kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Temmuz 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Komşuluğa ilk adım: Ermenistan'la turistik ilişki

Özlem KAPAR
23.06.2008
Türkiye'den Ermenistan'a giden ilk turist kafilesi 10 günlük gezide sadece dostluk gördü...
Türkiye-Ermenistan sınırı 1993'ten beri kapalı, iki ülke arasında diplomatik ilişki yok. Tüm zorluklara rağmen "Turizmle iki ülke arasında barış köprüsü kurmak mümkün" diyerek Ermenistan'a tur düzenleyen seyahat acentesi sahibi ve ünlü rehber Faruk Pekin, sınır kapalı olduğu için kafileyi Ermenistan'a Gürcistan üzerinden götürmek zorunda kalmış. İki ülke arasında yeme içme kültüründen şehirlerarası yollardaki feci tuvaletlere kadar birçok ortak özellik olduğunu söyleyen Pekin, yola çıkmadan önce "Acaba Ermenistan'da bize kötü davranırlar mı" kaygısı taşıyan 30 kişilik kafilenin 10 gün süren gezi boyunca gördükleri ilgi ve misafirperverlikten çok memnun kaldığını anlatıyor.

Türkiye ile Ermenistan arasında hiçbir diplomatik ilişki kurulamıyor. Türk- Ermeni sınırı 1993 yılından bu yana bütün mal ve insan trafiğine kapalı. İki ülke arasında bunca yıldır yaşanan gerginliğe rağmen halklar arasında vahim bir durum söz konusu değil. Yüzyıllar boyunca iç içe yaşamış Ermeni ve Türk halkları, yeme- içme kültürlerinden gelenek ve göreneklerine kadar birbirlerine çok benziyorlar.

Buna birebir tanık olanlardan birisi de dünyanın dört yanına düzenlediği kültür turları ile tanınan ünlü rehber ve acenteci Faruk Pekin. Fest Travel seyahat acentesinin sahibi olan Pekin, bir ilki gerçekleştirerek Ermenistan'a turistik bir tur düzenledi. Pekin'le beraber Gürcistan-Ermenistan turuna çıkan 30 kişilik Türk turist kafilesi, 10 günlük gezide gördükleri ilgiden ve misafirperverlikten çok memnun kaldı.

"Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım"

Kafile tura İstanbul'dan Batum'a uçarak başlamış. Batum'dan Tiflis'e geçen turistler, daha sonra Tiflis'ten karayoluyla Ermenistan'a girmişler. Ermenistan'a girer girmez kendilerini Türkiye'de gibi hissettiklerini, birçok yerde "Nedim Ağa'nın Restoranı", "Tozanoğlu Köfte Salonu" gibi Türkçe tabelalar gördüklerini anlatan Pekin, gezileri süresince çok sayıda Türk plakalı otomobile de rastladıklarını söylüyor. Hatta bir akşam yemeğinde Türk olduklarını öğrenen Ermeni sanatçılar jest olsun diye Teoman Alpay'ın "Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım" şarkısını çalmışlar.

UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Hagpat ve Sanahin manastırlarını gezdikten sonra Erivan'a varan kafile, Erivan'daki Marriott Otel'de konaklamış. Gezilerinin bundan sonraki kısmında 100 binden fazla dokümanın olduğu Erivan Madenataran El Yazmaları Müzesi, Gök Camii, "Dünya Ermenileri'nin Vatikan'ı" diyebileceğimiz Eçmiadzin Katedrali gibi tarihi ve turistik yerleri ziyaret ettiklerini söyleyen Faruk Pekin, "Ermenistan'da UNESCO listesinde bulunan beş ayrı yer var. Biz bu turda UNESCO listesindeki yerlerin hepsini gördük. Mesela, jiplerle 2770 metre tepeye çıktık, manastır gezdik ve kar yedik" diyor. Ermenistan'da Doğu Karadeniz'e tıpatıp benzeyen doğal güzelliklerin yanı sıra çok büyük bir tarihsel mirasın bulunduğunu anlatan Pekin sözlerini şöyle sürdürüyor: "Dünyada devlet olarak Hıristiyanlığı ilk kabul edenler Ermenilerdir. Burada Avrupa'ya kıyasla daha eskiye giden bir Hıristiyanlık tarihi var. Buna bağlı olarak eşi bulunmaz kilise mimarilerine ve ikonografilere sahipler. Zaten Doğu kiliseleri bambaşka bir zenginliktir."