kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Dersin konusu: Demokrasi

Adını kim koyduysa "yanlış koydu."
"Ergenekon" diye operasyon ismi olur mu?
Önceki gün "emekli albay" dostumuz, Dr. Ramazan Aydın "artık okullarda çocuklara Ergenekon destanını nasıl okutacağız" diye sordu.
Tabii bu arada "başka yanlış işler" de oldu.
Acılar, üzüntüler, Kuddusi Okkır'ın başına gelenler, sabahın köründe evden alıp götürmeler...
Ama "eğri oturalım doğru konuşalım."
Sonunda "ne olursa olsun, isterse dağ fare doğursun" bu operasyonun-soruşturmaların bir "getirisi" söz konusu.
Artık kolay kolay kimse "cuntacılık" oynamayacak.
"Darbeciliğe" soyunmayacak.
Artık kolay kolay hiçbir komutan, diğer komutanın "telefonunu dinletmeyecek."
Hiçbir komutan, diğer komutanın "kişisel dosyalarını" evine alıp götürmeyecek.
Emekli albay dostumuz Dr. Ramazan Aydın bir "köy çocuğu."
Köyünden, kasabaya ilk gelişinde bir berber dükkanı görmüş.
Ve abisine seslenmiş:
- Ağam ağam, bak doktor adamı ameliyat ediyor.
Abisi gülmüş:
- Len Ramazan... Orası berber dükkanı... Berber, müşterisini tıraş ediyor.
Dr. Ramazan Aydın "ben pirinç pilavını ilk defa askeri okulda yedim" dedi.
Ve ekledi:
- Ordum benim her şeyim.
Ordu "hepimizin her şeyi."
Hepimizin "gözbebeği."
Ordumuz "peygamber ocağı."
Üstüne titreyeceğiz.
"Milletin içinden çıkan ordumuzun" üstüne titreyeceğiz.
Yıpratmayacağız.
Ama ordu mensubu birileri de "milletin içinden çıkan parlamentoya karşı" darbe planlamayacak.
Demokrasiyi içine sindirecek.
Köylünün çocuğu albaylığa, generalliğe yükselecek.
Milletvekili, Cumhurbaşkanı seçilecek.
Ve "halkın oyuyla gelen, halkın oyuyla gidecek."