kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Temmuz 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Aşkım bittiği zaman 'Artık ayrılmamız gerek' derim!

İlişkileriyle sık sık gündeme gelen Tuba Ünsal, "Gerçekler tentürdiyot gibidir. Önce insanın canını acıtır ama sonra iyi gelir" dedi ve ekledi: Her zaman dürüst olmak çok önemlidir. Ben aşkım bittiğinde karşımda kim varsa, Benim sana olan aşkım bitti, ayrılmamız gerekiyor' diyorum..
Önümüzdeki günlerde Los Angeles'a giderek, 'Stella Adler Academy'de müzikal oyunculuğu dersleri almaya hazırlanan Tuba Ünsal, yeni projelerini Harpers Bazaar dergisinin ağustos sayısı için Şebnem Kırmacı'ya anlattı. Los Angeles'ta bir ay kalacağını belirten Ünsal, "Sonra da Meksika'ya tatile gideceğim" dedi.

*TUBA ÜNSAL FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

* Yakında yer alacağınız bir proje var mı?
Yücel Erten'in yöneteceği bir müzikalde oynayacağım. Çok heyecanlıyım. Döndüğüm zaman şan derslerine devam edeceğim. Çok inandığım bir proje, müzikal. Bugüne kadar yaptığım en güzel ve beni en çok geliştiren işlerden biri olacak.

MÜZİKALİN MODASI GEÇMEZ
* Sizce müzikal hala geçerli bir formül mü dünyada? Biraz modası geçmiş olabilir mi?
Bir 'Mamma Mia' müzikalinin yerini ne alabilir? Ben hiçbir zaman modası geçmiş olarak görmüyorum. Her zaman sanatın bir parçası olacak. Müzikal izlemeye bayılıyorum.

* Dizi oyunculuğundan memnun musunuz?
Biz oyuncular setteki en şanslı insanlarız. Çalışma şartları çok ağır. Öyle iyi standartlar yok. Bir sezon çalışan insan yaşlanıyor. Dizinin kısa sürmesi ya da reyting almaması da çok üzücü oluyor. İnsanlar dizi izlemeye bayılıyorlar, drama seviyorlar. Ama sürekli dizi çekmek oyuncu açısından sağlıklı değil. Şizofrenik bir durum. Bambaşka karakterler canlandırınca, insan kim olduğunu unutuyor.

* Sinema hayatınızın neresinde?
Başı sonu belli olan, tam performansını kullandığın bir alan.

* Hayalinizde olan bir rol var mı?
Okuduğum her kitabın ana karakteri olduğumu hayal ediyorum. Kendimden çok farklı birini oynamak isterdim. Bir Rus kızın hayat hikayesi geldi şimdi. Çok heyecanlıyım. Üç ay bir oyuncu koçuyla çalışacağım.

EVRENSEL OLMAK İSTİYORUM
* Yabancı oyuncular proje ve senaryo açısından bir cennette yaşıyorlar değil mi?
Evet ve ara verme şansları var. İnsanlar sinemadan inanılmaz paralar kazanıyor. Ama biz senede iki film yaparak geçinemiyoruz. Bu yüzden dizilerde oynuyoruz.

* Orada, oyuncuların tek derdi performanslarının nasıl daha iyi olabileceği. Burada taviz verdiğinizi düşünüyor musunuz?
Ne zaman dünya standardını yakalayacağız bilmiyorum. Allah'a şükür, bir proje biter bitmez bir başkasına başlama durumum yok artık. Ama daha uzun vadede, gerçekten şartlar iyileşir herhalde. Ben kendime çok yatırım yaptım. Sürekli kendimi geliştiriyorum. Hep yurtdışında kurslara gittim. Şimdi ikinci üniversitemi okuyorum. Ama tabii maddi olarak güçlü olmak gerek.

* Bu sizce sırf maddiyatla ilgili bir şey mi?
Biraz da içsel bir durum. Bir jean'le, hiçbir şey umursamadan dolaşabilir insan. Bütün bir günü bir çiçeğe bakarak, onun renklerinin güzelliğini takdir ederek, evrene teşekkür ederek geçiren arkadaşlarım var. Bu çok güzel bir olmuşluk hali. Ben ne zaman o aşamaya gelirim bilmiyorum...

* Tarif ettiğiniz gibi mi olmak istiyorsunuz?
Benim motivasyonum kendimle ilgili. Bütün derdim kendimle. Daha evrensel bir insan olmak istiyorum. Daha iyi fotoğraflar çekmek, daha entelektüel bir kız olmak istiyorum. Beni heyecanlandıran şey bu yolda attığım adımlar.

GERÇEK TENTÜRDİYOT GİBİ!

* Ama çiçeklere bakma ruh haliyle bu anlattıklarınız çelişiyor...
Çiçeklere bakma hali; insanın aslında kendisiyle çok ilgilenmemesi anlamına geliyor. Her sabah yataktan kalktığımızda, ne giyeceğiz, ne yapacağız diye harcadığımız enerjiyi düşünsenize. Biz olayın dış görünümüne önem veriyoruz.

* Çok sorguluyor musunuz hayatı?
Gelişigüzel yaşamam, sorgularım.

* Çok sevdiğiniz birine ne tavsiye edersiniz?
Gerçekler tentürdiyot gibidir. Önce insanın canını acıtır ama sonra iyi gelir... 'Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır' kitabından bir cümle! Bu, arkadaşlarıma verdiğim bir öğüt ve ilişkilerimi bitirirken de aynı duruşu seçiyorum. Her zaman dürüst olmak çok önemli. Ben, aşkım bittiğinde karşımda kim varsa, 'Benim sana olan aşkım bitti, ayrılmamız gerekiyor' derim.

* Hep söyler misiniz?
Giderken, insan ağzında güzel bir tatla gitmeli. Çünkü aldatmak insanca değil. Duygularımız var, bunun için aşkımız biter ya da başka birine aşık olursak söylemeliyiz.

* Sevdiğinizi belli eden biri misiniz?
Evet, çok. Karşımdaki insan onu sevdiğimi bilir. Mesela annem hiç sevdiğini belli edemez, ama ben tanıdık tanımadık herkesi öperim. İnsanlar, sevgi görünce kalkanları kaldırıyorlar. Açığım ben, verebilirim insanlara.

PAPARAZZİLER BUNALTIYOR
* Mutlu musunuz şu anda?
Çok huzurluyum, keyfim yerinde, Allah'a çok şükür, istediğim şeyleri yapma lüksüne sahibim. Şükretmesini biliyorum.

* Olumlu bir bakış açısına mı sahipsiniz?
Negatif olduğumda daha sessiz, kendine dönük kalıyorum. Çok bağıran çağıran bir insan değilim. İçime attığım çok olur.

* Paparazziler hayatınızın neresinde?
Çok bunaltıyorlar ama empati kurabiliyorum. Onlar sadece sistemin parçası. İşlerini yapıyorlar. Neyi eleştireyim? Halkı mı, o programa reklam verenleri mi? Paparazziler, beni her gördüklerinde, kendilerinde bir şeyler sorma hakkı görüyorlar. Bir kulüpten, restorandan çıkarken asla konuşmam. Bunu bildikleri halde, her seferinde mikrofon uzatıyorlar. Ben de cevap vermeme hakkımı kullanıyorum. Bazen patlamalar yaşıyorum, ama hayatımı etkilemelerine izin vermiyorum.
Haberin fotoğrafları