kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Temmuz 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

ABD, Kontrgerilla ve Ergenekon

Ergenekon iddianamesi, mahkeme tarafından kabul edildi. Bunun aksi zaten düşünülemezdi. Zira, iddianamenin reddi halinde, işler iyice arapsaçına dönerdi. Hepimiz soğukkanlı davranmalıyız ve her iddianın gerçek olmayabileceğini düşünmeliyiz. Ama Ergenekon'u, hükûmetin muhaliflerine kurduğu bir tuzak gibi değerlendirenler de, herhalde suçlamalar karşısında şu anda biraz daha farklı düşünüyordur.
Doğu Perinçek, Fatih Altaylı'ya gönderdiği mektupta, "Biz senelerce Kontrgerilla'ya karşı savaş verdik. Onların işkencelerinden ve sorgularından geçtik. Nasıl Kontrgerilla olarak anılabiliriz?" diye soruyor.
"Gayrinizami harp", "istikrar hareketi" ve "psikolojik savaştan" oluşan özel harbin, çoğu kere, ABD desteğinde kullanıldığı hepimizin malûmu. Bu bağlamda, sol bir darbe yapmaya kalkışan 9 Martçılara karşı, 12 Mart müdahalesinde -ki haşhaşın yasaklanması neticesini de doğurmuştu-; 1 Mayıs 1977'de Taksim'in kana bulanmasında; Çekiç Güç'e muhalefet eden Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in öldürülmesinde, arkasında ABD'nin bulunduğu Kontrgerilla unsurları rol oynamış olabilir. Ama birçok kereler altını çizdiğimiz gibi, bu bir şablon. Böyle bir yapılanmadan ve yöntemden pekalâ Türkiye'de kendilerine göre "siyasi istikrar kurmaya" çalışanlar da yararlanabilir. 28 Şubat sürecinde, bu yapılanmaya yeni bir vizyon kazandırıldığı, Atatürk ilkelerini koruma adına irtica ve bölücülük gibi iç düşmanlar ihdas edildiği, bu istikamette faaliyetlerin yürütüldüğü bir gerçek.
Nitekim Ergenekon'un arkasında ABD yok. Aksine, ABD ve Batı düşmanlığı yapan ve alternatif yollar arayan Ergenekon'un ipinin çekilmesinde büyük ihtimalle Amerika rol oynadı.
Son bir söz: Acaba iddianame açıklandıktan sonra, Baykal, hâlâ "Ergenekon'un avukatıyım" demeye devam edecek mi?