kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Haziran 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
DİLEK HANİF
Dilek Hanif'in Tarzı

Güneydoğu gezisinden esintiler...

Bu haftaki yazımı, önemine yürekten inandığım bir konuya ve bu amaca yönelik bir projeye ayırmak istiyorum. Yönetim kurulu üyesi olduğum Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) 'Büyük Türkiye Resmi' için 'Yerinde Çözümler Projesi'ni hayata geçirdi. Tüm Türkiye'yi kapsayan kalkınma projesinin ilk adımı, 'Güneydoğu'yu markalaştırmak' için atıldı. Yaptığımız Güneydoğu gezisinde, bölgenin 4 önemli şehrinde yer alan siyasetçiler, işadamları, akademisyenler ve halkla biraraya gelip; projemizi anlattık.

YETERİNCE BİLMİYORUZ
Gezimiz, projemiz açısından çok verimli geçti. Ayrıca benim için çok etkileyiciydi çünkü kültürümüze ve tarihimize dair çok güzel izlenimler edindim. Geziden, daha önce bilmediğim ve yerinde görerek öğrendiğim birçok notla döndüm. Birçoğumuzun, bu bölgelerimizi ziyaret etmemiş olsa da; tarihine ve kültürüne dair az çok bilgisi vardır. Ama görmek ve gezmek bambaşka. Çok büyülü bir atmosferi olduğu bir gerçek. Bu bölgeye dair bilmediğimiz veya yanlış bildiğimiz birçok şey var. Birçok yabancı dostumla sohbetlerimde; ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin tarihi ve kültürel zenginliğine dair birçok Türk'ten daha çok şey bildiklerini gördüğüm olmuştur. Kültürümüzü günümüzde de yaşatmanın ve onu dünyaya tanıtmanın, bizi gelişmiş bir ülke yapacağına hep inanmışımdır. Bu; yaptığım işte de önceliklerimdendir. Türk modasından söz edeceksek; Türk kültüründen, Türk insanından da söz etmeliyiz. Güneydoğu gezimizde o tarihi birikimi kokladıktan sonra, koleksiyonlarıma taşıyabileceğim daha çok şeyin olduğunu anladım. Yıllar önce, ipekli dokumayı koleksiyonumda kullanmak istediğimde, üretici bulamamıştım. Tezgahların yok olmak üzere olduğunu öğrenip, üzülmüştüm. Gezimizde öğrendim ki; bir ipekli dokumayı canlandırma ve destekleme projesi başlatılmış.

KORUNMALI!
80'li yaşlardaki Nasra Teyze, kök boyalarla kumaşlara desen yapan son kişi. Babasından miras kalan bu mesleği hala yapıyor. Bu kumaşların; el yapımı olması ve yıllar içinde yoğrulmuş bir kültürden çıkıyor olması ile değeri ve anlamı çok büyük. Bu ve bunun gibi değerlerin; özgün Türk modası adına bilinmesi, korunması, gerektiğinde gelişmesi için bunlara yatırım yapılması gerektiğine inanıyorum. Kendi adıma, gücüm yettiği kadar bu tip projelere destek çıkmaya çalışıyorum.