kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Ağustos 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Hoş geldin Ali Kemal dostum!.

Tatil dönüşü hoş bir sürpriz buldum İstanbul'da.. İstanbul kent içi trafik denetimi, Sevgili dostum Ali Kemal Hancı'nın sorumluluğuna verilmiş. Ali Kemal Hancı, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılarından.. Tanıdığım en iyi trafikçilerdendir.. İyi yetişmiştir. Yetmez.. Kendisini yetiştirmeye devam eder. Okumayı sever. Mesleğindeki gelişmeleri yakından izler.
Bu kadar iyi yetişmiş trafikçi, neden uzmanlık isteyen trafik işlerinde kalmaz..
Ülkemdeki sistem bozuk da ondan.. Aslında bu ülkede trafiğin ayrı bir genel müdürlük olması ve elemanlarının meslek yaşamları boyunca bu dalda kalmaları gerekir. Trafik, bilgi kadar deneyim de ister çünkü..
Çok uğraştım. Emniyet Genel Müdürlüğü bir müsteşarlığa dönüşsün ve Trafik ayrı genel müdürlük olsun diye.. Nerdeyse başarıyordum da.. Tasarı hazırlandı. Meclis'e sevk edildi, ama o zamanlar Emniyet Genel Müdürü olan bir başka dostum Mehmet Ağar, bol bütçeli, bol araçlı trafiği elinden kaçırmak istemedi, taş koydu, yasadan bu madde çıkarıldı.
Sonuç..
En iyi trafikçiler, trafikle uğraşmaz oldular..
Örnek.. Bu ülkede trafik sorununa gerçekten büyük çözümler getirebilecek, çok iyi yetişmiş bir uzman, Şevket Ayaz, tamamen başka, hatta politik sebeplerle kızak görevler verilip emekli oldu..
Şimdi Ali Kemal Müdürden yararlanma zamanı.. Bilgi, görgü ve deneyimleriyle İstanbul trafik sorunlarına biraz olsun rahatlık getireceğine inanıyorum.
Çözüm getiremez.. Çünkü sistem çözümsüzlük üzerine kurulmuş..
İstanbul'da trafikten kim sorumlu?.. Belediye mi?.. Valilik mi?.. Bir de Ukame var.. Ulaştırma Komisyonu.. Bir düzeltme mi yapacaksınız..
Evrak daire daire, imza imza dolaşmaktan, komisyon raporları beklemekten eskir..
Çözüm bir "İstanbul Trafik Otoritesi" kurulması ve atanması ile mümkün.. Bir tek yerde verilecek karar ve anında uygulanacak..
Örnek vereyim..
Bu kentte trafik tıkanmasının en büyük sorumlusu, trafik lambaları.. Özellikle Boğaz yoluna 50 metrede bir dikilmiş bu lambalar, kime, neye hizmet eder bilmem ama, bu lambaları üreten, ithal eden, oralara getirip dikenleri zengin ettiği mutlak..
Beşiktaş-Karaköy arasını felç eden kilitlenmenin sorumlusu bu lambalar.. Bir gün tümünü söndürüp deneyin. O trafiğin ne kadar rahatladığını göreceksiniz..
Sahil yolu da öyle.. Balta Limanı-İstinye arasında durup dururken trafiği durduracak kadar yavaşlatanlar, hiç olmaması gereken lambalar..
Hadi bunları elemeye, bir tekini, sadece birini kaldırmaya karar verin bakalım çözüm için, kaç ayda uygulayabilir, hatta uygulayamazsınız..
Yahu niye Amerika'yı yeniden keşfediyorsunuz.. Londra, Paris, New York, Los Angeles nasıl çözmüş işi.. 40 ayrı otorite, bir de altı ayda karar alan komisyonla mı?.
Yani Ali Kemal'in elinde geçin sihirli değneği, "Değnek" yok..
Ne var?..
İyi niyet.. Gerekirse 24 saat nefes almadan çalışma.. Devlete saygı, vatandaşa sevgi.. Bilgi, görgü..
Onu bekleyen ilk işi söyleyeyim..
Trafik polisine saygınlığını yeniden kazandırmak..
Bugün bu kentte insanlar trafik polisinin gözünün içine baka baka suç işliyor ve ceza görmeyeceklerini biliyorlarsa, iş zaten çürümüş demektir.. Ve de öyle.. Suç polisin gözü önünde işleniyor. Polis umursamıyor bile..
Vatandaşın yorumu email ile bana ulaşıyor..
"İstanbul Emniyeti çok ciddi çabalar sonucu rüşveti büyük ölçüde engelledi. Avantası kesilen trafik polisi de ipin ucunu koyverdi.."
Dehşete bakar mısınız?..
Geldiğimiz noktaya bakar mısınız?.
Şimdi "Polis" deyince bunu düşünüyorsa vatandaş, o polisi sayar mı, sever mi, dikkate, ciddiye alır mı?.
İstanbul'da önce polis üniformasının saygınlığı geri gelmeli.. Bunu sağlayacak şey de, bir yerde eğer polis varsa, onun orda var olduğunu vatandaşa yeniden göstermek, kabul ettirmek.. Polisin olduğu yerde cezasız suç oranını sıfıra yaklaştırmak..
Bunu sağlayacak şey, polise, görev ve üniforma bilincinin verilmesi..
Yani.. Okulda öğretilen, ama kent sokaklarına çıkınca unutulan bu çok önemli eğitimin iş başında yeniden başlaması, sürdürülmesi ve denetlenmesi gerek..
Ali Kemal'in ilk görevi trafik polisine, bugün sıfırlanmış saygınlığını yeniden kazandırmak olmalı..
Algılanan yakalanma riskinin nerdeyse sıfıra düştüğü kentimizde, bu çok önemli bir aşama olacak..
Zor.. Ama benim sevgili kardeşim büyük aşamalar kaydedecektir, inanıyorum.
Hoş geldin, Ali Kemal!..