kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
İzleyicilerin yolladığı kitaplar her bir çocuğu yeni dünyalara götürecek.

Madame Bovary Siverek'te

Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu'nun televizyonda yaptığı sabah haber programı, Van, Urfa, Ağrı ve Malatya gibi şehirlerde, çok sayıda kitapla donanan kütüphanelerin oluşumuna vesile oldu. İşte, Doğulu çocukların hayallerini gerçekleştiren kütüphanelerin hikâyesi.....
İLİŞKİLİ HABERLER
Madame Bovary Siverek'te
Güzel bir gün, kitapla başladı bu okulda. Kapısında kilit olan, okula birkaç metre ötedeki taş bina, ilk kez kapılarını açtı Siverekli çocuklara. Bahçesinde inekler otluyor, horozlar geziniyordu. Üzerinde Siverek Üstüntaş İlköğretim Okulu yazan mavi tabelaya bir cümle daha eklendi. Güzel 1 Gün Kütüphanesi... Televizyon izleyicilerinin seferberliği, bu kütüphanede güç buldu. İlk kez bir sabah haberinde yüzlerce koli kitap toplandı ve her dönemin ünlü yazarı Siverek'te bir araya geldi! Aydınlık Siverek gecelerinde çocuklar, bundan böyle kendilerine birer yıldız seçip, onun Küçük Prens'i olmayı düşleyecekler, aralarından bazıları pilot olmayı hayal ederken, "Peki kitaptaki bu martı bizim kargaya benzer mi acaba?" diye soracaklar birbirlerine... Madame Bovary, Siverekli genç bir kızın kollarında hayat bulacak yeniden... Ve belki de çocuklar başak tarlalarında hayallere dalıp, ıssız bir adada olmayı düşleyecekler birlikte... Her şey youtube'daki bir görüntüyle başladı. Okul sırasını kendilerine darbuka yapmış, rap söylüyorlardı. İki afacan çocuğun bu yeteneğini fark eden İngilizce öğretmenleri, youtube'a görüntüyü geçivermişti... Onlara bayıldım, peşlerine düştüm. Van'ın yoksul mahallelerinden birinde, İnönü İlköğretim Okulu'nda buldum. 12 yaşındaki iki arkadaş Yusuf Ali Özaras ve Batuhan Çalışkan teneffüste can sıkıntısından, sırada tempo tutarak beste yapmaya başlamış, şöhretleri bir anda tüm okula, oradan Van'a ve bölge okullarına kadar yayılmıştı... İlk kez uçağa bindiler, istanbul'a geldiler. Ve televizyonda hiç heyecanlanmadan şarkılarını söylediler. İki afacan, güzel bir günde hepimizi mest etti... Sordum onlara, "Bizden ne istersiniz?" diye. "Bir kütüphanemiz var, canımız girmek istemez. Kitaplarımız eski. Dilleri bile eski..." deyince, bir şeyler oldu. Sanki stüdyonun ısısı yükseldi, ışıklar başka türlü parladı, telefonlar harekete geçti, hatlar kilitlendi. O günden itibaren hızla kanala kitap yağmaya başaldı... Kırklareli, Kastamonu, Niğde, Balıkesir, İzmir, Bursa, Manisa, Muğla, Bodrum, Mersin, Çanakkale, Antalya... Her şehirden kitap yollamak isteyenler, telefon edip, "Ansiklopedi de olur mu?" diye soranlar, bu çocuklar için yeni kitap satın alanlar, kütüphanesini tümüyle hediye etmek isteyenler... İşte izleyicinin gücü dedirttiler... Yetişemedik gelen kolilerin hızına... Van bitti, sıra Urfa'ya geldi. Siverek'ten idealist okul müdürü Kürşat Harmankaya bağlandı yayına... "Van'a var da bize yok mu? Bizde bırakın kitabı, kütüphane bile yok," dedi. Viranşehir'in Kemberli Köyü'nden de istek aldık. Ve bir yol haritası çıkardık. Topu topu yedi kişiydik. Ağır kolileri taşırken bize yardım eden herkese teşekkürü bir borç bildik. Yol haritamız Van'dan başladı, Ağrı'ya kadar ulaştı. Viranşehir, Büyük Kemberli'den, Siverek'e geçerek hızla 10 bin kitaba vardı. İzleyicilerin ilgisi, kütüphanelerde güç buldu. Ama ne güç... Şanlıurfa'da, Siverek'teydim geçtiğimiz cuma günü. Bahçesinde inek otlayan Güzel 1 Gün Kütüphanesi'nin kapısından içeri girdiğimde inanamadım gördüklerime. Hemingway, Flaubert, Dostoyevski, Balzac, Saint Exupery, Tolstoy, Orhan Kemal, Sait Faik, Yaşar Kemal, Ömer Seyfettin, Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk, Latife Tekin, Adalet Ağaoğlu, Aziz Nesin, Jack London, Paolo Coelho... Özenli bir şekilde sıralanmış, yeni tozu alınmış raflarda yerlerini almışlardı.