kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Haziran 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Yaktın bizi Rüştü

Özge AYDIN /SABAH İNTERNET
Yeni Haber
13. Avrupa Futbol Şampiyonası yarı finalinde Türkiye, Almanya karşısında maçı 3-2 kaybederek, şampiyonaya yarı finalde veda etti.

KAZIM KANAT: YAKTIN BİZİ RÜŞTÜ (SABAH)


Futbolu biz oynadık. Finali de biz hak ettik. Bırakın finali Avrupa Şampiyonluğunu da biz hak ettik. Ama ne oldu?
Aptalca üç hatalı golle tüm hayallerimiz yıkıldı.
Birinci gol. Top bizde, gole giderken kaptırdığımız topla gol yedik. Nerede Rüştü Reçber?
İkinci gol. Pozisyon yok, sadece yüksek bir yan orta var. O yüksek topa Rüştü Reçber çıktı. Boşa çıktı. O top da gol oldu.

Eğer kalede iyi bir kaleci olsaydı, bu maç böyle mi olurdu? Elbette tüm faturayı Rüştü Reçber'in önüne koymak istemem. Basit ve sıradan hatalar var ama en büyük hatayı takımın kaptanı ve en tecrübeli oyuncusu yapıyorsa o zaman kendimizi analiz etmek zorundayız.

Türkiye, Türkleri gururlandıran bir futbol oynadı. Stattan başımız dik ayrıldık. Karşılaşmanın sonunda Türk futbolcusu alkışlar içinde uğurlanırken, Almanya'nın sahada çılgınca sevinmesi, bu maçın büyüklüğünü gösterir. Bu maçın büyüklüğü Türkiye'ye aittir. Sadece Almanya sevindi.

Şimdi gelelim futbolun gerçeğine... Sahaya 14 kişi çıktık. Üstelik bu takım rezerv takım. Ama 10 futbolcu görevini yaptı.
Bütün dünyaya Türklerin çağdaş futbol oynadığını kanıtladı. İşte önemli nokta da bu. Türkiye evine dönerken 'Avrupa'nın 4 büyük takımından biri' unvanı ile dönüyor. Belki skor olarak 4. konumda olabiliriz. Ama futbol olarak birinci olduğumuzu kabul edelim.



LEVENT TÜZEMEN: SAĞLIK OLSUN (SABAH)

Türkiye'nin Almanya'ya büyük üstünlük sağladığı müthiş keyif veren bir ilk yarı izledik. Almanlara top göstermedik, pozisyon vermedik. Bu güzel oyunda sahaya çıkan kadronun büyük payı vardı. Turnuva başından bu yana ilk kez birbirini tamamlayan bir kadro gördük.

İkinci yarı yine akıllı hücum ediyorduk. Sıkıştığımızda ileriye gelişi güzel vurmuyor, ayağa isabetli pas yapıyorduk. Ancak Sabri, Podolski'yi çok fazla unutuyordu. Semih rakipleriyle boğuşurken iyi de top tutuyordu. Ama bize yapılan faullere Busacca kart göstermiyordu
Akıllı hücum ediyor ama final paslarında zamanlamayı ve topun şiddetini ayarlayamıyorduk. İyi oynarken unuttuğumuz Podolski'nin ortasına yanlış çıkan Rüştü yüzünden Klose'nin golünü önleyemedik.


*MİLLİLERİMİZİN ÜZÜNTÜLERİ...


*TRİBÜNLERDEKİ TÜRK - ALMAN DOSTLUĞU...

*EURO 2008'İN TRİBÜN GÜZELLERİ...

*PERİ MASALI SONA ERDİ...

*TÜRKLERİ YIKAN GOLLER...

*FATİH TERİM'İN ÇILDIRDIĞI ANLAR...

*İŞTE BİZİ ÜMİTLENDİREN GOLLER...

*AH BE RÜŞTÜ...

*TÜRKİYE - ALMANYA KARŞILAŞMASI...


GÜRCAN BİLGİÇ: KIYMETİNİ BİLSİNLER! (SABAH)

Sıkıntıların içinden bir dev daha çıkarmayı başarmıştık. İlk yarı bittiğinde oyunun hakimi de, pozisyonların sahibi de, Basel'in kabadayısı da bizdik. Fatih Terim, biri kaleci, ikisi sakat 15 oyuncu ile sahadaydı. Tartışılmayacak kadar alternatifsiz, bir o kadar da mücadeleci bir takımla oynadı.

Topa kendini en çok gösteren oyuncuydu. Ama bu isteğini daha efektif kullanamıyor, ilk Alman golünde de topu kaptıran oluyordu. Ayhan'ın zeka pırıltıları, "ah'lar vah'lar" içinde beklediğimiz karşılaşmayı, Almanlar'ın kabusu yapmıştı.

Evet, son saniyelerde yenildik Almanlar'a. Onlara finalist olmanın ne kadar değerli olduğunu iyi hatırlattık, gittikleri maçın kıymetini öğrettik. Bundan sonra bir Türk takımı ile karşılaşacak Avrupalı veya Türkiye'yi karşısında bulacak her hangi bir takım üç kere düşünmek zorunda kalacak; "Bu çılgın adamlarla nasıl baş edeceğiz" diye düşünecekler. Çinliler, "Çin Seddi" ile başa çıkabildiler, bakalım onlar bu gurur ve inat ordusunu nasıl engelleyecekler.