kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Temmuz 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Binaların cinsel tercihleri

Sami Tosun
Boğaziçi Köprüsü 'gay' ise, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü kullanırız da, diğer binaları ne yapacağız? Acaba girip çıktığımız binaların cinsel tercihleri nedir?..
Şimdi efendim, biliyorum, çok acayip ama işin müsebbibi ben değilim. Caz Festivali kapsamında İstanbul'a gelen müzisyen Rufus Wainwright, "Boğaz Köprünüz ne kadar da gay!" dedi ve olanlar oldu. Yani, elin cazcısı gelip bizim bilmem kaç senelik köprümüzü eşcinsel ilan etti, 40 akıllı bu lafı çıkaramadı. Konser aralarında kendi eşcinselliğinden de sık sık dem vuran Wainwright, köprünün 'rengârenk ışıklarına ve yanardöner görüntüsüne' bayıldığını söylemiş, bunun 'gay' bir durum oluşturduğuna kanaat getirmiş ve her şeyden mühimi, bunu etrafına da söylemişti. Radikal'in Cumartesi eki de geçen hafta mevzuyu almış, büyütmüş, yazar, tasarımcı ve gazetecilere köprünün cinsel tercihleri hakkındaki görüşlerini sormuştu! Peşinen söyleyeyim, benim evde ne kadar renkli ve yanarlı dönerli ışık, abajur falan varsa söktüm, bir kenara kaldırdım. Sonra paniğe kapıldım; homofobik insanların aslında homoseksüel eğilimleri olduğu yönünde tezler vardır ya, işte bu tezler hatırıma geldi, "Yoksa eşcinsel eğilimlerim mi var?" diye paranoyalara gark oldum. Neyse efendim, sizi kendi deliliklerimle sıkmak istemem ama bu köprünün 'gay'liği meselesini 40 yıl düşünsem aklıma gelmeyeceği için, ister istemez sarsıldım.

KİM KAFA YAPIYOR?
Aslında, "Köprümüz için şöyle böyle diyorlar, siz ne dersiniz?" diye görüş alınan kimselere daha fazla şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Yani, biri bana telefon açıp böyle bir soru sorsaydı, hani gazeteci kontenjanından, acaba hangi saçma arkadaşım kafa yapıyor diye ayrı bir paranoyaya kapılır, "Telefon sapıklığının manası yok kardeşim!" diyerek telefonumu kapar, pilini bir süreliğine çıkarıp kenara koyardım. Halbuki, pek çok kimse köprünün cinsel tercihleri hakkında cevap vermiş, hadiseyi gayet ciddi bir kentsel olgu olarak ciddiye alıp değerlendirmelerde bulunmuştu. İşte biz zaten bundan dolayı çok acayip bir memleketiz... Peki, madem öyle, ben de buradan diğer bazı mimari yapıların cinsel yönelimlerini ifşa ediyorum:
Ankara Sıhhiye'de dikili Adliye Sarayı: Sado-mazoşist eğilimleri olan, hatta grup seks esnasında Formula 1'in patronu Max Mosley gibi Nazi üniforması giyebilen ve fakat aslında atraksiyon geliştirmekten uzak, kütük gibi sevişen bir hali var.
Gökkafes: "Mühim olan boyu değil işlevi," özdeyişini haklı çıkarır gibi, homofobik ve aslında gizli homoseksüel bir maço gibi halleri var...
Eski Galata Köprüsü: Haliç kıyısında, üstü gazetelerle örtülü yaşlı bir muhabbet tellalı ölüsü görüntüsü var. Kıvrımlarında ne pazarlıklar gizli!..
Yeni Galata Köprüsü: Travesti...
Atakule: Ses var, görüntü yok bir erkek figürü. Yatakta başarısız. Döner denilen kule başlığı dönmüyor ama o bir başkentli sosyete 'playboy'u havasında. Artık başkentte ne kadar sosyete ve ne kadar playboy' olunuyorsa...
İzmir Saat Kulesi: Kart zampara! Genç kızları baştan çıkarabilme kapasitesini hiç kaybetmemiş. Yatakta tecrübesiyle var olma savaşı veriyor ama dışarıda düşman çatlatıyor. Konuyla ilgisi yok ama 'Milli Çapkın' Süha Özgermi de Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde sık sık görülüyor son dönemde...
Cevahir Alışveriş Merkezi: İçip içip karısını, çocuklarını döven, diline vurmuş bir sonradan görme. Cep telefonlarında kaydı var ama aslında cinsel eğilim çeşitliliğine bile mecali yok...
Düden Şelalesi: Çok erkek egemen!..
Akmerkez: Boyalarını, makyajlarını falan aşıp da bir türlü sevişilemeyen orta yaş üzeri bir Etiler kadını. Zaten estetik nedeniyle yüzünden ne hissettiği belli olmuyor. Orgazm taklidi yaptığı söyleniyor...
Haydarpaşa: Kentsel dönüşüm projesi kapsamında bildiğiniz transseksüel olma yolunda ilerleyen bir hali var. Sürükleniyor. Kendi istemi dışında...
Levent civarı banka kuleleri: Hafta sonu cinselliğiyle ömür tüketen fevkalade straight' ve hatta pozisyon zenginliği bakımından fukara, nizami sevişgenler... Ütülü iç çamaşırıyla dolaşmaları da cabası...
Dolmabahçe Sarayı: Bildiğiniz randevucu 'madam'...
Haberin fotoğrafları