kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Mucizeleri izlemeye devam

Acun ILICALI
Viyana'da vatandaşlarımızı beklerken kendimizi 100 bin Hırvatın arasında bulduk. Ama bu sürpriz güzel bir çağrışım yaptırdı. Ev sahiplerini yenmede 'ihtisas sahibi' Millilerimizin yine bir deplasman atmosferinde bulunmasını hayra yorduk.
Maça gelince turnuvadaki en iyi ilk yarıyı oynadık. Çok dengeli, dikkatliydik. Hamit'in şutu, sonrasında veremediği pas, ahlar vahlar arasında geçti. İşin gerçeği bu yarının yüzde yüzlük pozisyonu Hırvatlara aitti. Arda'ya alınan yoğun tedbirler Hırvatların ondan ne kadar korktuğunun göstergesiydi.
İkinci yarı başında bireysel hatalarla verdiğimiz pozisyonlar yüreğimizi ağzımıza getirdi. Neyse ki bu bölümü golü yemeden atlattık.
Uzatmaya dengeyi sağlayarak başladık. Takımımız da seyircimiz de kendine geldi. Uzatmanın ilk yarısında hiç pozisyon vermeden gollük pozisyonlar bulduk. İkinci yarıda da üstün olan bizdik. Ama futbol hatalar oyunu. Çek maçında Cech'in yaptığı hatayı bu defa Rüştü yaptı ve her şey bitti derken Semih inanılmazı başardı. Bu golü futbolun mantığını içinde açıklamak çok zor. Mucize demek lazım. Bu şok Hırvatları penaltı bile atamaz hale getirdi.
Son penaltıyı Rüştü'nün kurtarması ise kadayıfın üzerine kaymak gibi geldi. Yıllarca acısını taşıyacağı maçın kahramanı oldu. O Rüştüki oyundan düştüğümüz dakikalarda takımımızı ayakta tuttu. Mükemmel kurtarışlarla karşılaşmayı uzatmaya taşıdı. Fatih Hoca dün yine kritik değişikliklerle maça damgasını vurdu.
Semih'i oyuna alma zamanlaması olağanüstüydü. Modric gibi bir oyuncuyu riske etmek her teknik direktörün harcı değil. Ama oyun o değişiklikten sonra lehimize dönmeye başladı. Semih de golü atarak onun güvenini boşa çıkarmadı. Bence o dünyanın en iyi yedek forveti. Uzatma dakikalarındaki üstünlüğümüz kondisyon farkının ekibimiz lehine olduğunun göstergesiydi.

HAKEME TEŞEKKÜRLER
Hakem, Tuncay ve Arda'ya gülünç sarı kartlar gösterdi. Yarı finalde bizi yıldızlarımızdan mahrum bıraktı. Ama uzatmadaki tercihi yarı finali bize getirdi. 121. dakikada son atağı yaparken gözüm hakemde, hakemin gözü de saatindeydi. Saatine baktı ve devam ettirdi. Golle havalara uçtuk. Hırvat futbolcuların yüzünde yarı finalisti o an okumak mümkündü. Türkiye maçları artık futbolun dışına çıktı. Yakında macera filmi olarak sinemalarda gösterilirse şaşmam. Peşpeşe bu derece inanılmazlarla dolu 2 maç oynayan bir diğer milli takım var mı bilmem? Böyle bir heyecanı yaşatarak sadece bizlerin değil tüm dünyadaki futbolseverlerin hayranlığını kazandılar.