kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Haziran 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Fırat: Travma sosyolojik bir tespit

Yeni Haber
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, New York Times'a söylediği Atatürk devrimleriyle Türk toplumuna travma yaşatıldığı şeklindeki sözleriyle ilgili olarak, "Bütün devrimler travma yaratır" dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Fırat, kamuoyunda çok tartışılan sözleriyle ilgili olarak, AKP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Bütün devrimlerin travma yarattığını söyleyen Fırat, Cumhuriyet devriminin de bir travmaya neden olduğunu savundu. Cumhuriyet devrimlerinin bir şekilde içselleştirildiğini ifade eden Fırat, "Ancak 1950'de gerçekleşen demokrasi devrimi bir türlü içselleştirilememiştir" dedi.

Fırat, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Erdoğan siyasetten çekilsin" önersini ise, "Aklını ve deneyimini kendisine saklasın. Bizim tecrübemiz bize yeter, kimseden demokrasi dersi almaya ihtiyacımız yok" şeklinde değerlendirdi.

'TRAVMA' SOSYOLOJİK BİR TESPİT

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, New York Times Gazetesi'nde yer alan görüşleriyle ilgili olarak, her devrim gibi Atatürk devrimleri de toplumda bir travma yaratmıştır. Çünkü bir gece önce eski Türkçe yazı, TBMM'de lağvedilerek Latin alfabesi getirilmiştir. O gün okuma-yazma oranı sıfıra düşmüştür. Bu sosyal, tarihsel bir tespittir. Bunun değerlendirilmesi devrimin iyi veya kötü oluşu konusunda her hangi bir söylem yoktur orada. Bazı devrimin sonuçları halen yaşanıyor. Türk devriminden 100-150 yıl önce yapılmasına rağmen ülkeler yaşıyor. Bu bir sosyolojik gerçektir, tespit. Ama anladığım kadarıyla yapılmak istenen aslında bu ortaya çıkarılarak çok güzel bir analizin gölgelenmesinden ibarettir" diye konuştu.

Fırat, AKP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında New York Times'ta kendisi hakkında çıkan haberleri değerlendirdi. Fırat, düşünce ve ifade özgürlüğünün insanları diğer canlılardan ayıran temel özgürlük olduğunu belirterek, "Ancak düşünce ve ifade özgürlüğünü doğru kullanabilmek için özelikle 21 yy medya organlarına büyük görev düşüyor. Çünkü bilgi sahibi olabilmek ancak büyük miktarda yazılı ve görsel medyanın doğru tarafsız, bilgi vermesiyle mümkün olabilir. Eğer medya, psikolojik bir savaşın tarafı olarak bilgiyi çarptırıyorsa, kendine göre yorumluyorsa ve bu bilgi insanlarımıza bu şekilde aktarıyorsa o zaman doğru bilgiye ulaşmamış olan insan düşünebilme yeteneğini, düşünce özgürlüğünü doğru kullanamaz" dedi. Kendisi hakkında çıkan haberin orjinali okunmadan yorum yapıldığını savunan Fırat bunun da yanlış noktalara götürdüğünü söyledi.


Haberi yapan muhabirle uzun bir röportaj yaptığını belirten Fırat, muhabirin oradan küçük bir bölümü aldığını ifade etti. Röportajda, saltanatın kaldırılması, Arap harflerinin kaldırılarak Latin harflerinin getirilmesi gibi birçok devrimden bahsettiğini kaydeden Fırat şöyle konuştu:

"Her devrim sosyal bir travmadır. Evrimden temel farklılığı budur. Eğer zahmet edip TDK sözlüğüne bakmış olsalardı, "beklenmeyen, köklü ama insan iradesi ile ortaya konan değişikliklerin tümüne' devrim dendiğini görebilmek imkanına sahip. Doğrudur her devrim gibi Atatürk devrimleri de toplumda bir travma yaratmıştır. Çünkü bir gece önce eski Türkçe yazı, TBMM'de lağvedilerek Latin alfabesi getirilmiştir. O gün okuma-yazma oranı sıfıra düşmüştür. Bu sosyal, tarihsel bir tespittir. Bunun değerlendirilmesi devrimin iyi veya kötü

oluşu konusunda her hangi bir söylem yoktur orada. Bazı devrimin sonuçları halen yaşanıyor. Türk devriminden 100-150 yıl önce yapılmasına rağmen ülkeler yaşıyor. Bu bir sosyolojik gerçektir, tespit. Ama anladığım kadarıyla yapılmak istenen aslında bu ortaya çıkarılarak çok güzel bir analizin gölgelenmesinden ibarettir."

"DEMOKRASİ DEVRİMİ İÇSELLEŞTİRİLEMEDİ"

Fırat, toplantıda isim vermeden Cumhuriyet Gazetesi'ni de eleştirerek, gazetenin bugün yayınlanan başyazısında Cumhuriyetin nitelikleri arasında demokrasi ilkesinin yer almadığına dikkat çekti. bunun Anayasa'nın değiştirilmez ilkelerine aykırı olduğunu dile getiren Fırat, "Türkiye'de tartışılması gereken budur. Aslında Atatürk'ün getirdiği devrimler bir şekilde içselleştirilmiştir. Ama 1950'de gerçekleşen demokrasi devrimi bir türlü içselleştirilememiştir. Bunu çok açık, net olarak bugün görebiliyoruz."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Başbakan Erdoğan'ın kenarda oturması" önerisini de isim vermeden değerlendiren Fırat, bunun siyasi etiğe uygun olmadığını söyledi.

"ZAMAN DİĞER ZAMANLARDAN FARKLI DEĞİL"

Açıklamanın zamanlamasıyla ilgili bir soru üzerine Fırat, "Zamanlama tabirini hiç hoş karşılamıyorum. Bunu diktatörlüklerde sorabilirsiniz. Saddam Hüseyin döneminde bunu sormakta haklısınız. Anayasamızın 2. maddesinde yazan Cumhuriyetin nitelikleri açısından bunun abes olduğu kanısındayım. Çünkü zaman diğer zamanlardan farklı değildir. Türkiye, demokratik laik, sosyal bir hukuk devleti yolculuğuna devam etmektedir. Başka çaresi yok" dedi.

Fırat, CHP'lilerin kendisini istifaya davet etmesiyle ilgili olarak da "Onlarla ilgili aslında çok güzel değerlendirmeler var o yazının içeriğinde. Onu ben değerlendirmiyorum. Onu gidip başkan yardımcılığı görevini yürütmekte oldukları sosyalist enternasyonelle görüşmelerinde ben fayda görüyorum. Acaba o zaman sosyalist enternasyonalden atılmadan önce istifayı düşünebiliyorlar mı? CHP'ye de temel sorum bu. O onların iradesinde ama benim milletvekilliğim CHP'lilerin iradesi içinde değil. Onların belki Baykal'ın iradesinde milletvekili olmaları. Benim öyle bir problemim yok diye konuştu.

"FRANSIZ VE SOVYET DEVRİMLERİ TRAVMA YARATMADI MI?"

Dengir Fırat, "Açıklamanızda neyi tam olarak düzeltiyorsunuz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Tabii devrimler travma yaratır. Bunun aksini düşünüyor musunuz? Fransız devrimi travma yaratmaz mı? SSCB devrimi tarihi bir travma yaratmamış mıdır? Çünkü sistemi değiştiriyorsunuz. Mevcut yapıyı ortadan kaldırıyorsunuz, yeni bir yapıyı kuruyorsunuz. İnsanlarda bir şaşkınlık olacaktır. İnsanlar hemen bunu kabullenmeyecektir, öyle olsa idi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde İstiklal Mahkemeleri olmazdı, şu veya bu şekilde bastırılan isyanlar olmazdı."

"1950'de nasıl bir travma yaşandı" sorusu üzerine de Fırat, "Bugün bir gazetenin özellikle ikinci maddeyi tekrar ederken, bunun içerisine demokrasi koymamakta ısrar etmesi, travma yarattığının en güzel örneği."

"BAHÇELİ AKLINI KENDİNE SAKLASIN"


Fırat, bir gazetecinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin önerisini tekrar hatırlatılması üzerine de özetle şöyle dedi:

"Teşekkür ediyoruz, aklını kendine saklasın. Bizim tecrübemiz bize yeter. Kimseden akıl almaya ihtiyacımız yok. Hele özelikle demokrasi dersi almaya hiç mi hiç ihtiyacımız yok. Bilmedikleri bir konuda bence fazla beyanat vermemeleri en doğru olan şey. Ama etikten bahsediyorlarsa 2002'de doğru olarak liderlikten ayrılıp 10 ay sonra beni istiyorlar diye dönmenin siyasi etiğin hiçbir noktasına sığdırılacağı kanısında değilim."

ANKA