Havanda su dövmek

Güngören'de faili şüpheli bir bombalı saldırının ardından dün yine İstanbul'da 1. Ordu Komutanlığı karargâhına yönelik olduğundan şüphelenilen havanlı bir saldırı denemesi...
Oyun açık.
Birileri bazen doğrudan, bazen taşeron kullanarak Türkiye'yi rayından çıkarmak istiyor.
Şimdi İstanbul'da Selimiye'ye havanlı saldırı girişiminde bulunulması tuhaf bir olay.
Saldırıyı gerçekleştirmek isteyenlerin amatör olduğu belli, çok şükür ki amatörler çünkü gencecik vatan evlatlarının ölümü engellenmiş oldu.
Ama hedefin tutturulduğunu göz önüne alırsanız, bugün nasıl bir Türkiye'ye uyanmış olabileceğimizi de düşünebilirsiniz.
Amaçları belli: Askeri tahrik etmek.
Şu anda en sıcak konu, bölücü terör.
Bu örgütle ya doğrudan ya da dolaylı ilişkileri olabilir veya buraya bulaşmış insanları kullanıyor olabilirler.
Adları Ergenekon veya Ergenekon kalıntısı olabilir.
Tek hedefleri var, demokratik süreci kesintiye uğratmak, AB ile zaten pamuk ipliğine bağlı ilişkileri bozmak, belki de NATO'dan kopulması...
Artık bir fark var. Failler yakalanmasa da meçhul kalmıyor.
Kimin neye oynadığını kamuoyu biliyor.
Giriştikleri her saldırı demokrasi cephesinin kararlılığını artırıyor, demokratik sürece kuşkulu bakan ama terörden iğrenen kesimlerin de fikrini etkiliyor.
Bunlar, kendilerini vatanın tek sahibi gören insanlar.
Onlar için bu bir savaş ve böyle bir savaşta 30-40 memleket evladının ölmesi teferruat.
Oysa onlar bizim çocuklarımız, Enver Paşa'ya öfkemiz ondan dolayı.
Derdimiz "Gençlerimiz ölmesin" derdi.
5 yıl önce olsa paniğe yol açacak bir saldırı söz konusu ama bugün rahatız.
Bombayı atanı olmasa bile attıranları, amaçlarını biliyoruz.
Sadece biz değil, tüm dünya biliyor.
Bunlar İttihatçı kalıntıları ve 1. Dünya Savaşı'ndan bu yana kazanma şansları olmadığını görmüyorlar, göremiyorlar, sadece masum insanların yaşamına kast ediyorlar.