kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ŞEREF OĞUZ
ÖNERİ-YORUM

Faaliyet dışı

İstanbul Sanayi Odası'nın geleneksel İSO-500 araştırması, eski hastalıklarımızın nüksettiğini gösteriyor.
Yüksek faiz dönemlerinde sanayici, asıl faaliyeti yerine kaynaklarını, tahvil bono gibi enstrümanlara yatırıp, gelir elde ediyordu.
İSO araştırmalarında buna, "faaliyet dışı gelir"ler diyorduk.
İşin suyunu çıkardığımız yıllarda faaliyet dışı oranı, yüzde 500'leri aşabiliyordu. Bir işletme düşünün; toplam gelirinin çok azı, "üretip satarak" sağlanıyor, gerisi repoculuktan geliyordu.
Bu rezil dönemi, "kayıp yıllar"ı, çok şükür gerilerde bıraktık.
Reel ekonominin oyun alanında mal ve hizmet üretmeye odaklandık.
Her ne kadar pahalı girdi, vergi yükü, ithalata bağımlılık gibi maliyetler belini bükse de sanayicimiz, krizden bu yana varlığını, "artırarak" sürdürmeyi başarabildi.
Fakat son 18 aydır oluşan dinamikler, 2001 krizi öncesindeki bu eski hastalığımızın bazı bulgularını dikkatimize taşıyıverdi.
Faaliyet dışı gelir kalemine baktığımızda, toplam gelir içinde, % 35.6'ya tırmandığını görüyoruz.
2006'ya göre adeta katlanan "faaliyet dışının kaynağı" bu sefer farklı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, bunu şöyle açıklıyor; "2007 öncesinde faaliyet dışı gelirler, esas olarak faiz gelirlerinden oluşuyordu.
2007 sonuçları ise faaliyet dışı gelirlerin, kambiyo kârları ağırlıklı olduğunu ortaya koydu."
Peki bu gelişmeden endişe etmeli miyiz? Bence etmeliyiz hatta bu bulgudan yola çıkıp sanayinin üretim zaafını akıl masasına yatırmalıyız.
Sanayi Kongreleri'nde zaten İSO, üretim zaafını gidermek ve "sanayide gelişim" için, son 5 yılda son derece nitelikli bilgi oluşturmuş durumda. Sanayiciler de bu "gelişim" fikrini benimsedi.
Ancak bu gelişimin gerektirdiği köklü adımlar henüz atılmış değil.
Küresel rekabet ve Çin, Demoklesin Kılıcı gibi ensemizde iken "katma değeri yüksek üretim", keyfiyetten çıkıp zaruret halini alıyor.
Ayrıca, 2001'den bu yana yılda ortalama % 6.8 büyüyen ekonomide istihdam ancak yılda % 1 artabilmişse, sanayide yeni işler yaratma konusunda da bir şeyler yapmamız şart.
Sanayicimizin "faaliyet dışı"nda ne işi var? Kaldı ki "faaliyet"inin "niteliği"nin de tartışıldığı bir Türkiye'de...
Faaliyet; daha nitelikli reel üretimdir.
Repo ve kambiyo asla değildir.