kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Ağustos 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Erken dünyaya gelen bebeğin yaşaması lüks mü?

ESRA TÜZÜN
Her yıl 150 bin aile erken doğan bebeklerini yaşatmak için savaşıyor. Bu savaşı kazanan çocukları, pek çok sağlık sorunu bekliyor..
İLİŞKİLİ HABERLER
Erken dünyaya gelen bebeğin yaşaması lüks mü?
Zekai Tahir Burak Doğum Hastanesi'nde çoğu erken doğan 28 bebeğin ölümü herkesi üzdü. Türkiye gözyaşları döktü. Ancak bu durumu daha önce yaşayan ailelerin acıları çok daha derin oldu. Türkiye'de her yıl 150 bin aile, erken doğan bebeklerini yaşatmak için yalnız başına mücadele veriyor. Adeta savaşıyorlar. Bu savaşın kazananları anne baba oluyor, kaybedenleri çocuklarının acısını çekiyor, bir de sakat kalan çocukları ile yaşamı sürdüren aileler var.

ZAR ZOR YAŞIYORLAR
Prematüre denen erken doğan bebeklerin yaşamları pamuk ipliğine bağlı. Çok çok iyi bakılmaları gerekiyor, kuvöz gerekiyor, özel doktor ve hemşire gerekiyor. Hepsinden önemlisi çok büyük bir maliyet gerekiyor. Onlarca hastalık onları bekliyor. Beyin kanaması, solunum yetersizliği, dolaşım yetersizliği, kalp hastalıkları, işitme kaybı, körlük, beyin hasarı, dikkat dağınıklığı, her şeyi geçseler bile okul başarısızlığı, hiperaktivite... Bebekler aslında çok dayanıklı. Yarıya yakını tüm bu engelleri aşıyor ve son derece sağlıklı olarak yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Bazı aileler, bebekleri doğduğu gün hastanede önlerine uzun bir liste halinde bu risklere katlanamıyorlar. "Çocuğum sakat kalacağına hiç yaşamasın" diye pes ediyorlar. Ünlü kadın doğumcu Dr. Alp Nuhoğlu bu görüşü savunan ailelerden biri oldu. Bebeği erken doğunca eşi Zeynep Tokuş hastanede yatarken, "bebeğim sakat olacağına ölsün" dedi. Bu söz çok tartışıldı, eleştirildi. Zeynep Tokuş, Alp Nuhoğlu çiftinin bebekleri yaşadı, üstelik sakat olmadı.

BEBEKLER KÖR OLMASIN
Ancak onlar kadar şanslı olmayan aileler de vardı. Alkan ailesi Türkiye'nin ilk tüp beşizlerini dünyaya getirdi. Bebeklerin beşi de erken doğdu ve bu nedenle aylarca kuvözde kaldı. Sonuçta Tufan erken doğduğu için kör oldu. Dünyayı hiç göremedi. Anne Semra Alkan, "Ne olursa olsun yaşamaları için dua ettim. Hâlâ da şükrediyorum" diyor. Kuvözden çıktıktan sonra bile risklerin bitmediğini anlatan anne Alkan, "Çocuklarım erken doğduğu için sekiz yaşına kadar pek çok hastalık riski ile karşılaştık. Biz pes etmedik, bugüne kadar ne kadar para kazandıysak hepsini onların sağlıkları için harcadık. Şimdi Tufan dahil hepsi okula gidiyor. Bu yıllar içinde erken doğan pek çok bebek ailesiyle tanıştım. Aralarından pes eden çok oldu. Kiminin parası yetmiyor ve bebekleri ölüyor" diyor.
Haberin fotoğrafları