kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Ağustos 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Bunun adı: Arsa spekülasyonu

Filika testinde, kum torbası yerine insanlar kullanıldığı için Tuzla'da 3 kişi öldü. Gönül isterdi ki, işveren çıksın ortaya, hatasını itiraf etsin, "Her türlü cezaya razıyım" desin. İşçilerin ailelerine, onların ömür boyu geçimlerini temin edecek paralar versin. Kısacası, çırpınsın, didinsin, bir şeyler yapmaya uğraşsın. Oysa meydanda görünmüyor bile.
Gelelim, Şaban Dişli olayına... CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu, "Rüşvetin belgesi"ni gazetecilere dağıtarak, bir iddia ortaya attı. Konuyu özetleyelim: Londra Asfaltı'na cephesi olan Silivri'deki 30 dönümlük arsanın 3 milyon 450 bin dolardan alımı için, köylülerle, 16 Mayıs 2006'da sözleşme imzalanıyor ve 100 bin YTL kaparo ödeniyor. Bu işte, arsayı bulan Aziz Sezginer, Mehmet Levent Solak ve Akademi Ofset'in sahibi Mehmet Karasu ortak. Ama, kimse elini cebine atmıyor. Köylüye verilecek para için kredi aranıyor. Önce, Şekerbank'a gidiliyor, sonra Vakıfbank'a. Her ikisinden de ret cevabı alınıyor. Sonunda Denizbank'tan, 2.2 milyon dolarlık kredi temin ediliyor. Para bulununca, arsa bedeli olan 3 milyon 450 bin dolar, arazi sahiplerine ödeniyor. Aynı arazi, bir yıl sonra, 2007'de, 13 milyon dolara Tesco Kipa Kitle Pazarlama AŞ'ye satılıyor.
Çünkü bu arada, 12 Nisan 2007'de, söz konusu arsa, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından 1/50.000 ve 1/25.000 Nazım İmar Planı'na uygun olarak "ticari alan" kapsamına alınıyor ve inşaat alanı % 40 artırılıyor.
Bence, ortada bir rüşvet yok. Bir ortaklık söz konusu. Denizbank'tan kredi temininde Şaban Dişli rol oynamış da olabilir. 1 milyon dolarlık belge, belki de gerçekten verdiği teminatın karşılığıdır.
Ama hani, Dişli siyasete girince, hisselerini aile fertlerine devretmek suretiyle ticaretten tamamen ayrılmıştı?
Ayrıca, ortada bir başka nahoş durum daha var: Evet...Büyükşehir Belediyesi nezdinde torpil kullanılıp, arsa, ticari alana sokulmak suretiyle inşaat emsali artırılmamış. Çünkü, zaten 2004 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın hazırladığı 1/50.000 ve 1/25.000'lik nazım planlarda, bölge ticaret alanına alınmıştı. Fakat, köylü bunu bilmiyordu. Onun saflığından istifade edilerek arsası ucuza kapatılıyor; akabinde 3-4 misli değerle bir başkasına satılıyor. Bu işlem, köylüyü kandırarak, köylüyü uyutarak yapılan bir "arsa spekülasyonu"dur. Ve bu işe de, "garip gurebanın, fakir fukaranın" partisi AK Parti'nin genel başkan yardımcısı ortak olmuştur.
Şaban Dişli'nin bir basın toplantısı düzenleyerek, şeffaf bir biçimde bütün soruları cevaplandırması gerekiyor. Ama o da, tıpkı tersane sahibi gibi ortalarda görünmüyor.