkan, İMKB'de yeni bir pazar yapılanmasına gideceklerini, bu çerçevede ayrı bir borsa olarak kurulmasından vazgeçilen gelişmekte olan işletmeler piyasasını da oluşturacaklarını belirtti. Yeni pazarlar oluştururken piyasa yapıcılığı sistemini de kuracaklarını anlatan Hüseyin Erkan, bununla likiditesi olmayan veya çok az olan hisse senetlerine belli bir canlılık getirmeyi amaçladıklarını ifade etti.

- Piyasa yapıcılığı- İMKB'nin işlem hacmi düşük hisse senetlerinde piyasa yapıcı, yani her gün belli bir hisse senedinin belli olan aracı kurum tarafından alım ve satım tekliflerinin verilmesi boşuna değil. Çünkü borsadaki işlem hacminin büyük kısmı büyük hisselerde gerçekleşiyor. Günlerce, haftalarca işlem görmeyen küçük hisse senetleri bulunuyor.
Bunun nedenlerinden birisi piyasanın giderek yabancı yatırımcı hakimiyetine geçmesi. Genelde kurumsal yatırımcılardan oluşan yabancıların tercihi de büyük şirketlerden yana.

- Vergi ve kaldıraç etkisi- Buna karşılık, daha çok küçük hisse senetlerde kalan yerlilerin, işlem hacminin azlığından dolayı en küçük hareketleri de göze batıyor. Dolayısıyla yerliler ve spekülatörler küçük hisselerden kaçınıyor. Bu hisseleri halka arz eden şirketler de, bununla yetinmek durumunda kalıyor. Arz tamam olsa bile borsada 'işlem yok' bir durumla karşılaşıyoruz.
İMKB'de büyük hisseleri yabancılara kaptıran, küçük hisselerde de işlemleri göze batan yerlilerin, bir dezavantajı da yüzde 10'luk vergi.
Her ne kadar stopaj yoluyla kesilse de, kâr üzerinden yüzde 10 ciddi bir yük. Bu yük yabancılar ve vadeli piyasa işlemleri için sıfır.
Çünkü, 2008 sonuna kadar Vadeli İşlemler Borsası'nda vergi yok. Üstüne üstlük bire on kaldıraç oranı var. Yani bir sermaye ile 10 katlık risk alınıyor. Halbuki İMKB'de ancak bir birimlik işlem yapılabiliyor. VOB kadar risk alabilmek için 9 birimlik kredi kullanmak ve bunun faiz yükünü taşımak gerekiyor.

- Bölünme yaratır- Şu anda VOB'da vadeli işlem ancak borsa endeksi ile mümkün. Zaten VOB'un işlemlerinin yüzde 95'i de borsa endeksini alıp satmak yönünde. Kuruluş amacı olan tarımsal ürünlerdeki vadeli işlemler hemen hemen sıfır düzeyinde. Tabii işlem hacminin yüzde 95'i İMKB ürünlerinde olunca VOB hisse senetlerinin vadeli işlemlerini de yapmak istiyor.
Ancak bu durum dönüp ana piyasayı vurabilir. Çünkü aynı tutardaki işlemler için İMKB'de 10 liralık nakit gerekiyorsa VOB'da 1 liralık nakit yetiyor. Üstelik kazanç İMKB'de yüzde 10 vergiye tabi, VOB'da sıfır... İşlemlerin vadeli piyasaya kayması, spot piyasayı bu nedenle vurur. Spot piyasaya dayanmayan veya ana piyasası olmayan bir piyasada da vadeli işlemler sağlıklı bir temele oturmaz.

- Sonuç belli değil mi?- Yerli bireysel yatırımcılar geçmişte borsadan büyük zarar gördüler. Son yıllarda, İMKB, yatırımcısını artıramıyor. Böyle bir yatırımcı kitlesini, şimdi enstrümanlar ve vergi yoluyla daha riskli bir piyasaya, doğru itiyor. Sonucun ne olacağı İMKB örneğinden aşağı yukarı belli. Dünya borsalarının birleşmeye doğru gittiği, İstanbul'un finans merkezi olması için Ankara'dan SPK'nın, Merkez Bankası'nın ve diğer finansal kamu kuruluşlarının taşınmasına, borsanın likiditesinin İstanbul'dan İzmir'e kaydırılması uymuyor. İstanbul Borsası geçmişinde ilk kırılmayı mali özerkliğini kaybederek yaşadı. Eğer hisse senetlerinde vadeli işlemleri kaptırırsa ikinci ve sonuncu kırılmayı da yaşar.

- Sonuç- "Ağaca balta vurmuşlar; 'Neyleyim, sapı bendendir' demiş." Türk Atasözü