kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Haziran 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ŞELALE KADAK

Slovenyalı kasabı nasıl ikna edeceğiz?

Yapılan her yeni araştırmayla bildiğimiz doğruların tepetaklak olmasına artık şaşırmamayı öğrendim sonunda.
Hepimiz, Avrupalıların Türkiye'yi iyi tanımadığı için üye istemedikleri konusunda hemfikir değil miyiz?
Hatta başta TÜSİAD olmak üzere sivil toplum kuruluşları Avrupa Birliği ülkelerinde Türkiye'yi, Türkler'i daha iyi tanıtmak için lobi turları yapıp durmuyor mu?
Yani bizler, Avrupalı bizi daha iyi tanırsa, kesin AB'ye isteyecek diye düşünmüyor muyuz?

Destek on puan düştü
Oysa bu hafta Brüksel'de bir araya geldiğimiz Stanford Üniversitesi'nden Prof. James Fishkin ve Robert Luskin'in yaptığı araştırma bunun tam tersi sonuçlarıyla bizi şaşkına çevirmeyi başardı.
Araştırmayla Türkiye'nin AB üyeliğine olan desteğin Avrupa'da on puan kadar düştüğü gözlendi. Üstelik de hani hep en büyük sorun olduğu savunulan
Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde değil, AB'nin özellikle yeni üye olan ülkelerinin Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakmadığı ortaya çıktı.
Neden? Müslüman olduğu için diye düşünebilirsiniz, ancak bu da değil cevap.
En önemli konu, ekonomik nedenler. Yani yeni üyeler, AB'den kendi ülkelerine gelecek olan kaynağı Türkiye ile paylaşmak istemiyor. Üstelik bu ülkenin insanları, 2004 yılında netleşmesine rağmen Türkiye'nin seyahat, tarımsal ve yapısal konularda sistemi bozacak kadar bir kaynaktan faydalanamayacağından da bihaberler.
Önce size Fishkin'in geliştirdiği ve ABD'de ölüm cezası gibi konularda sık sık kullanılan 'Deliberative Polling' yani müzakereci araştırma yönteminin AB'nin kalbi Brüksel'de nasıl uygulandığından söz edeyim.

500 milyon nüfuslu 27 ülkeden oluşan AB'de, araştırmacılar rastlantısal örneklerle 4 bin kişi arasından 400 kişi belirlerler ve onların Avrupa Parlamentosu'nda bir gün süreyle tartışacak, bilgi edinecek şekilde vakit geçirmelerini sağlarlar ki insanlar anket sorularına, kendi başlarına kalıp, tartıştıktan sonra cevap versinler ve ortaya daha olgun sonuçlar çıksın.
İlginç bir şekilde bu çalışma sonrası AB'de genişlemeye olan desteğin düştüğü ortaya çıkar.

27 ülke 27 ayrı neden
Üstelik de elitler Türkiye'nin ve Ukrayna'nın AB'ye üyeliğini istiyor belki ama köşedeki kasap istemiyor. Bu projeye destek veren ve Türkiye konusundaki araştırmanın biraz da derinleşmesi talebinde bulunan Açık Toplum Enstitüsü'nün Türkiye Direktörü Hakan Altınay, araştırma sonucunu şöyle özetliyor:
"Bir tek Fransa yok. 27 ülke var. Bu ülkelerin tek tek neyi kafaya taktığını bilmiyoruz. Bilgi kırıntıları var. Neyi isteyip, neyi istemiyorlar diye bakıp strateji oluşturmamız şart."
Yani Türkiye'nin bu gibi araştırmalardan onlarca yaptırması ve bu ülkelerin Türkiye konusundaki tavırlarını net olarak bilmesi gerekiyor ki ona göre bir strateji geliştirilsin.