kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Temmuz 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
SİNAN AKYÜZ
Kadınlar&erkekler&ilişkiler

Erkekler neden ağlamaz kadınlar neden gülmez?

Eskiden erkek evi geçindirmek kadın ise yuvayı korumakla mükellefti. Ama bu hayat tarzı değişti. Kadın dışarıya açıldı, erkek ise eve kapandı. Eski kuralların yerini 'kaos ilişkiler' alınca da herkes gülmeyi unuttu.
Bence günümüzde hiç kimse birbirine karşı dürüst değil. Bu yüzden de ilişkiler başlamadan bitiyor. Erkekler bir kadının neden bir erkek gibi olamayacağını anlayamıyor. Kadınlar da erkeklerden kendileri gibi ince düşünceli ve kadın ruhlu olmalarını istiyor. (Ayça S.)

Gerçek şu ki; kadın ve erkek aynı tür olsa da, farklı dünyaların insanları. Bu farklı dünyaların insanı olmak bazen kadın ve erkeği birbirine karşı çekici kılsa da, bazen de çekilmez kılıyor. Hangi kültürden, dinden, renkten olurlarsa olsunlar, erkekler ve kadınlar kıyasıya bir mücadele içindeler. İşin gerçeği alın birini, vurun ötekine! Peki, bir zamanlar bir arada mutlu yaşayan erkek ve kadına ne oldu? Erkek, kadın için neden ağlamaz; kadın, erkek için neden gülmez oldu?

KAOS İLİŞKİ DEVRİ!
Bir kere baştan şunu söylemek isterim ki, kadın ve erkeğin 'görev tanımları!' birbirine karıştığı için 'rol!'leri değişti. Eskiden erkek evi geçindirmekle, kadın ise yuvayı korumakla mükellefti. Ama 20'nci yüzyılın başından itibaren bu hayat tarzı değişmeye başladı. Kadın dışarıya açıldı, erkek ise eve kapandı. Eski kuralların yerini 'kaos ilişkiler!' aldı. Sonra da kadın erkeğin canına okudu. Canına okunmuş erkek de can havliyle "Yandım Allah!" deyip, kendine başka bir 'can!' bulur oldu. O günden sonra da erkekler bir kadın için ağlamaz, kadınlar ise erkeklere gülmez oldu! Artık ilişkinin sürmesi sadece erkeğe değil, kadına da bağlı oldu. Yeni kadın ve erkeğin söylemi de şu oldu: "Neden beni hiç anlamıyorsun?" İşin aslı artık kimsenin kimseyi anlayacak hali kalmadı. Eskiden birbirinin koynunda sevişen kadın ve erkek artık birbirinin koynunda filler gibi tepişmeye başladılar. Birbirlerine 'leş!' muamelesi çeker oldular. Erkekler tek eşliliğin 'ot!'tan bir yaşam olduğuna kanaat getirirken, kadınlar da erkeklerin ot peşinde koşturmaktan 'öküz!'leştiğini düşünmeye başladılar. Sonuçta 'aynı tür hayvan!' olduklarını unuttular.