kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Temmuz 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Şarık Tara ve Üsküp

Yahya Kemal, "Kaybolan şehir" isimli şiirinde, doğduğu Üsküp'ü anıyor: "Üsküp ki Yıldırım Beyazıd Han diyarıdır / Evlâdı Fatihan'a onun yadigârıdır. /.../ Kalbimde bir hayali kalıp kaybolan şehir! / Ayrılmanın bıraktığı hicran derindedir!"
Bu hicranı, pek çok Rumeli göçmeni duyuyor. "Evlâd-ı Fatihan" nedir diye sorarsanız, hemen açıklayalım. Osmanlı, fethettiği Balkan topraklarına, teb'asının en parlak insanlarını gönderirdi. Daha sonra, Balkan şehirlerini tek tek kaybettik ve fethin öncüleri olarak Rumeli'ne yerleşen yüz binler geri dönmek zorunda kaldı. Elbette, nesiller boyu o bölgedeki yerel halk ile karışmışlardı ama, milliyetlerini ve dinlerini hiçbir zaman unutmamışlardı. Anadolu'ya dönen Rumelililer sayesinde, Türk ırkının da biraz güzelleştiğini itiraf etmeliyim.
ENKA'nın sahibi Şarık Tara, Üsküplü. Tara, akrabası Lidia Kumbaracı Bogoyeviç tarafından kaleme alınan "Üsküp'te Osmanlı Mimari Eserleri" adlı kitabı tercüme ettirdi; böylece, OsmanlıRumeli kültürüne büyük bir hizmet yapmış oldu. Kitabın önsözündeki bir yorumu, Rumeli insanının "yalın, güler yüzlü, teklifsiz" üslubunu göstermek için aktarmak isterim: "İstanbul lehçesinden farklı bir Üsküp ağzı vardır. Yahya Kemal'in kulağı bu ağza aşinadır. Öğrencisi Ahmet Hamdi Tanpınar'a anlattığına göre, mütareke yıllarında Balkan göçmenlerinin yığıldığı İstanbul'da dinlediği bir Üsküplü vaiz, borç almanın ne kadar doğal olduğunu izah ederken, Hz. Ali'nin Peygambere sorusunu şöyle seslendirir: 'A be Muhammed, var sende alti guruş' Bu sadece Türkçe'nin değil, aynı zamanda Müslümanlığın da, Rumeli'de biçimlenen Anadolu'nun çeşitli ağızlarıyla harcı karılmış yerel bir lehçesidir."
Üsküp, 1300'lerden 1912'ye kadar Osmanlı toprağıydı. Balkan Savaşı'nı neden kaybettiğimiz hususuna gelince, onu da hemen hatırlatalım: Ordu, boğazına kadar siyasetin içine batmıştı da onun için. Önce İttihat Terakki, ardından ortaya çıkan Halaskâranı zabitan... Atatürk, boşuna milli mücadeleyi birlikte yürüttüğü komutanlara, "ya politikayı seçin, ya da üniformalarınızı" demedi!