kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Temmuz 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Yabancı olmasa çok çalkalanırdık

ING Bank Genel Müdürü Eminsoy, bankaları yabancı grupların almasının Türkiye'yi global çalkantıda ayakta tuttuğunu kaydetti. Geçmiş krizleri hatırlatan Eminsoy, "Yabancı sermayeli bankalar olmasaydı çalkantıdan daha fazla etkilenirdik" dedi..
ING Bank Türkiye Genel Müdürü Hakan Eminsoy, bugüne kadar bankaların yabancılar tarafından satın alınmasının avantajını gördüklerini ifade etti. Eminsoy, Oyakbank'ı satın alarak Türk bankacılık sektörüne giren ING Grubu'nun Türkiye'deki faaliyetlerine dün itibariyle ING Bank olarak başlamasıyla ilgili düzenlenen basın toplantısında dünyadaki önemli dalgalanmalar ve krize rağmen Türkiye'de ekonomik olarak önemli bir çalkantı yaşanmadığını aktardı. Bunun temelde, Türkiye'de mali yapı ve yatırımın içinde önemli ölçüde yabancı sermayenin yer almasından kaynaklandığı görüşünü aktaran Eminsoy, "Bu sermaye bir gecede gidebilecek nitelikte sıcak parayı ifade etmediği gibi, bizlerle beraber bu ülkenin geleceğini yaşamak durumunda olan ve hatta fırsat bulduğunda yeni yatırım yapacak durumda olan sermaye... Dolayısıyla yabancı sermayenin finansal anlamda ülkeye istikrar getirdiğini düşünüyorum. Geçmişteki dalgalanmaları hatırlayalım. Eğer böyle olmasaydı krizden daha fazla etkilenirdik" diye konuştu.

'BİR SİSTEM SONA ERDİ'
Eminsoy, dünyada borca dayalı iş modelinin sona erdiğini ve başkasından alınan borçla iş yapma devrinin sonuna gelindiğini kaydetti. Eminsoy, şöyle konuştu: "Dünyada belirli bir iş modeli sona erdi. Bu iş modeli, borca dayalı yani kaldıraçlı iş modelidir. Bankacılık temel ürünlerine geri dönüşüm yaşanıyor veya yaşanacak. Bu, bilfiil müşterilerden mevduat toplamadan bir iş modeli, kredi mekanizması kuramazsınız demek... Başkasından alınan borçla iş yapma devrinin sonuna gelinmiş, müşterilerden mevduatınız yoksa başkasının parasıyla bankacılık yapma devri sona ermiştir." Dünyada birden fazla bankacılık sistemi veya iş modeli bulunduğunun altını çizen Eminsoy, doğrudan müşteriyle kontağı olmayan, başka bankalardan, finansal kuruluşlardan veya sermaye piyasalarından borç alarak iş modeli kuran bankaların gündeminin zorlaştığını, ancak mevduat tabanı olan bankalar için hayatın daha da kolaylaştığını söyledi. Eminsoy, dünyadaki likidite problemleri ortaya çıktığında ilk başta etkilenen işlemlerin yüksek kaldıraçla satın alma işlemleri olduğunu, hatta bazı işlemlerin kaynak yaratılamadığı için satın alınmasının yapılamadığını ifade etti. Belirli bir öz kaynak dengesinin hem bankalar açısından hem de işletmeler açısından zorunluluk haline geldiğini kaydeden Eminsoy, satın alınacak şirketin veya yatırım yapılacak alanın tamamının krediyle yapılması döneminin artık yavaş yavaş ortadan kaybolduğu görüşünü aktardı.
Haberin fotoğrafları