kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Haziran 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ŞELALE KADAK

Malatyalı işadamları hayır işinde yarıştı ve ortaya 'Sevgi Evleri' çıktı

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun, 'Hayır işlerinde yarışan insanların memleketi' diye adlandırdığı Malatya'da kimsesiz çocuklarla bir araya geldiğimiz gün gördüklerimle içimin inanılmaz rahatladığını hissettim.
Neticede bu güzel kayısı şehrinde hiç de güzel olmayan olaylar yaşanmamış, birileri o kimsesi olmayan çocuklara yurtlarda kötü muamele yapmış ve bunu da bütün Türkiye öğrenmişti. Herkesin içi acımıştı.
Neyse ki bu olayın üstünden çok geçmeden Malatyalı işadamları harekete geçti. Malatya İşadamları Derneği (MİAD) Başkanı Yunus Akdaş önderliğindeki işadamlarının amacı, bu çocuklara hayatlarında hiç yaşamadıkları ev ortamını sunmak, yepyeni bir yaşam alanı kurmaktı.
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı olan Nimet Çubukçu, zaten Türkiye genelinde kimsesizler için yeni sevgi evlerini projelendiriyordu ve Malatyalı işadamlarının bu konuda ilginç bir projeyle kendisine gelmesinden son derece mutlu oldu. Hatta Başbakan Erdoğan da projeye destek vermesiyle proje ciddi bir büyüklüğe ulaştı.
Öyle ki daha önce ancak 5 villadan oluşması planlanan 'Sevgi Evleri' bir anda Malatyalı işadamlarının desteğiyle 16 villaya ulaştı.
İşte biz de o gün bu villaların açılışına tanıklık etmek üzere Malatya'daydık. Her biri kendi sektöründe marka haline gelen Malatyalı işadamları Şahin Nalbant, Abdullah Kığılı, Yusuf-Yunus Akdaş, İsmail Kutlu, Vahap Küçük, Orhan-Derviş Peker, Mahmut Çalık, Mesut Toprak ve Malatya'da şu anda önemli bir projeyi gerçekleştirmek üzere harekete geçen Malatya Girişim Grubu ile Malatya Ticaret ve Sanayi Odası ve de Türkiye İşkadınları Derneği (TİKAD) en az bir villa yapımını üstlenerek projeye dahil olmuşlardı. Yunus Akdaş'dan aldığım bilgiye göre, Beylerbeyi Deresi'ne bakan ve üstelik de son derece güzel bir açık hava tiyatrosunu da barındıran Sevgi Evleri için 6 milyon YTL harcanmıştı.
Doğrusu gördüğümüz manzara yaraların gerçekten sarıldığı şeklindeydi. Çocukların gözleri gülümsüyordu. Kimbilir belki de o gün onların bayramıydı, herkes onları hatırlamıştı o yüzden gülümsüyorlardı ama yine de biz gittikten sonra da onlara iyi bakılacağının garantisini adeta MİAD'dan almıştık. Anlaığım kadarıyla Nimet Çubukçu'nun elleri de hiç olmadığı kadar çok bu çocukların üzerindeydi ve bizlerin içi gerçekten rahatlamıştı.
Evleri tek tek dolaşırken yanıma bir kız çocuğu yaklaştı, 'Çok güzel olmuş bu ev. Sen de mutlu musun' diye sordum, büyük bir heyecanla, 'Ev değil villa burası, villa' dedi. İki katlı villalarda insanın içini açan renkler kullanılmış, yerlere kendini gerçekten evinde hissedeceğin halılar serilmişti.
İlginçtir, kız çocukları nevresim takımlarında Fener ya da Beşiktaş gibi futbol takımlarının renklerinin kullanıldığı erek çocuklarının yataklarını kıskanıyorlardı! Zaten hangi kız çocuğuyla konuşsam, ya teknik direktör ya da futbolcu olmak istiyordu!

Kenan Işık Tiyatrosu
Ünlü tiyatro sanatçısı Kenan Işık için de o gün çok duygusal bir gün oldu. Çünkü Sevgi Evleri'nde Beyler Deresi'ne doğru bakan yamacın kenarında kurulan açık hava tiyatrosuna ismi verilmişti.
Sanıyorum, bundan sonra Kenan Işık ne bu tiyatrodan ne de bu güzel çocuklardan vazgeçer.