kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Ağustos 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
İyi bakılmış ve eğitilmiş bir köpek, toplum içinde asla sorun çıkarmıyor.

Suçlu onlar değil sorumsuz sahipleri

NESLİHAN TUNÇ
26.07.2008
Yaşamı bir hayvanla paylaşmak çok güzel. Ancak çok da büyük bir sorumluluk. Hayvan sahiplerinin çevreye karşı dikkat etmesi gereken çok önemli yasal ve etik kurallar var. Aksi takdirde fatura yine dostlarımıza çıkıyor..
Gece gündüz demeden havlayıp komşuları rahatsız eden, dolaştırılırken insanlara saldıran, her yere tuvaleti yaptırılan bir köpek varsa bütün bunların bir tek sorumlusu var. O da sorumsuz, saygısız ve bilinçsiz hayvan sahipleri... Hayvanı aç susuz bir balkona kapatan, sokakta saldırgan tavırlar sergilemesinden gurur duyan, "Eğitiyorum," diyerek dayak atan hayvan sahipleri... HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Ahmet Kemal Şenpolat, bir hayvan sahibi olmanın, hayvanın tasmayla gezdirilmesinden tutun da aşı karnelerinin tutulmasına, hayvanların genel kullanım alanında dışkısını yapmamasına kadar çok geniş bir sorumluluğu kapsadığını söylüyor: "Medeni kanunumuz, herkesin haklarını kullanırken kendisinden beklenen dürüstlük kurallarına uymasını ister. Siz sadece bir hayvana sahipsiniz diye insanların komşuluk hukukuna aykırı hareket etme hakkınız olamaz. Yani, özgürlüğünüzü kullanırken diğer insanların özgürlüğüne saygısızlık da edemezsiniz. Öte yandan hayvan sevmeyen insanlar da kalkıp, 'Sen niye şehirde hayvan besliyorsun?' deyip bu kuralın arkasından dolanamaz." Şehirde hayvan beslemenin belli bir kültür birikimi gerektirdiğine dikkat çeken Şenpolat şu örnekleri veriyor: "Bugün İsviçre'de, Fransa'da köpekler tramvaylara, gemilere, teleferiklere rahatça tasmalı ya da tasmasız binebiliyor. Onlar da hayatın bir parçası. Ama hayvanlar da sahipleri de tüm kurallara saygılı. Bu bir kültür sorunu. Çünkü sosyal olarak eğitilmişler, yıllarca kapı önünde zincirli bir şekilde kulübelere tıkılmamışlar." 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası, bütün hayvanların eşit doğduğunu, yaşama ve insanlar tarafından işkence, eziyet ve kötü muamele görmeme hakkına sahip olduğunu öngörüyor. "Ancak hayvanların bu hakkı var diye onları kent ortamına sokan hayvan sahipleri toplu yaşam kurallarına aykırı bir şekilde davranamaz," diyen Ahmet Kemal Şenpolat insanların kent ortamında yaşaması sakıncalı köpek türlerini sahiplendiklerini belirtiyor: "Bir Pitbull'u tasmasız sokağa çıkarıp güç gösterisi yapmaktan hoşlananlar var. Büyük ırk hayvanların bir üçüncü şahsa zarar vermesi durumunda sahibi, gerekli tedbiri almadığından, mahkemece tazminata mahkûm edilebilir."

HAYVAN GEZMEK İSTER
"Peki köpeğimizi tasmasız dolaştırırsak yasal olarak hatalı kabul ediliyor muyuz?" diye sorduğumuz Şenpolat, şöyle yanıtlıyor: "Köpeğiniz tasmalı da olsa tasmasız da, bir üçüncü şahsa zarar verdiğinde sizin sorumluluğunuz vardır. Herkesten de hayvan sevmesini bekleyemezsiniz. Öte yandan, hayvan doğası gereği devamlı açık havada gezmek ister. Koşmak ister. Siz onu aylarca bir kulübede tutup daha sonra canınız sıkılınca gezdirmeye kalktığınızda, ondan, toplum içinde normal davranmasını bekleyemezsiniz. Böyle bir durumda zarar gören taraf tüm maddi zararlarını hayvan sahibinden karşılayabilir." Eğer yakınlarınızda çevreyi rahatsız eden bir hayvan, daha doğrusu hayvan sahibi varsa ve bu duruma katlanmak zorunda değilsiniz. Bağlı olduğunuzun ilçenin belediyesine şikâyetinizi yazılı ya da sözlü olarak bildirebilirsiniz. Hem böylelikle belki hayvanın hayatını kurtarmış olursunuz.