kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Temmuz 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Olup bitenin 'önü arkası...'

Sabah "erkenden" kalktık, doğru yürüyüşe...
Deniz Baykal "erkenden" kalktı, doğru yürüyüşe...
Yürüyüş sırasında "ne telefon var, ne radyo."
"Doğa ile" baş başasınız.
"Dünyadan, olup bitenden" haberiniz olmuyor.
Ne "Ergenekon" dan, ne de "gözaltılar" dan.

Ve yürüyüşten sonra "günaydın gündem."
Gündemimizde "Deniz Baykal'la konuşmak" da var.
- Deniz bey, günaydın... Ayaş'a gittiniz, dut yediniz... Ayaş dutunun reklamı oldu... Dut borsası canlandı... Ayaşlılar memnunlar.
Baykal "ben de memnunum" diye gülüyor.
Sonra ciddileşiyor:
- Nedir bu konu?.. Bir bilgi aldın mı?.. Hurşit Tolon, Mustafa Balbay... Gözaltılar... Önünde arkasında ne var?
Deniz Baykal:
- Ayaş çok önemli bir yer... 1872'de belediye olmuş.
- Ayaş demek tarih ve kültür demek.
- Ankara, Çankaya'dan Kavaklıdere'den ibaret değil.
- Ankara'nın kırsalı da var... Kültürü, folkloru var.
- Ayaş denince akla gerilim değil, sevgi ve dostluk geliyor.
- Ayaş'ta kimse kimseyi dışlamıyor.
- Her kıyafette, her yaşta insan huzur içinde... Mutlu... Kardeş kardeş yaşıyorlar.
Deniz Baykal Ayaş'ı, Ayaş'ın dutunu, dut festivalini anlatırken "coştu da coştu."
Ama sonra birden "duruldu."
Ve sordu:
- Neden bugün?.. Neden sabah erkenden?.. Başka kimler var?.. Gözaltılar... İddianame hâlâ yok... Neler oluyor?