kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Haziran 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MAHMUT ÖVÜR

Dokuz Eylül rektörünü seçiyor!

İzmir'deki yerel seçim hazırlıklarını yakın takibe alınca bir başka ilginç seçim dikkatimizi çekti. Dokuz Eylül Üniversitesi rektörlük seçimleri.
Türkiye'de üniversitelerin işleyişi bir standarda bağlanmadığı için her rektörlük seçimi mutlaka gergin tartışmalara dönüşüyor.
Projelerden çok, tıpkı siyasetteki gibi "değerler" üzerinden rektörlük yarışı yapılıyor.
Şimdi aynı şey İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nde yaşanıyor. Bilim dünyamızın 7 etkili ismi rektör olmak için çaba harcıyor.
Tıp Fakültesi kökenli bilim insanları Prof. Dr. Sedef Gidener, Prof. Dr. Siraç Dilber, Prof. Dr. Hale Akpınar, Prof. Dr. Atilla Akkoçlu, Prof. Dr. Mehmet Füzün, mühendis kökenli Prof. Dr. Halil Köse ve İktisadi Ticari İlimler'den gelen Prof. Dr. Zerrin Toprak rektör olmak için çaba harcıyorlar.
Rektörlük yarışının ağırlıkla Siraç Dilber ve Sedef Gidener arasında geçeceği konuşuluyor. Ancak kulislerde konuşulan bir şey daha var.
Yarın yapılacak seçimlerde ne yazık ki bilimsel projeler değil, ideoloji ve kimlik meseleleri ön plana çıkıyor. Bu yaklaşımdan en çok rahatsız olan da yarışın etkili isimlerinden Prof. Dr. Siraç Dilber.
Rahatsızlığı da doğal, çünkü o ideolojisi ile değil projeleriyle iddialı bu yarışta. Uzun yıllar yurtdışında çok ciddi bilimsel çalışmalara imza atmış olun Dilber'i aslında Türkiye kamuoyu da iyi tanıyor. Sık sık medyada "Kansere 'kök'ten çözüm umudu" manşetleriyle yer aldı.
Avrupa Gen Tedavileri Derneği Genel Sekreteri olan Dilber, aynı zamanda uzun yıllar, dünyanın en önemli ödüllerinden Nobel Tıp Ödülleri'ni belirleyen İsveç Karolinska Enstitüsü sekreterliğini de yaptı. Enstitüde dünya çapında araştırmalara imza attı. Şimdi bu derin bilgi birikimini ülkesinde hayata geçirmek için çalışıyor.
Kısaca Türkiye'nin yurtdışında başarıya ulaşmış sayılı bilim adamlarından biri...
Birbirinden değerli bilim adamlarının rektör olmak için yarıştığı yarınki seçimlere umarız yürütülen "değerler" tartışmasının gölgesi düşmez.