Dâhilerin esrarengiz tutkusu..

Filozof Nietzsche ve efsanevşair Rilke tutku derecesinde âşık oldular. Yakın dostu Freud, 'Korkunç bir zekâ' diye tanımladı. Avrupa'nın ilk özgür kadınlarından, yazarpsikanalist Lou Andreas-Salom'ydi O.. Hayatı bir roman aslında.. Ya da bir film senaryosu.. Bu yüzden, "Lou-Özgür Bir Kadının Öyküsü" isimli biyografiyi (İmge Kitabevi) bir nefeste merak ve heyecanla okuyacaksınız. Kitap, 1950'li yılların önemli gazeteci-yazarlarından Françoise Giroud imzasını taşıyor.
Sadakate inanmayan, entelektüel paylaşımı her şeyin üstünde tutan Lou; kıvrak zekâsı, etkileyici güzelliği ile bulunduğu her ortamda fark edilmeyi başaran bir kadın. Saint Petersburg'da doğmuş, dindar aile yapısına rağmen, genç yaşında Tanrı'nın varlığına inancını kaybetmiş. Bilgiye olan tutkusunu fark eden ilk aşkı papaz Gillot onu erken yaşta felsefe, metafizik, mantıkla tanıştırmış. Kant, Leibniz, Rousseau, Voltaire okumaya teşvik etmiş.. Bu kültürel zenginlik onu kendi kuşağının kadınları arasında farklı bir noktaya getirmiş, zaman içinde..
Sonrası..
Eğitimi için Zürih Üniversitesi'ne giden Lou hastalanır ve iklim değişikliği tavsiye edilince, İtalya'ya geçer. Önce dönemin feministlerinden Malwida von Meysenburg, onun vasıtasıyla da henüz adı pek bilinmeyen Nietzsche ve genç filozof Paul Rile tanışır.
Sıra dışı Lou, Nietzsche ve Rile üçlü bir yaşam düşüncesi içine girer. Ancak Nietzsche Lou'ya evlilik teklif edecek kadar âşıktır. Reddedilince, kadından uzaklaşma yolunu seçer. Lou, Nietzsche'yi "geri çevirmiş" olma yükünü yaşam boyu üzerinde taşıyacaktır.
Andreas adında biri ile anlaşmalı evliliği sürerken, kendinden hayli genç olan lirik şair Rainer Maria Rilke ile tanışır. Rilke ve Lou birbirlerine âşık olur. Bu müthiş aşk, şairin yazdığı şiirlerle tescillenir. Otuz beş yaşına kadar tensel anlamda erkeklerin kendisine yaklaşmasına izin vermeyen Lou'nun 'bakir' bedenine ilk kez Rilke dokunmayı başarır. Kitapta, Lou'nun Rilke ile başlayan cinselliği anlatılırken, küçükken yaşadığı enseste de atıf var.
Her şeye meraklı Lou, psikanalize de ilgi duyunca Freud'un seanslarına katılır. Freud, yapıtlarında Lou'yu ve çalışmalarını anar. Şefkatle sevdiği kadının psikanalize katkısını över.
Kitap, biyografilere ilgi duyan okurlar için farklı bir alternatif. Lou'nun vazgeçilmezliği ve esrarengizliğine ek olarak; düşünsel bakış açısı hakkında da somut bazı bilgilerin verilmesi hoş olabilirdi. Böylece dönemin önemli kadınlarından Lou Andreas-Salomdaha iyi tanıma şansı bulabilirdik. Bu yönüyle kitap genç kadın okurların ilgisini de daha fazla çekebilirdi.
begumerdemli@hotmail.com