kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Haziran 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Yer gök dinlesin!

Sadece nakliyeden değil, telefonlardan, hatta uydulardan bile sorumlu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bir kez daha içimize su serpti:
Korkacak bi şeyiniz yoksa dinlenmekten de korkmayın. Zati, iki kişi konuştu mu bir üçüncü dinler. Dinlenmek istemiyorsan fazla konuşmayacaksın.
Ben bu "muhafazakar demokrat" izahattan sabır ve lahavle ile şunu anlıyorum:
Korkacak bi şeyi olanlar kafadan dinlenir.
Bundan kasıt, "zanlılar, suçlular" vesaire olmalı.
O zaman şu soruyu sorabilir miyim?
Madem korkacak bi şeyi olan dinleniyor, izleniyordu...
Yahu Trabzon'da bomba atmış, içeri girmiş, sonra garip şekilde serbest kalmış, dosyası Yargıtay'da bekletilip durmuş, emniyet güçleriyle de kimi siyasi örgütle de yarenlik etmiş bir genci dinlemediniz de mi, bir suikast örgütlendi...
Yoksa, hem de dinlediğiniz halde mi?
Şu gariplik hala garip değil mi?
"Dink suikastı zanlıları"nın Trabzon'daki faaliyetlerini, üstelik bir "bombacı" yı bildiği halde, üstelik bir "abi" ye muhbirlik ettirdiği halde, izlemekle (ve dinlemekle) görevli Emniyet Müdürü ile...
Şimdi "korkacak bi şeyleri olanlar"ı izlemekle, dinlemekle sorumlu Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı tamamen aynı kişiler!
Yani, bu devletin ve hükümetin vermesi gereken iki hesap var:
1. Dinlememesi gerekenleri dinlemek ve izlemek;
2. Dinlemesi ve izlemesi gerekenleri...
a) Dinleyip izlememek
b) Dinleyip izlediği halde engelle(ye)memek.
Üçüncü hesap da şu:
En ufak meselede veya itirazda bile; "altlar"ın, "astlar"ın, yargısız oda hapislerinden ordudan ihraca uzanan bir menzilde kalıverdiği askeriyede...
Emrindeki çavuşlar ve yüzbaşının "Biz ona suikast ihbarını iletmiştik" dediği bir albayımız var.
(Albayım, mevzu o değil ama, unutmadan söyleyeyim; bu hükümet sizin için de "Albaylıkta kadrosuzluk yüzünden bekleme yerine emekli olup tazminat alabilme imkanı" çıkardı. Hayırlı olsun! Hakkınızda konuşan uzman çavuşlarla ilgili "iyileştirme" taslakları ise yıllardır Meclis'te bekletiliyor. Zaten uzman çavuşlar hâlâ orduevine filan giremiyor!)
Yani "bi korkusu olanın dinlenmesi, izlenmesi" bir yana...
"Bu adamlar suikast yapacak" dendiği halde, artık ben diyeyim umursanmaması, siz deyin yol verilmesi, adım adım örülmüş cinayet ağı ortada.
Yani, çok konuşursanız sizi dinleyen bir devletiniz, hükümetiniz, polisiniz, askeriyeniz var...
Ama (mutlaka birçok şeyi de önlemişlerdir de) vuruyorum diyen bir suikasta adeta "kulak yerine yol" vermiş devletlileriniz de!
O yüzden, Ulaştırma Bakanı matrak adam ama, içimizi çok acıtıyor!
Kulağımızı da tırmalıyor.