kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Temmuz 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Televizyoncuların Hipokrat yemini olmalı

BÜLENT İPEK - MAGAZİN
Yapımcı Birol Güven, yeni açtığı 'Mint Akademi' adlı okulda sadece oyuncu yetiştirmeyeceklerini belirterek ekledi: TV'nin toplum sağlığı için doktordan önemli olduğunu da aşılayacağız.....
Televizyonların efsane dizilerinden 'Çocuklar Duyması'nın yaratıcısı ünlü senarist-yapımcı Birol Güven, eski mesleği eğitimcilik ile yeni mesleği televizyonculuğu Mint Akademi'de birleştiriyor. İstanbul Bağlarbaşı'nda taş mimarinin önemli eserlerinden 150 yıllık Rum ilkokulunu kiralayan ve eşi Burcu Güven'in öncülüğünde dekorasyon ve restorasyonunu yapan Güven, burada çok az sayıda seçkin ve yetenekli öğrenciyi oyunculuk, senaryo ve müzik dallarında eğitecek. "Kendi işimizin PAF takımını yetiştireceğiz" diyen ünlü yapımcı ekliyor: "Hedefimiz yeni Sergen'leri bulmak!"

* Sizi yapımcı ve senarist olarak bilirdik; eğitim işine nasıl girdiniz?
Eğitim benim eski işim aslında. Ben bu işlere başlamadan önce uzun süre İngilizce öğretmenliği yaptım. Sonra turizm işi, sonra da yapımcılık geldi. Eğitimli bilinçaltımız var. Bunu yaptığım dizilerde de görebilirsiniz. Hep bilgi veren şeyler yapıyoruz. Eğitim haz duyduğum bir şey! Aslında ilerki yıllarda bu işe girmek istiyordum ancak 1850 yılında yapılmış eski bir Rum ilkokulu olan binayı görünce kariyer planımda eğitimi öne aldım. Eskiden Rum Ortadoks Kilisesi'ne bağlı bir okulmuş. Biz vakıftan kiralayıp yeniden düzenledik.

AZ AMA ÖZ ÖĞRENCİ ALINACAK
* Burada kaç kişiye ne eğitimi vereceksiniz?
Bina yüksek öğrenci kapasitesine sahip ama amacımız çok az sayıda öğrenciye eğitim vermek. Sadece en yeteneklileri kabul edeceğiz. Biraz zor olacak bu okula girmek. En özel gençleri arıyoruz. Üç ana bölümümüz olacak; müzik, drama yani tiyatro oyunculuğu ve senaryo. Okulun başında Bülent Emin Yarar var. Hocalar arasında ise Altan Erkekli, Bennu Yıldırımlar, Hamdi Alkan, Yüksel Aksu olacak. Benim uzun vadedeki amacım güzel sanatlar anaokulu açmak. Ne yetenekli piyanistlerimiz var belki ama hiç piyanoyla tanışmadan ölüyorlar. Çocuk legolarla değil kemanla piyanoyla oynayacak, solfej öğrenecek.

* Mint Akademi'ye neden çok az öğrenci almayı hedefliyorsunuz, bu kadar çok yetenekli ve istekli genç varken?
Amacımız sadece çok yeteneklileri eğitmek. Yetenekli de çok fazla değil zaten. Seçerek azalacaktır. Her zaman daha yeteneklisi vardır. İyi eğitimin yolu az olmaktan geçer. Kalabalık sınıflarla olmaz bu iş.

* Televizyon ve sinema piyasasının içinde biri olarak, yetenekli oyuncu eksikliği mi gördünüz?
Bu sadece ülkemizin değil dünyanın ihtiyacı. Türkiye'de yılda 100 küsur dizi yapılıyor. Türkiye'de bu kadar oyuncu yok. Ne oluyor o zaman? Oyuncu olmayanlar, yeteneği olmayanlar oynatılmak zorunda kalınıyor. Televizyonun bir de çok hızlı öğüten bir yanı var. Starların bile yüzü eskiyor. Yeni yüzlere her zaman ihtiyaç var. Ben bu okuldan yetişmiş yetenekli öğrencilerle bir dizi çekmeyi her zaman isterim. Bu işin asıl hazzı yetenekli insanları keşfedebilmektir.

SADECE PARA İÇİN OYNUYORLAR
* Siz eğittiğiniz insanlarla dizi yapmayı hayal ederken eğitimli oyuncular dizilerde para kazanmak için oynadıklarını söylemeye devam ediyorlar. Burada çok büyük bir çelişki yok mu?
Biz sadece dizi değil tiyatro, sinema da yapmak istiyoruz. Zaten o eğitimi vereceğiz. Şimdi o çok yanlış düşünce. Buradaki eğitimin içinde o da var. Bir iş sadece para için yapılmaz. Televizyonun önemli bir şey olduğunu da anlatmak gerekiyor aynı zamanda. Televizyonun toplum üzerinde çok önemli bir etkisi var. Toplum sağlığı üzerinde doktorlardan daha önemli televizyon. Dolayısıyla asıl amacı sinema, tiyatro olan insanların televizyona hakim olması zaten o işin sağlıksız olduğunu da gösterir. iz televizyonu da önemli, estetik bir mecra olarak kabul eden, oradaki dizileri sinematografik bir eser olarak kabul eden insanlar yetiştirmek istiyoruz. Tabii sinema da tiyatro da yapsınlar ama televizyonu da tiyatro gibi yapsınlar. Sadece para kazanmak için oyunculuk yapanların televizyona ve topluma çok büyük zararı var.

* Para için televizyonda olanların nasıl bir zararı olabilir?
Şöyle bir şey oluyor; 'Ben bu işi para için yapıyordum, kötü şeyler yapabilirim affedin beni. Ben aslında tiyatrocuyum' diyen çok insan var. Ben bunu çok yanlış buluyorum. Televizyon paranın döndüğü, popüler kültürün bir parçası. Bu yüzden idealize edilmiyor. Bunun yıkılması gerekir. Televizyoncuların da bir hipokrat yemini olması gerekir. Doktorluk kadar önemli. Televizyon aşağılanması gereken, para için yapılası bir şey değildir. Aksine toplum için çok önemlidir. Severek yapılmalıdır. Televizyonun prestiji geri verilmelidir.

* Konservatuvarlarımızda verilen eğitim, günümüzdeki televizyon piyasasının kurallarıyla çatışıyor mu?
Oyunculuğun temeli tiyatrodur. Sinema oyunculuğu, televizyon oyunculuğu diye ayırmamak gereklidir. Ama konservatuvarlara sinema eğitimi de eklenmelidir. Kameraya oynamakla seyirciye oynamak farklı şeylerdir.
Haberin fotoğrafları