kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Haziran 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Fırat: Sözlerimin arkasındayım

"Evet ben o sözleri söyledim ve sözlerimin de arkasındayım..."
AK Parti Genel Başkan Vekili Dengir Mir Mehmet Fırat, The New York Times'a verdiği demecinin arkasında, bu sözlerle durdu.
Demeç deyince öyle çok uzun paragraflardan oluşan bir metin anlaşılmasın.
Yaklaşık 2.5 daktilo sayfalık yazının içinde, kendisine ayrılan bölüm toplam 4.5 satır...
AK Parti milletvekilleri dahil birçok kesimin tepki göstermesine yol açan ise bu kadar kısa satırın içinde yer alan şu üç cümle:
"Türk toplumuna travma yaşatıldı. Bir gecede kıyafetlerini ve dillerini değiştirmeleri söylendi. Dinsel yolları dağıtıldı..."
Sözlerine yönelik Ankara'da sert tepkiler yükselirken, Fırat İstanbul'da Atatürk Havalimanı'ndaydı.
Telefondaki sohbetimizde The New York Times'a verdiği demecin iyi anlaşılmadığını söyledi, orijinali okumadan tepki gösterdiğini ileri sürdü.

'Evet söyledim'
Bu kez İngilizce metinden bir daha kontrol ettik, itiraz etmedi:
"Evet ben bunları söyledim ve bu sözlerimin de arkasındayım..." dedi.
AK Parti içinden de tepkilerin olduğunu belirttiğimde, Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem'in de İngilizcesinin iyi olduğunu bildiğini belirtti.
"Keşke Vahit (Erdem) Bey de sözlerimi Türkiye'deki gazetelerden değil de kaynağından okumuş olsaydı" diye yakındı.
Demecindeki sözlerinin anlamını anlatmaya başladı:
"1923 devrimi temel olarak yaşam biçimini değiştirdi. Devrimler zaten değişim getirir. Hiçbir devrim yumuşak değildir. Travmatik bir durumdur."
Örnek olarak 1789 Fransız devrimi ve 1917 Sovyet devrimini gösterdi.
Sovyetler Birliği'nde gerçekleşen devrimin Türkiye'dekinden çok daha eski olduğunun da altını çizip şu tespiti yaptı:
"Sovyet devriminin topluma yaşattığı travmanın etkisi de hala sürüyor. Toplumsal çatışma yok mu? Hala devam ediyor."

Özlem değil
Bu aşamada en çok tepki çeken, "Toplumun dinsel yolları dağıtıldı" cümlesiyle ne demek istediğini sorduğumda şunları söyledi:
"Dine dayalı yapı değiştirildi. Hilafet, şeri mahkemeler kalktı. Tekke ve zaviyelere ilişkin kanun çıktı. Medrese eğitimi kaldırılıp, Milli Eğitim tek elde toplandı. Her devrim sosyal bir travmadır. Atatürk devrimleri de öyledir. Evrimle devrimin sosyal farklılığı da buradadır. Bunlar iyi oldu veya olmadı demiyorum. O güne özlem duyarak da söylemiyorum. Bir tespit yapıyorum."

Partide travma
Fırat, bir sosyolojik tespitte bulunabilir.
Ancak, AK Parti hakkında tam da "Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temellerine karşı" olduğu gerekçesiyle kapatma davasının açıldığı bir dönemde bu sözler farklı okunur.
Nitekim, AK Parti milletvekilleri de farklı okumuştur.
TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın, Fırat'ın sözlerine "Bizi bugünlere getiren Atatürk devrimleridir" karşılığını vermesi de bundandır.
Ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk'ü birçok kesim farklı nedenlerle eleştirebilir.
Ancak Türk toplumunun, gönlünce kabul ettiği tek duygu, devrimlere olan bağlılığı ve bunların vazgeçilmezliğine olan saygısıdır.
Bugün en sofusu da, en moderni de bu düşünceye sahiptir.