kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Temmuz 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

'Elin geçtiği köprüden sen de geç'

Büyük resim için tıklayın
Yılın ilk yarısında özellikle yabancıların etkisine açık olan yatırım araçlarında yüksek kayıplar meydana geldi. Borsadaki kayıplar endeks bazında yüzde 4050 arasına çıkarken eurobond'lardaki değer kaybı yüzde 15'e kadar varıyor. Yatırım fonları ve dolarda reel kazanç sağlamayan yatırım araçları içinde yer aldı. Çok sınırlı da olsa kazandıran yatırım aracı ise son ayda enflasyonun eksi çıkmasıyla bono, mevduat, altın ve Euro idi.
Özellikle Rusya'nın satın almadığı domateslerin Türkiye'de satışa sunulmasıyla meyvesebze fiyatlarının öncüğünde son ay enflasyon geriledi. Yapılan elektrik zammı ise temmuz ayı enflasyonu içine girecek. Hem Rusya etkisinin ortadan kalması hem de elektrik fiyat artışının devreye girmesiyle temmuz ayında enflasyon yeniden yükselişe geçebilecek. Olumsuz baz etkisi ağustosta da devam edebilecek. Merkez Bankası da enflasyonda ılımlı bir inişi yılın son çeyreğinde bekliyor.

- Faiz daha yükselebilir- Enflasyonun yükselişi faiz artırımını da beraberinde getiriyor. Merkez Bankası mayısta başladığı faiz artırımına haziranda devam etti. Artırımın devamını getirebileceğinin de işaretini verdi. Merkez Bankası'nın kısa vadeli temel faizleri artırması, Hazine faizini ve mevduat faizlerini yükseltici etki yapıyor. Tabii kredi faizlerini de...
Faizler üzerinde yukarı yönlü başka bir baskı ise temmuz ve ağustos ayındaki yüklü itfalardan kaynaklanıyor. İlk kez arka arkaya gelen yüklü itfalara, yurt dışı borçlanma olanaklarının daralmasının ve siyasi risklerin artmasının denk gelmesi, borç verenlerin elini güçlendiriyor. Artmakta olan enflasyon ve yükselecek Merkez Bankası faizinin etkisiyle para sahipleri ve piyasalar bu itfalarda daha yüksek faiz talep edilebilecek.

- Yabancı tetikte bekliyor- Kapatma davasının ise ağustos ayında sonuçlanması bekleniyor.
Bu durumda hem itfalar hem de siyasi risk azalabilecek.
Yabancılar da yeniden Türkiye'ye dönmeye başladı. Para piyasasında tetikte bekliyorlar. Yükselen faiz oranlarından yeniden bonoya girmeyi isteyebilirler. Faiz yüzde 2223 düzeyinde ve biraz daha yükselebilir. Yüzde 24-25 faizle bir yıllık yatırıma gitmek cazip olabilir. Çünkü Merkez Bankası'nın yüzde 16.25 faizi dünyanın en yüksek faizi. Bono faizi bunun 5 puan daha üzerinde. Özellikle de yabancılar açısından reel faizin bir önemi yok, döviz kuru çok daha belirleyici.

- Faiz yüksek kalmalı mı?- Üstelik enerji fiyatlarının hızla yükselmesi sonucu bu yıl 50 milyar dolara doğru giden cari açığın fonlanması açısından böyle bir sermaye girişi zorunlu. Yani Türkiye'nin sermaye girişine, yabancıların da yüksek getiriye ihtiyacı var. Bu da faizde yükselmeyi ve yüksek kalmayı beraberinde getirebilir. Özellikle de dünyada kredi krizinin etkisiyle belli bir süre faizlerin yüksek kalma gereği ortaya çıkıyor.

- Yerlilerin ilk seçeneği- Yabancılar gözünü bonoya çevirmişken acaba yerliler yılın ikinci yarısında ne yapabilir? İşler düzelene kadar nereye yatırım yapabilir, nerede bekleyebilir?
Öncelikle belirtelim ki geniş halk kitleleri için borsa sığınılacak bir liman değil. Hem yüksek riskli hem de belli bir bilgi birikimi gerektirdiğinden dolayı.
Yerliler işler kötüleşinceye hatta negatif gelişmeler dibi buluncaya kadar bekleyecek bir limanı zaten bulmuş. Bu limanın adı döviz . Dövize yatırım yapacaklar zaten yaptı. Bu nedenle döviz mevduatı 100 milyar doları aştı. Bu aşamadan sonra ve işler düzelene kadar dövizde kalıcı ve ciddi bir çözülme beklenemez. Ama yükselen kur düzeylerinden satış yapmak zaten son yılların ana eğilimi.