kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Mahkemenin suyu

Vedat Dalokay bir dönem Ankara'nın belediye başkanıydı. Sevimliydi, espriliydi, zekiydi, delidoluydu. Karizmatikti. MeclisÇankaya güzergahında "yolkaldırım genişletmesi" yapacaktı. Ama o güzergahta pek çok "büyükelçilik" var. Dalokay "rica" etti:
- Bahçelerinizden biriki metre alacağım.
Elçiliklerden biri "hayır" dedi:
- Alamazsınız.
"Yasaya, usule, geleneklere, uluslararası anlaşmalara göre" Dalokay, hiçbir büyükelçiliğin "santimetrekaresine" bile dokunamazdı.
Bunun için "iki ülke Dışişleri'nin mutabakatı" gerekiyordu.
Dalokay ne mi yaptı?
Büyükelçiliğin suyunu kesti.
Ortalık karıştı.
Dışişleri bakanı, hatta başbakan devreye girdi. Herkes Dalokay'ı aramaya başladı. Rahmetli Vedat beyin ise keyfine diyecek yoktu.
Sonra ne mi oldu? Önce Vedat Dalokay "suyu bağladı." Bir süre sonra da büyükelçilik "anlayış gösterdi", Vedat bey de istediği "yol-kaldırım düzenlemesini" yaptı.
Dostumuzdu, yurtdışında tanınan başarılı bir yüksek mimardı Dalokay.
Trafik kazasında kaybettik.
Vedat bey hayatta olsaydı, "bugün yaşananlara bakıp" ne derdi acaba?
"Tahminimizi" söyleyelim.
"Tanıdığı" bir AK Partili'yi arardı.
Ve "hınzırca gülerek" kafasındaki formülü söylerdi.
- Gidin Anayasa Mahkemesi'nin de, Yargıtay'ın da, Danıştay'ın da sularını kesin.
Akşam da "Yüksek Mühendisler Birliği" ne gidip "yaptığı muzipliği" anlatır, çevreyi kahkahaya boğardı.