kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Temmuz 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Cazın kırmızı hoş kokulu şarabi nefesi

Evrim ALTUĞ
George Clooney'nin İyi Geceler ve İyi Şanslar filmindeki vokal performansı ile dikkat çeken dört Grammy ödüllü caz vokalisti Dianne Reeves, 15. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nde 16 Temmuz Çarşamba akşamı vereceği konser öncesi SABAH Cumartesi'ye konuştu: "Sesim bir şarap olsaydı, sanırım bu hoş kokulu, kırmızı bir şarap olurdu."..
Çağdaş Amerikan caz vokalinin dört Grammy'li yaşayan divası Dianne Reeves, uzun bir aradan sonra çıkardığı Blue Note - EMI etiketli yeni albümü When You Know için çıktığı Avrupa turnesi kapsamında, haftaya yeniden İstanbul'a geliyor. 16 Temmuz Çarşamba akşamı Harbiye Açıkhava Sahnesi'nde dinleyeceğimiz, aileden gelme cazcı Reeves, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl 15.'si düzenlenen Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nde, Al Jarreau ve ekibinden önce ve saat 21.00'den 22.30'a dek sahne alacak. Reeves'e konserinde Peter Martin (piyano), Peter Sprager (gitar), James Genus (bas) ve Kendrick Gust (davul) eşlik edecek. Garanti Bankası'nın desteklediği festivalde Emirates'in katkılarıyla dinleyeceğimiz, Billie Holliday ve Ella Fitzgerald geleneğinden gelme, Sarah Vaughan'a hayran mucize vokalin son albümü When You Know, ölümsüz bir tema olarak aşkın zaman içinde ve insandan insana değişen anlam ve biçimlerinin akustik yansımalarını bir araya getiriyor.

- Son albümünüz When You Know içinde yer alan Today Will Be A Good Day parçasının bir özelliği var: Annenizin zaman içinde size yönelttiği hayat dersleri ve nasihatleri içermesi...
- Dianne Reeves: Son albümün telaşında bir mola vermek üzere Los Angeles'tan memleketim Denver'a doğru hareket ettiğimiz sırada bir gün yoldan annemi arayarak böyle bir şarkı yazmak istediğimi kendisine açtım. Şaşırdı, sevindi ama beni yapacağım şarkıyı albümün en sonuna koymam konusunda da mütevazı bir dille uyardı. Bu parça, sanıyorum ki benim duyarlı ve yaratıcı dönemime rastladı. Annem de bu parçanın esas ilham kaynağı oldu. Ben de onun sözünü dinledim tabii.

- 10 yılı aşkın süredir Türkiye'ye sık sık gidip gelen bir müzisyen olarak, izleyicisi ve müziği hakkında kemikleşmiş bir fikriniz elbette oluşmuştur, değil mi?
- Türk izleyicilerin son derece kendine özgü bir yanları var. Bütün müzik türlerine açık bir tavır ortaya koyuyorlar. Türkiye'ye çok sık uğradığım için ben bunu bir fırsat olarak alıyorum. Farklı etkinlikler ve nedenlerle Türkiye'ye geliyorum; her seferinde tanıştığım yeni profesyoneller ve yeni sesler beni şaşırtıyor. Bu kapsamda özellikle Arif Mardin gibi imzaların adını yine anmak istiyorum. Her birinin ve Türkiye'nin benim yüreğimdeki yeri ayrı tabii. Avrupa'da konserler verdiğimiz şu sıra, izleyicilerin de birbirlerinden farklarını bir biçimde sezebiliyorum ama, yine de garip biçimde, dinleyiciler müziğe gösterdikleri aktif tepki yönünden tek bir yönde buluşuyorlar. Tek fark, gösterdikleri bu tavrın kökenlerine özgülüğünde oluyor. Konserler sırasında izleyicilerin benimle iletişime geçmek istemeleri çok hoşuma gidiyor. Ben de onları geri çevirmiyorum...

- Sesinizi bir şarapla kıyaslasak, bu nasıl bir şarap olurdu?
- Galiba akılda kalıcı bir koku bırakan, tadıldığında ise yeniden edinilme duygusu yaratan, kırmızı bir şarap olurdu. (Gülüyor)

- Daha önceki söyleşilerinizden birinde Arto Tunçboyacıyan'ın yeni keşfiniz olduğunu belirttiniz. Başka yeni bir keşfiniz var mı?
- Şu ara turne yoğunluğu nedeniyle, maalesef. Ancak gittiğim ülkelerin dinleyicilerine güvenim sonsuz. Türkiye'ye gelişimde bulunacağım 24 saat içinde bu konuda yine elimden geleni yapmak istiyorum. En çok da hayranlarımın bana armağan ettikleri müzik albümleri beni meraklandırıp sevindiriyor. Onların kulaklarına güveniyorum.

- Son albümünüzde Cy Coleman ve The Temptations gibi imzaların bestelerine geri dönüş yaptınız. Niçin?
- Aslında bunların her biri harika aşk parçaları. Zaman içinde üretilmiş her aşk parçası bana göre kendine has özellik ve değerler taşıyor ve onları yeniden ele almak bu nedenle çok mantıklı. Cy Coleman olsun, The Temptatitons veya bir başka besteci olsun, ürettikleri müzikler hâlâ yüreğimde tınlıyor ve bunu yapmaktan çok memnunum.

- ABD'de seçimler gündemde. Obama'ya şans veriyor musunuz?
- Obama'nın, ABD'de yaşanacak değişimin bir parçası olacağına inanıyorum. Ve ayrıca o bu değişimin öncüsü olursa, beraberinde dünya çapında bir değişim de pekala gelecektir diye tahmin ediyorum. Bu konuda kendisine inanıyorum ve son derece umutluyum.