Kolonoskopiden korkmayın

İnsan ömrü uzadıkça, kişide kendine daha iyi bakma arzusu pekişiyor. Öyle ya, önemli olan, sadece yaşamak değil, "kaliteli" yaşamak.
Check-up'ın en zor işlemlerinden biri kolonoskopi. Önceden perhiz edeceksiniz; içeceğiniz bir sıvıyla bağırsakları iyice boşaltacaksınız, sonra da uyutulacaksınız; makattan giren bir boru ile bağırsaklarınız incelenecek. 50 yaşından sonra herkesin kolonoskopi yaptırması şart. Polip çıkarsa, 2 yılda bir kolonoskopiyi yenileyeceksiniz; çıkmazsa, 5 yıl fasıla verebilirsiniz.
Kolonoskopiden korkanlara artık çok şeyin değiştiğini haber vermek isterim. Bir kere, perhiz birkaç gün öncesinden başlamıyor. Yememeniz gereken gıdalar şöyle sıralanıyor: Her ameliyatta olduğu gibi aspirin ve kan sulandırıcıları keseceksiniz. Üzüm veya karpuz çekirdeği, domates çekirdeği, çerez yemek yok. Akşam yemeğinizi yiyip yatabilirsiniz. Ertesi gün sabah 7'den itibaren 3.5 litre suyun içine kattığınız bir tozu (Golytely toz) içmeye başlıyorsunuz. Ve böylece kendinizi saat 13'teki işleme hazırlıyorsunuz. İçtiğiniz sıvı, tuzlu bir maden suyuna benziyor. Eskiden olduğu kadar ağır kokulu ve mide bulandırıcı değil. Fleet yerine doktorunuza Golytely kullanmak istediğinizi ısrarla söyleyiniz. Çünkü Fleet'in içmesi çok daha zor ve beraberinde yeterli su alınmazsa elektrolit dengesi sarsılıyor.

Yıllarca kolonoskopiden korktum. Ama nihayet yaptırdım. Ve korkulacak hiçbir şey olmadığını gördüm. Ayrıca doktorum, çok cana yakındı. Eski Demokrat Parti milletvekillerinden Necla Tekinel'in oğlu Mehmet Tekinel. Mehmet, hayatını, 27 Mayıs darbesine borçlu. Eğer Necla Hanım Yassıada'ya düşmeseydi, 41 yaşında doğurmak istemediği için çocuğunu aldıracaktı; aldıramadı; doğurdu. Bu yüzden, Necla Hanım, darbeyi hayırla yad ediyor. Mehmet Tekinel'i tanıdıktan sonra, ben de, "27 Mayıs'ın demek böyle bir faydası olmuş; ne iyi" diye düşünmeye başladım.