kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Lokum adlı köpeğinin kendini sevdirmek konusunda bir usta olduğunu belirten Seda Kaya Güler, "Kadınlar da böyle olmalı. İlk adım her zaman erkekten beklenmemeli. Kadın da ne istediğini ya da istemediğini cesurca dile getirebilmeli" diyor.

Kadınlar kendilerine Hülya ve Yeşim'i örnek alsın

ECE SARUHAN - GÜNAYDIN
Son kitabında genç kızlara kadın-erkek ilişkileri hakkında tüyolar veren Seda Kaya Güler: Bir kadın önce kendini sevmeli. Biten aşkı için yas tutmak yerine, Yeşim Salkım ve Hülya Avşar gibi yürüyüp gitmeli!..
Bugüne kadar kadın-erkek ilişkileri üzerine birçok kitap yazan ve televizyon programları yapan gazeteci-yazar Seda Kaya Güler, son kitabı 'Genç Kızlar İçin Aşka Dair'de yaşça kendinden küçük hemcinslerine ablalık yapıyor ve kendi yaşadıklarından hareketle onlara, karşı cinsle sağlıklı ilişki kurmanın yollarını anlatıyor. Güler'e göre; aşkta mutluluğun birinci şartı kadının her şeyden önce kendini sevmesi ve kendi değerini bilmesi. Ancak Türk kadınlarının bunu bir türlü becerememelerinden yana dertli... O, kitabını genç kızlar için yazdığını söylese de, bence bu kitabı mutlaka annelerin de okuması gerekiyor. Sohbetimizin konusu aşk olunca kâh gözlerimiz uzaklara dalıyor, kâh kahkahalarımız havalarda uçuşuyor...

* Kitabınızın ismi 'Genç Kızlar İçin Aşka Dair'. Neden genç kızlar?
Kadınlardan umudu kestiğim için ağaç yaşken eğilir mantığından hareket ettim. (Gülüyor) TV'deki sabah ve evlilik programlarına katılan kadınların kadın-erkek ilişkilerinden ne anladıklarını ve hayata bakışlarını görünce, genç kızlara seslenmek istedim. Kadınlar çok fazla yanlış yapıyor, bari genç kızlar aynı yanlışları yapmasınlar.

ÖNCE KENDİNİZİ SEVİN!
* Nedir bu yanlışlar?
Değersizlik duyguları çok yüksek. Kadınlar aşk uğruna her türlü fedakarlığı yapıyor. Kimi evden kaçıyor, kimi ailesine sırtını dönüyor, kimi mesleğini bırakıyor. Aradan biraz zaman geçince, uğruna her şeyi yaptıkları adam bunları terk ediyor. Bunlar da o programlara çıkıp, "Ben sana saçımı süpürge ettim. Bana bu yapılır mı?" diye ağlıyor. Yapmasaydın! Kimse senden saçını süpürge etmeni, mesleğini bırakmanı istemiyor. Erkek bunu istese de onu ikna edeceksin, dediğini yapmayacaksın. Yapınca sonradan pişman oluyorlar. Genç kızlara ne yapmaları gerektiğini söylemek istedim. Kadınların kendilerini önemsememelerine çok üzülüyorum. Yapılan en büyük hata bu!

* Bu değersizlik duygusu nereden kaynaklanıyor sizce?
Kadınlar için önce çocukları, kocaları, sevgilileri sonra kendileri geliyor. Toplum zaten kadından bunu bekliyor. Bir kadın iyi bir anne ve eş olduğunda iyi kadın kabul ediliyor. Kadınların çoğu da topluma kabul edilmek için 'yemez, yedirir' modelini benimsiyor. Kadınların da duyguları var. Kadınlar kocaları ölünce evlenmez, çocuklarına bakar ama adamlar iki gün sonra evlenir. Kadınlar bu ayrımı sorgulamak yerine, kabulleniyor. Bu kabul- leniş beni rahatsız ediyor. Ben kadınların kendi güçlerinin farkına varmalarını istiyorum. Bir kadın kendini önemsemezse, onu kimse önemsemez. Hiçbir kadın, bir erkek için hayallerinden vazgeçmemeli. Erkek böyle bir şey istediği zaman, "Sen benden bunu nasıl istersin?" diye hesap sormalı. Erkek, onun isteklerine saygı duymalı. Eminim ki kadın, "Sen ne diyorsun? Ben önemliyim" derse, erkek yelkenleri suya indirir. Erkekler de kişilikli ve ne istediğini net olarak ortaya koyan kadınlardan hoşlanıyor. Bu yüzden; tıpkı Sezen Aksu'nun şarkısındaki gibi; "Ölürüm yoluna ama sana eğilmem" diyebilmeli kadınlar. Çok istiyorlarsa ve sonrasında yaşayacakları pişmanlıkları göze alabileceklerse, aşk için taviz versinler. İleride bir sorunla karşılaştıklarında, "Bunu isteyerek yaşadım" diyebileceklerse, hatalarının bedelini ödeyebileceklerse yapsınlar. Cesur olsunlar!

'BU BENİM' DİYEMEMELİ!
* Son dönemde Türk erkekleri Rus kadınlarına pek bir düşkün...
Ee nedeni bu işte! O kadınlar o kadar özgüvenli ki, erkekte her an gidebileceklerine dair bir korku uyandırıyorlar. Erkeğin hoşuna gidiyor kendine güveni olan bir kadın. Oysa Türk kadınlarına, 'Hiçbir yere gidemez' diye bakıyorlar. Asla 'bu benim' duygusunu hissettirmeyeceksin bir erkeğe. Hissettirmezsen, her zaman seni sever. (Gülüyor) Adamı bir gün şımartıyorsan, ertesi gün kendini çekeceksin. Güçlü bir kadın olacaksın!

* Güçlü kadın deyince, benim aklıma Yeşim Salkım ve Hülya Avşar geliyor. İkisi de ayrılıklarından sonra başları dik yürüdü. Ama övüleceklerine eleştirildiler bu yüzden...
Bize öğretilen; bir ilişki bittiği zaman yas tutmaktır. Hele çocukluysan, başka bir aşk yaşamana gerek yoktur. Bize bu öğretildiği için hep böyle bir davranış bekliyoruz. Ama aslında yapılması gereken Yeşim Salkım'ın, Seda Sayan'ın veya Hülya Avşar'ın yaptığıdır. Ben kadınlara onlar gibi davranmalarını öneriyorum. Bir aşk bitmişse, o zaman yeni bir hayata başlaman gerekir. Mutlaka yeni biriyle yolun kesişecektir. Onu bir önceki sevgilinden daha da çok sevebilirsin. Bu yüzden en güzel aşk yaşanmamış aşktır, denir.

CİNSELLİKTE ÇOK SALAKTIK!
* Genç kızlara cinsellik konusunda tavsiyeleriniz de var mı?
Bu konu hala bir tabu. Annelerin bu konuda konuşmaları lazım. Bir genç kız, ne olacağını bilmek zorunda. Biz liseye kadar bir erkekle kadının ne yapacağını bilmeden büyüdük. Gerçekten çok salaktık bu konuda. (Kahkahalar)

* 'Mavi Göl' filmi geldi aklıma...
Öyleydik ama... Televizyon olmadığı için öpüşme filan gördüğümüz yoktu. Romanlarda öpüşünce yıldızların uçuşacağı yazardı, biz de merak ederdik. Öpüştüğümüzde yıldızlar filan uçuşmadı. (Kahkahalar) "Kötü bir şeymiş öpüşmek, ne bu böyle?" dedik. Başka genç kızlar, bu hüsranı yaşamamalı.
Haberin fotoğrafları