Dior, Carla'dan esinlendi

Genelde temmuzun ilk ve ikinci haftası gibi gerçekleşen Paris Haute Couture Haftası; bu yıl biraz daha erkene alınıp, 30 Haziran-3 Temmuz arasında yapıldı. 2008-2009 kış sezonu couture koleksiyonlarının sunulduğu Paris Haute Couture, belki hazır giyim haftaları gibi bol bol koleksiyonların sunulduğu bir hafta olmuyor ama içerik olarak gerçekten dolu dolu geçiyor. 'Couture yok mu oluyor?' sorularına Dior, Chanel, Valentino ve Gaultier gibi modanın büyük isimleri cevap veriyor; ne olursa olsun couture'ün ölmeyeceğini ve zamana uygun yenilenebileceğini gösteriyorlar. Valentino'nun yeni sezon couture koleksiyonu, ilk defa yeni tasarımcısı Alessandra Facchinetti tarafından çalışıldı ve doğal olarak da herkesin merakla beklediği koleksiyonlar arasındaydı. Bence Valentino için, kimliği bozulmadan ama yeni bir elin de hissedildiği güzel bir koleksiyon hazırlanmış. Valentino'nun o romantik ve yumuşak siluetlerini bozmadan, biraz daha güçlü ve belki biraz daha keskin hatlar vermeye çalışmış Facchinetti.

DİNAMİK KADINA DÖNDÜ
Chanel koleksiyonlarının son zamanlarda biraz fazla naif olduğu ve küçük kız havasına büründüğü söyleniyordu. Son couture koleksiyonunda ise; dinamik ve daha olgun kadın imajına geri döndü. Yünlü kumaşların ağırlıkta olduğu Chanel'in 2008/2009 kış koleksiyonundaki ceket, etek ve manto kesimlerindeki detaylar görülmeye değer. Stilini beğenen, daha doğrusu taşıyabilen çok az insanın olduğu bir gerçektir ama moda dünyasında hemen herkesin hayranlık ve saygı duyduğu dahilerden biri de Lacroix'dır. Lacroix bu sezon da şaşırtmadı ve insanlara bekledikleri zenginlikte ve farklılıkta bir koleksiyon sundu. Lacroix koleksiyonları; geçmişin, günümüzün ve geleceğin izlerini taşıyan, biraz karmaşık ama özel koleksiyonlardır. İnanılmaz güzellikteki işlemeler ve dar korseler; koleksiyonun favori parçalarıydı.

SAKİNLİĞİ ŞAŞIRTTI
Şaşırtıcı koleksiyonlardan birini de Dior sundu. Hiç yapmadığı kadar klasik bir koleksiyon hazırlamıştı John Galliano. Bir zamanların efsanevi mankeni Lisa Fonssagrives ve Fransa'nın First Lady'si Carla Bruni Sarkozy'den ilham alınarak tasarlanan koleksiyonda kalın kemerlerle bele oturan daracık ceketler, çan etekler ve dizaltı elbiseler ön plandaydı. Couture şov için Galliano'dan beklenmeyen bir sakinlikte, aynı zamanda da tam bir Dior koleksiyonuydu diyebiliriz. Trenchlerin ve smokin takımların şefi olarak bilinen Jean Paul Gaultier'nin koleksiyonunda bunların her ikisi de ön plandaydı. Çerçeveleme, kumaşların içini boşaltarak yaptığı detay çalışmaları ise görülmeye değerdi. Bence Gaultier stilinden şaşmadan kendini yenileyen, neyi iyi yaptığını bilen, özellikle couture şovlarında yıllardır zirvede durmayı başarabilen isimlerdendir.