kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Haziran 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Sıcak parada artış

Yeni Haber
Faizlerde Nisan ayından bu yana artarak süren yükseliş, ekonomi ve siyaset alanında artan istikrarsızlığın etkisiyle ilk çeyrekte kaçışa geçen sıcak para için Türkiye'yi yeniden cazip hale getirdi.

Faizde yükseliş trendin devam edeceği beklentisinin yerleşmesi, Ocak-Mart dönemindeki kaçışı frenleyip, sıcak para hacmini tekrar artışa geçirdi.

Merkez Bankası Mayıs'tan sonra Haziran'da da faiz artırımına giderken, iç borçlanmada Haziran'da yüzde 21.5'e çıkan bileşik faizin, 43 milyar YTL'lik yüklü itfalar nedeniyle Temmuz-Ağustos'ta daha da yükselmesi bekleniyor. Faizde devam etmesi beklenen yükseliş, artan ekonomik ve siyasi istikrarsızlığa rağmen sıcak para yatırımları için Türkiye'nin cazibesini artırıyor. Gelecek bir yılda beklenen yüzde 12 dolayındaki reel faiz, Türkiye'nin yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edeceğini gösteriyor.

İLK ÇEYREKTEKİ ERİME

Yabancı yatırımcıların Türkiye'de büyük bölümü Borsa ve DİBS'te tutulan portföylerinin 2007 sonu itibariyle 107 milyar dolar olan toplam değeri, bu yıl Ocak-Mart döneminde yüzde 24 oranında 25.7 milyar dolar azalarak Mart sonu itibariyle 81.4 milyar dolara inmişti.

Küresel finans sisteminde yaşanan kriz tehdidi ve Türkiye ekonomisine ilişkin göstergelerdeki bozulmaya artan iç siyasi istikrarsızlık algısının eklendiği Ocak-Mart döneminde, yabancı yatırımcıların Türkiye portföylerinde yer alan varlıklarda yaptıkları satışlar yanında, özellikle Borsa'da yaşanan hızlı düşüş, yükselen faizlerin DİBS portföyünün değerini düşürmesi ve kurlardaki yükseliş etkili oldu.

NİSAN VE MAYIS'TA YENİDEN BÜYÜDÜ

Yabancıların Türkiye'deki portföy yatırımlarının hacmi, iç ve dış belirsizliklerdeki artışa rağmen, Nisan ayından itibaren yeniden büyümeye başladı.

Sıcak para hacmi Nisan ayında 2 milyar 188 milyon dolar artarak 83 milyar 572 milyon dolara, Mayıs ayında da 2 milyar 237 milyon dolar artışla 85 milyar 808 milyon dolara yükseldi. Böylece sıcak parada iki ayda 4 milyar 424 milyon dolarlık bir artış yaşandı. Bu artış da tamamen Borsa kaynaklı olarak gerçekleşti.

Mayıs sonu itibariyle sıcak para hacminin 51 milyar 831 milyon dolarlık bölümünü İMKB'deki hisse senedi, 28 milyar 81 milyon dolarını DİBS portföyü, 5 milyar 896 milyon dolarlık bir bölümünü de mevduatlar oluşturdu.

Yabancılar, Türkiye'deki portföylerinin büyük bölümünü Borsa'da tutuyor. Yükselen faizlerin izleyen dönemde DİBS'lere yönelik yabancı alımlarını artırması bekleniyor.

FAİZDE YÜKSELİŞİN SÜRMESİ BEKLENİYOR

Enflasyon başta olmak üzere ekonomik göstergelerdeki kötüleşme ve siyasi istikrarsızlığın artması, ekonomide ileriye yönelik güveni yok ederek, tüketim ve yatırım eğilimini olumsuz etkilerken, Merkez Bankası 22 ay aradan sonra Mayıs'ta gittiği faiz artırımını Haziran'da da sürdürerek borç verme faiz oranını yüzde 16.25'e kadar çıkardı.

Vadesi gelen eski borçlarını yeni borçla çeviren Hazine'nin iç borçlanma maliyetleri de özellikle ikinci çeyrekte olmak üzere yılbaşından bu yana hızla yükseldi.

Hazine'nin itfaların finansmanı için yaptığı iç borçlanma ihalelerinde, iskontolu DİBS'lerin Ocak ayı ortalamasında yüzde 16.23 olan yıllık bileşik faizi, Haziran'da yüzde 21.54'e kadar çıktı. İç borçlanmanın maliyeti beş aylık dönemde yaklaşık 5 puan olmak üzere yüzde 33 arttı.

İç borçlanma faizini Nisan 2006'da yüzde 13'lere kadar indirebilen Hazine, Mayıs-Haziran 2006 dalgalanmasının bozduğu dengelerin izleyen dönemde bir türlü yeniden sağlanamaması yüzünden, iki yıl öncesine göre yaklaşık 8 puan daha yüksek maliyetle borçlanma noktasına geldi.

Faizlerdeki yükseliş seyri paralelinde devam etmesi beklenen maliyet artışı, izleyen dönemde ödenecek faizin hızla büyümesi anlamına geliyor. Borçlanma maliyetinin artmaya devam etmesinin, Türkiye'nin ileriki dönemdeki faiz yükünü aşırı büyütebileceği, faturanın katlanacağı belirtiliyor

TEMMUZ-AĞUSTOS'TA REKOR İTFA VAR

Bu arada Hazine'nin iç borç çevirmede oldukça zorlu bir döneme girmesi, faizde yükseliş baskısını ve sıcak paranın Türkiye'ye ilgisini sıcak tutuyor. Yılın ilk altı ayında 55 milyar YTL dolayında geri ödemede bulunan Hazine, Temmuz ve Ağustos aylarında toplam 43 milyar YTL ile neredeyse bu dönemdekine yakın tutarda itfa gerçekleştirecek.

Hazine'nin faizlerde artış eğiliminin sürdüğü bu konjonktürde kısa dönem içinde bu çapta bir itfa yapmak zorunda olması, borç verenler karşısında elini zayıflatıyor. Bu nedenle yaz aylarında yapılacak ihalelerde yıllık bileşik faiz oranının yüzde 25-30 dolayına ulaşabileceğine işaret ediliyor.

YÜKSEK REEL FAİZ BEKLENTİSİ

Yıllık TÜFE artışı Mayıs sonu itibariyle yüzde 10'un üzerine çıkarken, Merkez Bankası'nın mali ve reel kesimde yaptığı Haziran ayı birinci beklenti anketinde gelecek 12 aylık dönemde TÜFE bazında enflasyon beklentisi yüzde 8.57 çıktı. Gelecek bir yıllık dönemde enflasyonun bu düzeyde gerçekleşmesi, Haziran ayında yüzde 21.54 yıllık bileşik faizle tahvil alanlar için, bir yılda yüzde 12 ile hiçbir ekonomide elde edilemeyecek bir reel faiz getirisi anlamına geliyor.

Gelecek 12 aydaki enflasyonun yüzde 10 olması bile, bu ay alınan tahvillerde gelecek bir yıllık dönemde yüzde 10'un üzerinde reel faizi garanti ediyor. Bu da yerli ve yabancı yatırımcılar açısından devlet iç borçlanma senetlerine yatırımı cazip hale getiriyor.

(ANKA)