kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Ağustos 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Acarkent'teki evinde 8.5 yaşındaki kızı Aslı Gönül ve eşi İpek Açar'la mutlu bir yaşam süren Kayahan: "İleride bir gün kızımın ve eşimin birlikte bir albüm yapmalarını ve gitar çalarak benim şarkılarımı söylemelerini çok isterim."

Hisar'da Türk bayrakları dalgalanacak

ECE SARUHAN - GÜNAYDIN
Popun beste üstadı Kayahan, yarın akşam Rumeli Hisarı'ndaki konserini Güngören kurbanlarına adayacak: Herkese Türk bayrağı dağıtacağız. Hep birlikte benim şarkılarımı seslendireceğiz. Konserin tüm gelirini Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağım.....
Ohayatının 43 yılını müziğe adamış bir adam... 'Kar Taneleri', 'Yemin Ettim', 'Odalarda Işıksızım', 'Bir Aşk Hikayesi', 'Seninle Her Şeye Varım Ben' gibi hiç eskimeyen şarkıların mimarı... Herkesin kalbine bir parçayla damga vurmuş durumda. Kendisi de bu durumun farkında. Bu yüzden parçalarına klip çekmeyi sevmiyor. İnsanlar onun şarkılarını dinlerken, zihinlerinde kendi filmlerini yaratsınlar istiyor. Sizi bilmem ama ben ne zaman 'Söz Güzelim'i dinlesem; Kayahan'ın bu isteği gerçek oluyor. İçimdeki romantik yönetmen, 'Sensiz hayat meleğim, var olamaz' diye avaz avaz bağırıyor... 'Yolu sevgiden geçen herkesle bir gün bir yerde buluşacağını' söyleyen Kayahan'la Acarkent'teki evinde buluştuk... Kendisi yarın akşam saat 21.00'de Rumeli Hisarı'nda vereceği konserin heyecanı ile dopdoluydu. Konserini Güngören'deki terör olaylarında hayatını kaybeden masum insanlara adayacaktı. "Bu bir dinleti değil, bir birleşi olacak. Türk halkı, ellerinde Türk bayrakları Hisar'da buluşup; hep bir ağızdan kardeşlik için şarkılar okuyacak" derken gözleri dolu doluydu. Sohbetimizin ortasında konu Nilüfer ile yaşadığı gerginliğe geldi. Kendisi eski dostuna, 'Ufak tefek yalanların, mühim değil olur canım' şarkısıyla seslendi. Onların yan yana gelip bu meseleyi çözmeleri; sadece Kayahan'ın değil, hepimizin dileği...

BİRLİKTE TEPKİ GÖSTERMELİYİZ
* Yarın Rumeli Hisarı'nda konseriniz var...
Evet; bu seneki Rumeli Hisarı konseri önce normal bir Kayahan konseriydi. İpek Hanım da konuk sanatçı olarak çıkacaktı. Güngören'de yaşadığımız acı hadiseden sonra, konseri iptal etmeyi düşündüm. Ama sonra susarak, bunu kabullenmiş olacağımıza kanaat getirdim ve Hisar'ı, Türkiye'nin fotoğrafı haline getirmeye karar verdim. Yarın akşam konsere gelecek herkese Türk Bayrağı dağıtacağız. Hep birlikte şarkılarımı seslendireceğiz. Konser; 'Hep Karanlık' adlı parçamla başlayıp bitecek. Bu olayı kullandığımı düşünenler olabileceği için konserin tüm gelirini Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağım. Zaten 1990 yılından beri bu vakıfla eleleyim. Üç altın, bir bronz, bir de gümüş madalya aldım ama konser vererek değil, bizzat bağış yaparak... Yarın akşam tüm Türkiye, Türk Bayrağı'nın altında, Kayahan konserinde birleşsin istiyorum. Liderleri de davet edecektim ama Yüksek Askeri Şura olduğu için bunu yapamadık. Bence konser gecesi Rumeli Hisarı'nda izdiham yaşanmalı. Bu acı karşısında böyle bir birliktelikle tepki göstermeliyiz.

* Eşiniz İpek Hanım kaç şarkı söyleyecek konserde?
Üç şarkı söyleyecek. Bunlardan biri benim çok sevilen bir parçamın İngilizce'ye çevrilmiş hali olacak. Bu konser bir dinletiden çok bir birleşi niteliği taşıyacak yani...

* Bu yıl Hisar konserlerinin startı Nilüfer'le verildi. Aranızdaki gerginlik hâlâ sürüyor. Nedir bu işin iç yüzü?
Kendisi insanları bilerek yanıltmaya çalışıyor. Aslında benim şarkılarımı söylemesi yasak değil. Sadece mahkeme kararına göre; söylemeden önce benim iznimi alması gerekiyor. Bizim kendisiyle yazılı plak anlaşmamız ve sözlü bir sahne anlaşmamız var. Bu da atla deve bir şey değildir, çok küçük bir şeydir. Çok üzülüyorum çünkü bizim için 'Bu kadar para kazandılar hâlâ para hakkında konuşuyorlar' diyenler var. Benim derdim para değil! Nilüfer Hanım insanları aldatmasın. Parasız halk konserleri için ondan para istemiyorum. Sadece benim şarkılarımı söyleyerek para kazandığı mecralar için kazandığının yüzde 10'unu istiyorum. Üstelik bu parayı Mehmetçik Vakfı'na sevap olarak bağışlayacağım. Halk şunu bilsin ki; benim kendisinden aldığım parayı cebime koyup yiyecek halim yok. Üstelik Mehmetçik Vakfı'ndan kendi bağışlarımla aldığım bir altın madalyayı Nilüfer'in bana ödeyeceği yüzde 10'larla ancak 5 senede alırım. Kendisi de şimdi 'Ben Kayahan'la böyle bir sözlü anlaşma yaptım ama istediği parayı vermeye mecbur değildim. Vazgeçtim sözümden' diyor. Benim parçalarım her dönem rekor kırmış şarkılardır.

İTİBARIM İADE EDİLSİN
* Nilüfer "Artık beni kesseler o şarkıları söylemem. Zaten seyircim de istemiyor" gibi şeyler diyor. Çok ağır cümleler değil mi bunlar?
İnsanın karısı, kocası, sevgilisi gibi seyircileri yoktur. İnsan seyircisini tanıyamaz, ne istediğini bilemez. Ben bu memlekette iki milyon tane plak satmış adamım; ben bile bilmiyorum. Çok komik bu! Ayrıca seyircisini Kayahan şarkılarından mahrum bırakan da ben değilim kendisi. Ben mahkemeyi kazanmama rağmen Nilüfer, 'Benim bu adama bir sözüm vardı. O sözümden geri dönmek isteyerek onu kızdırdım' desin ve bana yüzde 10 versin yeter. Bana itibarımı geri iade etsin. Kendisinden tek istediğim budur. Beni bazı insanların gözünde farklı tanıtmaya çalışıyor. Ben onu şahsına hiçbir şey söylemiyorum. Bu, mesleki bir hadisedir. Nilüfer'i hâlâ çok seviyorum. Bence boşa inat etmesin. Kendisi, 'Ben Kayahan şarkılarını tanıttım' diyor. 'Ne Oldu Can'ı, 'Bir Aşk Hikayesi'ni, 'Sabahlar Uzak'ı o mu söyleyip, tanıtmış? Ben sadece besteci değilim, ayrıca şarkıcıyım. Kendi şarkılarımı kendim de tanıtırım. Kendisi yeni şarkılarını tanıtsın önce...

UFAK TEFEK YALANLARIN...
* Şu an Nilüfer'e bir şarkınızla seslenseniz, hangisini söylerdiniz?
Ufak tefek yalanların mühim değil olur canım. (Gülüyor) Nilüfer bu inatçılıkla bana değil, kendine zarar verir. Yalancının mumu yatsıya kadar... Gerçek ortaya çıkarsa halk onu sevmeyecek zannediyor ama böyle bir şey yok. Eğer benim hatalarım varsa hemen söylesin, çıkıp 'Eşeklik ettim' diyeyim ve de özür dileyeyim. Yaptığı haksızlıklara bir son versin artık. Ben kendimi ispat etsem ne olur, etmesem ne olur? Nilüfer gittikçe batıyor. Niye yapıyorsun bunları kardeşim, hiç gerek yok ki! Mahkemeye, bana ait ödülü, yardım olsun diye bana verdiklerini söylüyor... O ödülün üzerinde İngilizce 'Şarkı Yarışması' yazıyor. Yani şarkıcı yarışması değil! Ama Nilüfer Hanım İtalyanca bildiği için anlayamamış herhalde. (Gülüyor) O zaman bana başka para yardımları da yapmışlar güya durumum iyi olmadığı için. Ayıp değil mi bunlar ya? Gelsin o zaman canlı yayına, haydi hodri meydan! Koyalım önümüze bütün belgeleri konuşalım. Bana halk önünde zedelenen itibarım iade edilsin!