kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Ağustos 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Vogue'un Genel Yayın Yönetmeni Anna Wintour hırslı karakteriyle Şeytan Marka Giyer filmine de ilham vermişti.

Nerede o eski Vogue?

Ayşe Ferhangil
Bir zamanlar dünya genelinde 3 milyon okuyucuya ulaştığı söylenen Amerikan Vogue dergisi, ciddi bir sıkıntı içinde. Kapağında basketbolcu LeBron James ve model Gisele Bunchen'in bulunduğu sayı, düşüşün başlangıcı oldu..
Sabahları kıyafetinin nasıl durduğunu görmek için aynaya bakan herhangi birinin Vogue adını duymamış olmasına imkân var mı? Hiç sanmıyorum. 1892 yılında yayımlanmaya başlayan bu efsanevi dergi, inanın bana Coca Cola markası kadar güçlü! Aralarında Hindistan, Çin ve Portekiz'in de bulunduğu dünya genelinde 17 ülkede aynı grup tarafından yayımlanan, içerik olarak birbirinden bağımsız bu derginin en güçlü ve en çok satanı tahmin edersiniz ki Amerikan Vogue'u. Her ne kadar modayla ilgilenenler fazlasıyla yaratıcı olan İtalyan Vogue'unu ve sansasyonel Fransız Vogue'unu takip etseler de derginin Amerika baskısı yıllardır tüm dünyada basılan dergilerden çok daha güçlü. En azından öyleydi. Çünkü bir dönem satış rakamları dünya genelinde 1.5 milyon adedi aştığı iddia edilen ve 3 milyon okuyucuya ulaştığı söylenen Amerikan Vogue'u ciddi bir sarsıntı geçiriyormuş. Ben satış rakamlarının bir de sektörde yapılan dedikoduların yalancısıyım! Devil Wears Prada (Şeytan Marka Giyer) filminde Meryl Streep tarafından canlandırılan Miranda Priestly karakterinin aslında Amerikan Vogue'unun efsane yayın yönetmeni Anna Wintour olduğu bir sır değil. Kendisine bir dönem asistanlık yapan Lauren Weisberger tarafından kaleme alınan hikâyede dergisinin başarısı ve koltuğu için her şeyi yapan cadı patronun sektördeki gücü konu ediliyordu. Anna Wintour'un fazlasıyla hırslı olduğu bir gerçek. 1988 yılında evli olan Wintour'un İngiliz Vogue'undan derginin Amerikan basımına getirilmesi, Conde Nast grubunun patronu Si Newhouse ile yaşadığı ilişkiye bağlanmıştı. Fakat Bayan Vogue, dergisinin satışlarını iki katına katlayarak o kadar da ucuz olmadığını kanıtlamıştı.

EFSANENİN SONU

Burnu havada Vogue dergisinin kapağına ilk kez jean pantolon giyen modeller koyarak biraz daha halka indiren ve inanılmaz satış rakamlarına ulaşan Wintour, tarihin en büyük reklam kazancını da koparmayı başarmıştı. Dediğim gibi ta ki üzerinde Alman model Gisele Bundchen ile ünlü basketbolcu LeBron James'in olduğu 'Shape' yani vücut sayısını yayımlayana kadar. Rakamlar gösteriyor ki nisan ayında piyasaya çıkan bu sayı, sadece 350 bin satmış. Conde Nast grubu bu rakamın 2001'den beri en kötü nisan satışı olduğunu doğruladı ve geçen sene bu zamandaki satış rakamının 425 bin 207 olduğunu açıkladı. Vogue'un nisan sayısı, büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. Kapak pozunda LeBron James, Gisele Bundchen'in beline kolunu dolamış, kükrerken poz veriyor. Birçok kişi onun bu pozunu, 1933 yapımı King Kong filminin afişine benzetti. Gazeteler James'in dişlerini göstererek gürleyen görüntüsünün bir gorile benzediğini yazdı. James'in Vogue'un tarihi boyunca dergiye kapak olan ilk siyahi olması bile bunun ırkçı bir tavır olarak görülmesine yol açtı. İş arkadaşları tarafından pek de sevilmeyen Anna Wintour'un hayatındaki bu ilk düşüş tahmin edersiniz ki sektörde bir bayram havası yarattı. Kimileri bu rakamların sebebi olarak Wintour'un kendini yenileyememesini ve okuyucuyu sıktığını gösterdi. Bazıları ise Amerika'daki kriz ortamında kimsenin gözünün 'lüks' görecek hali olmadığını savundu. Bana sorarsanız en çok satan gazetenin tirajları 800 bini geçemeyen, dergiler ise 5 binli rakamlara ulaştığında editörleri havalara giren bir ülkede Anna Wintour'a hiçbir şey olmayacağı görüşündeyim. Kim ne derse desin Wintour işinin hakkını fazlasıyla veriyor. Biliyor musunuz bu kadın işine öyle saygılı ki 'En havalı en geç gider' kuralının 'kanun' olduğu defilerlerde, asistan ve öğrencilerle birlikte en önce o yerini alıyor.
Haberin fotoğrafları