kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Temmuz 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Teyyo Pehlivan ve Ergenekon

Erzurum-Hasankaleli Teyyo Pehlivan'ın (Tayyip İde) hayatı romandı.
"Sevimli palavraları" üzerine üniversitelerde "tezler bile yazıldı."
Teyyo Pehlivan öldü ama...
"Şehir efsanelerinde" yaşamaya devam ediyor.
Erzurumlu olup da veya Erzurum'a yolu düşüp de "Teyyo Pehlivan'ın hikâyelerini" dinlemeyen yoktur.
Haydi Teyyo Pehlivan'a kulak verelim.
Bir gün gahvede oturiram, telefon çaldi.
"Pehlivan seni telefona istirler" dediler.
Gaktım baktım, Trabzon Valisi:
- Pehlivan, denize bir cip düştü... Çok uğraştık çıkaramadık... Seni çok methettiler... "Bu cipi çıkarsa çıkarsa, Hasangaleli Teyyo Pehlivan çıgarır" dediler... Allah'ını seversen gel bize yardım et.
Gıramadım herifi.
Gettim Trabzon'a.
Atladım denize.
Cip denizin en dibinde.
Tahtim halati cipe.
Bir eliminen halatı çekirem, bir eliminen de gulaç atirem.
Cip öyle bir ağır ki sormayın... Çekirem çekirem yerinden zor kıpırdir.
Tikkatli baktim ki bir de ne görim?
Meğerse cipe koca bir vapur takılmış.
Ben de gendi gendime "vola bu ne ağır cip" diye söylenirem.
Sonunda denizin dibinde hayli terledim ama cipi de, cipin kuyruğuna takılmış vapuru da çıkardim.
Teyyo Pehlivan yaşasaydı bu "sevimli hikâyeyi" mutlaka "güncel bir olaya" bağlardı. Örneğin "Ergenekon'a."
İpi ucundan çekiyorsunuz, çekiyorsunuz... Cip çıkacak sanırken, arkasından "vapur geliyor."
Ümraniye'deki bomba derken, ucu "pek çok karanlık olaya uzanıyor."
Kim derdi ki, "Teyyo Pehlivan'ın hikâyesi gün gelecek de gerçek olacak."
Ve "ipin ucu" darbe girişiminden faili meçhullere kadar dayanacak.