kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Temmuz 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
RAHŞAN GÜLŞAN

Abbasağa'dan koşarak kaçmanın vakti geldi!

Bir yazar olarak, 'bilmemne restorana gittim, çorbamdan sinek çıktı' gibi münferit olayları yazmamayı tercih ediyorum. Başıma gelen kişisel sorunları yazmamak da bir başka prensibim. Ancak evimin bulunduğu Beşiktaş Abbasağa Parkı'nın etrafında yaşadıklarım, ülkemizdeki belediyecilik anlayışını yansıtan bir vakaya dönüştü.

PARK YERİ KALMADI!

Geçen yıl Abbasağa'dan 'Mikro Cihangir' diye bahsetmiştim. Parktaki ücretsiz konserler, sinema gösterimleri hiçbir mahallede görülmeyen örnek uygulamalardı. Ancak bugünlerde Abbasağa Parkı etrafındaki 'kaldırım, tretuvar, taş döşeme' çalışmaları bu güzel köşeden taşınma zamanının geldiğinin kötü bir habercisi. Bilen bilir, zaten bu semtte çok ciddi bir otopark sıkıntısı var. Yer darlığı nedeniyle belediyenin bir otopark yapma imkanı yok. Birkaç yıl önce parkın altını kazıp otopark yapmayı düşünmüşler ama asırlık ağaçların kökleri buna izin vermemiş.

FİKRİMİZ ALINMADI!

Şimdilerde Abbasağa sokaklarındaki tüm otomobil park edilen yerler, kaldırıma dönüştürülüyor. Yaklaşık 100 otomobillik yer ortadan kalktı. Bu işe girişmeden Beşiktaş Belediyesi'nden kimse gelip, esnafla mahalle sakinlerine proje ile ilgili fikir danışmadı. Önceki gün, hareketlerinden projenin başı olduğunu anladığımız bir hanımefendiye 6-7 kişi soru sormaya çalıştık. Öylesine terslendik ki; anlatamam. Hanımefendinin, projeyi yapan şirketten olduğunu düşünüp kartını istedim. Meğer kendisi belediyedenmiş, projeyi o çizmiş. İsmini bile söylemedi. Hiç yaşamadığın, sorunlarını incelemediğin bir semtin projesini nasıl hazırlarsın; anlamak çok güç. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ise yurtdışında imiş. Telefon ettiğimde "Lütfen bir gelip yerinde inceleyin, esnafla konuşun, taşlar döşenmeden belki bir-iki kazanım sağlarız" dedim. Yurtdışına çıkıyormuş. Bir başka sıkıntı da; dik yokuşlara mozaik kaldırım taşı döşenmesi. En küçük tozda sabun gibi kayan bu taşlar, otomobillerin ve ağır tonajlı araçların ciddi sıkıntı yaşamasına yol açacaktır. Asfalt dururken neden yolları kaldırım taşı kaplıyoruz anlaması çok güç!

NEDEN DİNLENMEDİK?

İşte belediyecilik anlayışımız böyle! Hizmeti halka verdiğini unutup, müteahhitleri muhatap almak... Maaşını bizim ödediğimiz görevlilerin bize bilgi vermek bir yana, bize kötü davranması... Unutmayın başkanım; seçimlerde çalışanlarınızın veya müteahhitlerin oylarıyla değil bizimkilerle göreve geliyorsunuz. Bizi dinlemeniz için illa seçime 10 gün mü kalmış olması gerek? Neyse ki ben ev sahibi değilim; kaçıp gideceğim buralardan. Peki ya evlerinin kirası düşecek olan, ağız tadı kaçacak olan ev sahipleri ne yapacak? Belediyecilik, aklına eseni yapıp sonra da sorun olunca yıktırmak mıdır?