kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Temmuz 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Zenginlerin Ankara buluşması

Pazartesi, akşam saatleriydi.
Ankara'da otel lobileri, lokantalar, siyasetin konuşulduğu mekanlar yavaş yavaş dolmaya başladı.
Herkes "iki konuya" odaklanıyordu:
1. Parti kapatma davası.
2. Ergenekon.
"Başka şey" konuşulmuyordu.
Bu sırada "birkaç kişiyi" gördük.
Türkiye'nin "ilk 500'üne giren" işadamlarını.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu "davet etmiş."
Harıl harıl konuşuyorlardı.
İçlerinde Gaziantep'ten Abdülkadir Konukoğlu'nu gördük... Sanko.
Eskişehir'den Cemalettin Sarar'ı gördük... Sarar.
Kütahya'dan Nafi Güral'ı gördük... Kütahya Porselen.
İzmir'den Salih Esen'i gördük... Esen Plastik.
Kayseri'den Mustafa Boydak'ı gördük... İstikbal-Bellona.
Denizli'den Müjdat Keçeli'yi gördük... İlk 500'ün, 23'üncüsü.
Salı sabahı ilk işimiz Nafi Güral'ı aramak oldu.
Gazeteye çay içmeye davet ettik.
Geldi.
- Nafi bey akşam iyi kaynattınız... Neler konuştunuz? Ergenekon'u mu?.. Kapatma davasını mı?
"Hayır" dedi:
- Türkiye'nin yeni teşvik sistemi nasıl olmalı?.. Teşvik edilecek sektörler iyi belirlenmeli... Hatta daha da önemlisi, hangi sektörlerin teşvik edilmeyeceği açıklanmalı... Örneğin artık Denizli'de havlu üretimini teşvik etmek gerekmiyor.
Nafi Güral kendisini biraz "ilgisiz ilgisiz dinlediğimizi" gözlemiş olmalı ki, sordu:
- Bu konu ilginizi çekmedi mi?
- Çekti de... Yani siz Ergenekon'u, kapatma davasını konuşmadınız mı?
- Hayır... Tek kelime bile geçmedi.
- Neden?
- Haftalardır herkes konuşuyor, yetmiyor mu?.. Asıl gündemi, ekonomiyi ele almak gerekmiyor mu?