kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Ağustos 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Üç Kıbrıs...

"Abhazya ve Güney Osetya bölgenin yeni KKTC'leri olur..."
Sözün sahibi, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı'nın önemli bir ismi...
Kosova'nın bağımsızlığının tanınmasının hemen ardından yaptığımız sohbette, gelecekte nelerin olabileceğini yukarıdaki cümle ile özetlemişti.
Abhazya ve G.Osetya bugün gelinen noktada, her ne kadar KKTC düzeyine gelmemiş olsa da bu hedefe süratle ilerleyen iki toplum durumunda...
Yani, bağımsızlıklarının kabulü uzun süre alacak olsa da Gürcistan'dan kopup, ayrı devlet gibi davranma hakkını yakaladı.
O gün Kıbrıs'ta Makarios'un yaptığı hatayı, bugün Saakaşvili gerçekleştirdi.
Uzun süredir isteyip de elde edemediği fırsatı Rusya'ya eliyle teslim etti.
Bundan böyle bölgede Rusya istemediği sürece Gürcistan'ın bir daha Abhazya ve G.Osetya'ya girme, hatta hak iddia etme şansı kalmadı.
Bu kayıplara "Yukarı Kodor" örneğinde olduğu gibi, yenilerinin eklenmesi olasılığı da yüksek.

ABD'ye güvenen...
Ayrıca, eski Sovyetler'den ayrılıp bağımsızlığını kazanan devletlerin veya herhangi bir özerk cumhuriyetin, "ABD veya Batı'lı bir ülkeye sırtını dayayıp, Rusya'ya karşı hareket etme" cesaretini göstermesi olasılığı da bitti.
Yine, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için oluşturulan birçok uluslararası organizasyonun içinde bulunan ancak etkinliği az olan Rusya'nın da gücünü artırdı.
Kabul etmek gerekir ki G.Osetya olayının Gürcistan'a maliyeti bunlarla sınırlı kalmayacak.
Elektrik ve doğalgaz ihtiyacının büyük bölümünü Rusya'dan sağlayan Gürcistan'ın, yaklaşan kış koşullarında enerji ihtiyacını nereden karşılayacağı da ayrı bir sorun olarak karşısına çıkacak.
Görülüyor ki Devlet Başkanı Saakaşvili'nin koltuğunda daha uzun süreli oturma şansı olmayacak.

Denge politikası
Rusya-Gürcistan savaşının Türkiye'ye yansımalarına gelirsek...
MHP milletvekili Deniz Bölükbaşı anlattı.
Önceki gün güneydeki bir tatil köyünde Rus ve Gürcü turistlerin yumruklaşmasına tanıklık etmiş.
Bu tip olaylara yakın gelecekte sıklıkla rastlanırsa şaşmamalı.
O nedenle Erdoğan Hükümeti'nin bıçak sırtındaki denge politikasını çok iyi götürmesi gerekiyor.
Bu politika sadece iki ulusun arasındaki problemle de sınırlı olmayacak.
Gürcistan, Abhazya kökenli vatandaşlarının arasındaki gerilimi en aza indirmek için de çaba göstermek zorunda kalacak.
İşin bir diğer tarafı da, gelecekte Abhazya ve G.Osetya yetkilileriyle kurulacak temaslarda ortaya çıkacak.
Çünkü bir yanda toprak bütünlüğüne saygı göstermek isteyeceği Gürcistan; diğer tarafta ise bağımsızlık yolunda ilerleyen Abhazya ve arkasındaki Rusya ayracında kalacak.
Türkiye'nin bu ayraçtan kurtulmasının tek yöntemi Balkanlar'da olduğu gibi "Kafkas İttifakı" oluşturmak.
Başbakan Erdoğan'ın da dün vurguladığı gibi bu sağlanabilirse, içinde ABD, AB de bulunursa Kafkaslar'da barış için iyi bir zemin yakalanmış olur.
Bu oluşum da en çok Türkiye, Ukrayna, Ermenistan ve Azerbaycan'a yarar.
Ancak, bu oluşuma Rusya'nın ne diyeceğini de iyi tahlil etmek gerekiyor.
Hatta Blackseafor'un (Karadeniz Gücü'nün) oluşumunda olduğu gibi bu oluşumu birlikte yaratmak lazım.
Yoksa bölgenin sıcak ve gerilimli ortamında, bazen iyi niyetli gerişimler karşı tarafın olumsuz algılamasına da yol açabilir.