"Onlar 1 adım atsın ben iki adım atarım"

Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon anlattı. Bodrum yöre halkına, turizmciye önceleri 6 ay çok güzel bir gelir getirirmiş. Sonra turizm bölgeleri artınca ve bazı yanlışları da ardı ardına yapınca Bodrum'da turizm 2.5 aya sıkışıp kalmış.
Bodrum'da turizmi önce belki 6 aya ve sonra 12 aya çıkartmak için Kempinski Hotel Babaros Bay'ın ve Bodrum Ticaret Odası'nın öncülüğünde kalabalık bir grup geçtiğimiz günlerde bir araya geldi. Prof. Dr Aydın Ayaydın'ın yönettiği toplantının bir tarafında ulaşımın olmazsa olmaz isimleri vardı.
Bodrum'a sonbahar ve kış aylarında da turistlerin gelmemesinin en önemli sebeplerinden biri kuşkusuz birden bıçak gibi kesilen uçak seferleriydi. O gün THY Başkan Vekili Hamdi Topçu'dan, Devlet Hava Meydanları Genel Müdürü Orhan Birdal'a, Bodrum'a kışın neredeyse tek uçan uçak firması olan Onur Air'in Genel Müdürü ŞahabettinBollukçu'dan Free Bird Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Cem Yiğit'e kadar pek çok hava yolu şirketini temsil eden üst düzey yöneticiler bir masanın etrafındaydı.
Sadece onlar değil, Bodrum'da turistleri 12 ay ağırlamak üzere her türlü hazırlığı yapmış olan The Marmara Oteli, Sea Garden, Azka Otel, Dedeman, Mövenpick gibi otellerin üst düzey yöneticileri de TURSAB yöneticileri ile tur operatörleri de aynı masada buluşmuştu.

10 saat uçmayı kim ister?
Kempinski Oteli'nin Genel Müdürü Axel Ludwig'e göre kışın güneş yüzü görmeyen ve tatillerinde daha ılıman yerlere gitmek isteyen Kuzey ve Doğu Avrupalı turistlerin Bodrum'u tercih etmemesi için hiçbir sebep yoktu. Ama gelin görün ki, Bodrum'a yazın binlerce uçak gelirken, kışın bu sayının 20'yi dahi geçmemesi nedeniyle gelen misafirler en az 10 saatlerini yollarda geçiriyordu ve bu da Bodrum'dan vazgeçmelerine neden oluyordu. Ludwig, 'On saat uçacaklarsa o zaman Kanarya Adaları'nı ya da Karaibler'i düşünmeye başlıyorlar' diyordu.
Yani Bodrum'da kışın da misafir ağırlamak için ilk önce ulaşım sorunu çözülmeliydi.
Devlet Hava Meydanları'nın kışın biraz daha indirimli tarife uygulaması bu soruna bir nebze çare olabilecekti. Zaten Genel Müdür Birdal, 'Bodrum için bir adım onlar atsın, ben iki adım atmaya hazırım. Zaten bazı indirimleri de yapmaya başladık' diyerek özellikle uçak şirketlerini sevindiren bir açıklama yaptı. Peki ya otellerin durumu nasıldı?
Anladığım kadarıyla bazı turistler otellere doğrudan rezervasyon yaparken, 'Geçen kış geldiğimizde çok üşüdük, otelinizi iyi ısıtıyor musunuz' gibi sorular soruyormuş. Neyse ki Axel Ludwig'den öğrendiğime göre, Kempinski ile birlikte Bodrum'da on otel kışın da misafir ağırlayacak yatırımları yapmış durumda. Ama tabii sadece ulaşım ve otellerin standartlarının yükseltilmesi de Bodrum'a ilgiyi artırmayabilir.

Başkanlar niye gelmedi?
İlginçtir o gün öğrendim ki Dr. Ahmet Altı Parmak, Muğla'ya atanan ve İngilizce konuşan neredeyse ilk vali imiş. O gün ilginç tespitlerini anlattı ve başta kongre ve golf olmak üzere doğru yatırımlarla kışın Bodrum'un da cazibesi artan bir turizm destinasyonu olacağından söz etti. Ama daha çok da Muğla'nın eşsiz tarihi ve coğrafyasının gelecek olan turistlere iyi tanıtılması için topyekün girişimlerde bulunmanın önemine dikkat çekti. Muğla Valisi, yöreye özellikle İngilizce bilen polislerin atanması için de gayret gösterdiklerinden bahsetti. Hakikaten Bodrum'u ancak birlikte atılacak adımlar dünyaca tanınan bir destinasyon haline getirebilir ve bunu da yapacak olanların o gün o toplantıya katılanlar olduğuna eminim. Ama tabii tüm bu anlattıklarım yerel yönetimlerin işbirliği olmadan olmaz. Ne yazık ki o gün ki önemli buluşmada Bodrum belediyelerini sadece iki başkan temsil etti. Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan ve OrtakentYahşi Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'un dışında hiçbir belediye başkanı, Bodrum'a kışın da turist gelsin, tesisler açık olsun, Bodrum terk edilmiş bir kent görüntüsünden kurtulsun derdinde değildi galiba.