kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Ağustos 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Berna Öztürk, bundan sonraki projesinin kendi şarkılarından oluşan bir albüm olduğunu söylüyor.

Tarkan yok, DJ Berna Öztürk burada

BUKET BAYDAR
Bu yaz Dancing In The Sun albümünü çıkaran DJ Berna Öztürk, hep 'Tarkan'ın baldızı' olarak anıldı ama bu kez içinde Tarkan adı geçmeyen bir röportaj veriyor. Bu röportajda Öztürk'ün işine gücüne değindik.....
İLİŞKİLİ HABERLER
Tarkan yok, DJ Berna Öztürk burada
Berna Öztürk ile, yaptığı işe ve kendisini yakından tanımaya odaklı bir söyleşi gerçekleştirdik. Bu söyleşiyi diğerlerinden ayıran, Berna Öztürk denince genelde 'akla ilk gelen' kişinin adının geçmemesi. Onun da, bu aralar ve aslında başından beri istediği yaptığı işle anılmak... Bu yaz çıkan albümü Dancing in the Sun hissetiklerini ortaya koyduğu, bir nevi doğal mamül. Bir şeylere benzetmek isteyenler çıkacaktır muhakkak, bu durumda son söz; "Başımıza ne geldiyse, bir şeyleri başka şeylere benzetmekten gelmedi mi zaten?"

- Hakkınızda bilinmeyenlerle başlayalım mı röportaja?
- Karakalem-yağlıboya resim çalışıyorum, davul çalıyorum, beş yıl lisanslı hentbol oynadım, çok güzel yemek yapıyorum, okulda hep iftiharla geçtim, kedimiz Ophelia gebe ve çok heyecanlıyım. İngilizce ve İspanyolca biliyorum, zamanında seçmeli ders olarak aldığım Almancayı neredeyse unuttum. Çok kitap okuyorum, gözlerim 5.50 miyopken ameliyat oldum. Babam biz ufakken kurcalamamız için radyolar ve oynamamız için tamir takımları aldığından her türlü elektronik ve tamirat işlerinden anlarım. Sapanla ceviz avladığımızdan sapanda çok iyi nişancıyım, böceklerden pek hoşlanmam. Koşulsuz sevgiye inanırım. Çok iyi tavla oynarım. Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz bir savunucusuyum.

- Yaptığınız müziğin tanımı nedir?
- Bu toplama bir albüm olduğundan şarkılar aslında benim müzisyenliğime dair bir fikir vermekten öteye gitmiyor. Performans gösterirken de idealist DJ'lik yapmaktan uzak durduğumu, daha çok dinleyicinin nabzına göre setime yön verdiğimi söyleyebilirim. Ancak benim tercih ettiğim tarz çoğunlukla house. Techno'dan hiç hoşlanmam. Sağlam bir beat üzerine iyi bir melodiyle başarılı bir düzenleme beni tavlar. Şu anda kendi şarkılarımı yapıyorum. Temelde house olsa da, yaptığım ekleme ve çıkarmalar, kullandığım enstrümanlarla farklı yerlere gidiyor aslında. Ben her konuda olduğu gibi müzikte de çok özgür olunması gerektiğini düşünüyorum. Gözlemlediğim, kurguladığım ve hissettiğim şeyleri içimde tutamayıp bir dışavurum yöntemi olarak müziği kullanarak paylaşmaya çalışıyorum. Bu nedenle farklı duygu ve tarzlarda geziniyorum ve kendimi kasmıyorum.

- Müzik tarzınızın yükselen trendlere uygun olup olmadığı hakkında fikriniz ne?
- Dünyadaki yenilikleri takip etmenin gerektiğini düşünürken, 'moda' olan şeylerin bireyler üzerindeki etkileri konusunda tutucu olmamak gerektiğini düşünüyorum. Yenilikçi olmak kadar kendinizi en iyi ne şekilde ifade edeceğiniz de çok önemlidir..

- Bilinen şarkıları referans almak mı, yoksa kendi müziğini yaratmak mı?
- Ne yapmak istediğinize bağlı... Son dönemlerde yoğunlukla kendi şarkılarımı yaptığımda, yaratmak. Yaratıcı olmak, icracı olmaktan daha ötede benim için.

- Yaratıcı bir sete hazırlanırken nasıl bir yol yöntem izliyorsunuz?
- Mekâna gidip, 'case'imi açıp kulaklığımı takarken aklıma gelen şarkıyla başlıyorum. Tabii ki kendi CD'lerimi ya da plaklarımı çok iyi bildiğimden, kafadan atarak değil, tahmin yöntemiyle kitleyi yakalayıp yakalayamadığıma ve tepkilerine bakıyorum. Ne de olsa ilk elin günahı olmaz. Ona göre de setime yön veriyorum..
Haberin fotoğrafları