'Yapacağımız çok şey var ama siyasi kriz varken ne işe yarar'

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türk Sanayi ve İşadamları Derneği (TÜ- SİAD) üyelerine yaptığı sunumda ileride yapacaklarını anlatırken, "Biz mali kural çalışmalarını başlattık. Orta vadeli mali çerçeve içinde bunu tutturacağız. Ancak tüm bunlar siyasette kriz varsa, kurallarını yerine getiremeyecekseniz ne işe yarar" dedi. Hükümetin Orta Vadeli Programı mayıs başında açıklamasından sonra TÜSİAD'ın itiraz mektubu ile 'yeni program istiyoruz' açıklamaları ve Şimşek'in bunlara yanıtlarının ardından iki taraf dün biraraya geldi. Şimşek, TÜSİ- AD üyelerine Çırağan Sarayın'da bir sunum yaptı. Toplantıya katılanlardan edinilen bilgiye göre, Şimşek IMF heyetinin geliş tarihini 18 - 19 Haziran olarak açıkladı. IMF heyetinin ziyaretinin ardından "ihtiyati stand by mı stand by mı yapılacağını konuşacağız" dediği öğrenilen Şimşek'in "Biz mali kural çalışmalarını başlattık. Harcamalara alt ve üst limit gibi bazı kurallar koymak ve onu da aşmamak lazım. Orta vadeli mali çerçeve içinde bunu tutturacağız. Tarihte böyle bir çerçeve açıklayan hükümet veya ülke yok. Tüm bunlar siyasette kriz varsa, kurallarını yerine getiremeyecekseniz ne işe yarar" şeklinde konuştuğu bildirildi.

'TÜRKİYE İHMALE GELMEZ'
TÜSİAD'ın programla ilgili eleştirilerini hatırlatan Şimşek, "Orta vadeli programı eleştirirken tamamına bakın. Sadece mahalli idareleri kafaya takmayın. Belediyeler ve kamu yükümlülüklerini bundan sonra biriktiremeyecek. Sizin bizim belediyelerden alacaklarımızı biliyor musunuz? TMSF'den sonra en fazla alacaklarımız belediyelerden" değerlendirmesinde bulundu. Cari açığa değinen Şimşek'in Türkiye'nin büyük pazar olduğuna vurgu yaparak, "Türkiye'yi kimse ihmal edemez. Siyasi istikrar korunursa, doğrudan yabancı yatırımcılar Türkiye'ye gelmemezlik yapamazlar" dediği belirtildi. Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: "İş dünyasından bazıları ve bazı ekonomi yazarları ezbere konuşuyorlar. Kimse ev ödevini yapmadan, rakamlara bakmadan konuşuyor. Enflasyonda en fazla kaygıyı Türkiye'nin duyması lazım ama kaygılı değiliz."