kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Temmuz 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Cumartesi SABAH 
SUNAY AKIN

Bir sihirbaz daha öldü!

Tiyatro, illüzyon ve kukla sanatlarını harmanlayarak kendine özgü bir tarz yaratan Cengiz Özyurt, 12 Temmuz'da sahnede hayata gözlerini yumdu.
Şair kardeşim Hakan Savlı'nın çok sevdiğim dizeleri geliyor aklıma, kırık dökük... Sirkin aslanı ölünce, tüm çalışanların bakışları "Hadi bir şeyler yap," dercesine aynı anda sihirbaza yönelir. Sihirbazın çaresiz ve titrek dudaklarından şu söz dökülür: "Ama biliyorsunuz, sihir diye bir şey yok ki!.." Sihir diye bir şey olsaydı, Chung Ling Soo daha uzun süre yaşardı. 1918 yılının 23 Mart günü, ünlüillüzyonist Londra'da sahneye çıktığında, tüm izleyiciler nefeslerini tutmuştu. Ling Soo, bir tabancanın namlusundan çıkan mermiyi ağzıyla yakalayacaktı, ama... Son nefesini sahnede veren sihirbazlardan biri de Siegmund Neuberger'dir. Edinburg'daki gösteri sırasında çıkan yangın her şeyi küle dönüştürür. Yangın sonrasında Neuberger'in iki ceseti bulunur ve numarasının sırrı açığa çıkar. İlizyonist, kaybolma gösterisini kendisine çok benzeyen bir asistanı sayesinde yapmaktaydı. Döneminin ünlü sihirbazı F. Baron da son numarasını İstanbul'da yapar. 1850 yılının mayıs ayında İstanbul'a gelen F. Baron ortalıktan yok olur. Görevliler iki hafta sihirbaz arasalar da adam sırra kadem basar. Ve bir gün, sihirbaz odasında bulunur; kafası kesilmiş, bedeni kapıya çakılı olarak... F. Baron'un, öldürülmeden önce bir gazeteye gönderdiği mektupta, sihirbazlık dersleri verdiği birinden parasını alamadığı için yakındığı öğrenilse de katil bulunamaz. Cengiz Özyurt, adımını sahneye profesyonel olarak ilk kez 1975'te, Tevfik Gelenbe Tiyatrosu'nda atar. Konservatuvar mezunu olan sanatçı, Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan, Tevhid Bilge, Lale Oraloğlu, Nejat Uygur gibi birçok tiyatroda çalışır. Nevzat Açıkgöz Tiyatrosu'ndayken tanıştığıillüzyonist Yılmaz Çelik'ten aldığı eğitim sayesinde oyunlarda sihiri de kullanmaya başlar. Zamanla gösterilere vantrilog kuklasını da katar. Böylelikle Cengiz Özyurt tiyatro, ilizyon ve kukla sanatlarını harmanlayarak sahnede kendine özgü bir duruş sergiler. Bundan da en çok çocuklar memnun olur. Özyurt, sahnede bir de arkadaş edinir kendine: Dodo. Bu papağan kuklasıyla öyle güzel bir performans sergiler ki, Selim Başarır ve Erdinç Demiray'ın desteğiyle 2002'de, Balkan Sihirbazlar Kongresi'ne katılır. Avrupalı sanatçıların hünerlerini sergilediği yarışmada Dodo ile 'Komedi Sihirbazlık' dalında şampiyonluğu kazanır. Öylesine sevilir ki Cengiz Özyurt, şampiyonanın DVD'sinin kapağına onun resmi basılır. Dahası, yarışmada Grand Prix'i kazanan İgor, ödül töreni konuşmasında şunu söyler: "Benim gönlümün ve bu yarışmanın gerçek şampiyonu Cengiz Özyurt'tur."

BAŞARI HUZUR KAÇIRDI
Belgrad'daki yarışma sonrasında, psikiyatrist veillüzyonist olan, sihir sanatının en saygın isimlerinden Selim Başarır'a şöyle dert yanar: "Bu şampiyonluk başıma dert oldu. Eskiden huzurum vardı, ama şimdi herkes şampiyondan hep büyük işler bekliyor." Cengiz Özyurt ve Dodo, 2006'da bir ilki başarır ve Stockholm'de yapılan Dünya İlizyonistler Şampiyonası'nda kendi dallarında ilk kez Türk bayrağını astırırlar. Sanatçı, 12 Temmuz 2008'de, bir ricayı kıramaz ve tatiline ara vererek sahneye çıkmak üzere Adapazarı'na gelir. Gösteri sırasında birden fenalaşır. Numarasını kısa keser. Perde kapanırken yere yığılır ve sanatçının göz kapakları da bir daha açılmamak üzere kapanır. Cengiz Özyurt, son numarasını yapar ve plakası 54 olan bir kentte 54 yaşında dünyadan ayrılır.