kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Temmuz 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Modada ayrımcılığa son

Ayşe Ferhangil
İLİŞKİLİ HABERLER
Modada ayrımcılığa son
Ayrımcılığın baş tacı edildiği en büyük sektör, oldum olası modadır. Bu sektörde şişmanlar, çirkinler, kısalar sevilmez. Her zaman uzun boylu, incecik ve güzel kadınlar kabul görür. Ayrımcılık bununla da bitmez. Zevksiz de horlanır. Bu sektörde barınabilmek için her zaman zevkli ve sofistike olmak gerekir. Bu bencil endüstri, kendisinden başkasını düşünmez, hayır işlerini bile sadece reklam uğruna yapar ve güçsüzü, azınlığı, fakiri horlamaktan büyük zevk alır. Şükürler olsun ki artık durum değişti! Ne hikmetse sektöre en büyük parayı harcayan Amerika'nın başına siyahi bir başkan gelmesine günler kala moda dünyası da azınlıklar için önemli adımlar atmaya başladı. Tabii işe de siyahi haklarından başlandı.

KARABORSAYA DÜŞTÜ
Sektörün içindekiler bilir, Şeytan Marka Giyer filminin ilham kaynağı Amerikan Vogue dergisinin cadı patronu Anna Wintour, aslında en kötü değildir. İtalyan moda basınında çalışan arkadaşlarım, asıl cadının İtalyan Vogue dergisinin editörü Franca Sozzani olduğunu söyler durur. Bence dünyanın en yetenekli dergicilerinin başında gelen bu kadın ve kız kardeşi Carla Sozzani, cidden İtalyan moda dünyasını 'dikta' yönetimi altında kontrol ederler. Rivayete göre İtalya'nın en 'hip' butiği ve yetenek avcısı Corso Como'nun sahibi olan balon etekli kız kardeş Carla, ablasının bulduğu yeni yeteneklerin mallarını burada satar fakat iş, onlara hak ettikleri parayı vermeye gelince ortadan kaybolurmuş. Bu fakir ve hakir gençler de paralarının peşine düşerlerse bir daha İtalyan Vogue'unda veya diğer yayınlarda yer almayı ancak rüyalarında görürlermiş. İşte böyle bir kıyımla servet yapan Sozzani kardeşler, nasıl olduysa siyahi hakları için ilk adımı attı ve tarihte ilk defa derginin bir sayısını sadece ve sadece siyahi modellere ayırdı. Bu etik, bir o kadar da satışa yönelik davranış başta Amerika olmak üzere tüm dünyada ayakta alkışlandı. Öyle ki 'Çeşitlilik Sayısı' adı altında satışa sunulan Vogue'un temmuz sayısı bir gün içinde tüm dünyada tükendi. Gazete ve bloglarda dergiye sahip olmak için neler yapıldığına ilişkin makaleler bile yayımlandı. Hatta dünyadaki en güzel zenci modellerin Steven Meisel tarafından fotoğraflandığı Vogue, karaborsaya düştü. Şimdi bu sayı e-bay'de açık artırmada. Ben bunları yazarken de fiyatlar 50 doları aşmış durumdaydı. Sessilee Lopez, Iman, Tyra Banks, Naomi Campbell, Chanel Iman, Yasmin Warsame, Toccara Jones, Liya Kebede, Jourdan Dunn ve Alek Wek'in baş döndüren fotoğraflarının daha çok konuşulacağı ve bu modellerin bundan sonra işlerinin kat kat artacağı kesin. Moda sektörü bir taraftan ayrımcılığa son vermeye çalışa dursun, siyahilere karşı ırkçı gelişmeler de olmuyor değil. Mesela İngiliz halkı kadar, zevksiz kıyafet seçimleriyle moda dünyası tarafından da lanetlenen Prens Charles'ın yeni eşi Camilla Parker Bowles'un Burberry çantasındaki zenci 'Golly Wog' bebek olayı. İngiliz basınında uzun süre manşetleri süsleyen 'talihsiz' fotoğrafta Cornwall Düşesi Camilla, ırkçılığı tetiklediği düşünülen kapkara bir bebek ile görülüyor. Tıpkı birkaç ay önce Prens Harry'nin başına büyük dert açan, kostüm partisinde koluna taktığı Nazi sembolü gibi bu bebek de Kraliyet Ailesi'nin başını fena ağrıtacağa benziyor. Zaten bu fettan bebek sadece Camilla'nın başına bela olmadı. Bir polis de işte bu bebek yüzünden dev cüsseli süper model Naomi Campbell'ın hışmına uğramıştı. Naomi havaalanında polise saldırmasının haklı sebebini kendisine 'Golliwog süpermodel' diyerek hakaret etmesine bağlamıştı.
Haberin fotoğrafları