kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Mehmet Ali Alabora: Barışı siviller üretecek çünkü devlet beceremiyor

MİNE GÜLTEKİN
Memet Ali Alabora 'Kariyer Yolculuğuma Başlıyorum' etkinliği için Van'a gitti ve Vanlı çocuklara adım adım renkli kariyerini anlattı. Alabora ile aktivist yönü üzerine konuştuk..
İLİŞKİLİ HABERLER
Mehmet Ali Alabora: Barışı siviller üretecek çünkü devlet beceremiyor
Toplum Gönülleri Vakfı (TOG) ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) şu sıralar 'Renkli Ufuklar' projesi çerçevesinde, çocukların gelişimine yönelik bir dizi organizasyon düzenliyor. Bunlardan biri olan 'Kariyer Yolculuğuma Başlıyorum' adlı etkinlikte; mesleğinde profesyonelleşmiş isimler, çeşitli illerde 11-13 yaş arası çocuklarla bir araya geliyor ve deneyimlerini paylaşıyor. Bu buluşmaların Van ayağındaki profesyonel, oyuncu Memet Ali Alabora oldu. Alabora 31 yıllık hayatına aslında pek çok deneyim sığdırmış... Profesyonel tiyatro ve sinema oyunculuğunun yanı sıra o; Garajistanbul'un kurucu ortağı, eski bir televizyon muhabiri, basketbolcu, oyuncu eğitmeni ve bir klasik müzik dergisi (Andante) yazarı. Kamuoyunun çok fazla bilmediği bir başka önemli yönü de, sıkı bir aktivist oluşu. Çocuklarla buluşmasından hemen sonra, onunla bu bilinmeyen yönü üzerine söyleştik...

- Vanlı çocukları nasıl buldunuz?
- Ben Türkiye'nin çeşitli yerlerine gidip bu tür programlara katılıyorum sürekli. Ve gittiğim yerlerde de yeni birileriyle tanıştığımda, yaşı hiç önemli değil, mutlu oluyorum. Vanlı çocuklarla birlikte olmak da çok keyifliydi, onlara bir şeyler öğretirken ben de onlardan, onların heyecanından yeni bir şeyler öğrendim. Ve onlar adına da umutluyum. Doğu'dan çıkıp istediğini yapmış olan çok insan var. Ama şehirdekilerle eşit şartlarda olmadıkları kesin. Türkiye maalesef eşit eğitim şartlarının olduğu bir ülke değil. O yüzden TEGV var mesela, o yüzden sivil toplum kuruluşları bir şeyler yapmaya çalışıyor.

- Mesleğiniz dışında çok sayıda sivil toplum kuruluşuna destek oluyorsunuz, tüm bunlara vakit yaratabilmek zor olmuyor mu?
- Aslında hepsi birbirini bütünleyen şeyler. Ben bütün zamanımı Garajistanbul gibi kendi de bir STK olan bir sanat oluşumuna ayırmayı tercih ettim. Garajistanbul'da sanat yapma biçimimizin içinde bir özgürlük alanı yarattık kendimize. Savaş karşıtı ya da çevre hareketinin içinde olmak da, kendine özgürlük alanları açmakla ilgili bir şey. Ayrıca ben bunları ünlüyüm, yapmalıyım diyerek yapmıyorum. Başka bir meslekte olsaydım da yine yapardım. Bu benim kişisel tercihim. Ben sanatçıların ya da ünlülerin böyle bir sorumluluğu ya da zorunluluğu olduğunu düşünmüyorum.

- Halkı teşvik etmede faydası olmaz mı sizce?
- Ben bizden bağımsız bir halk olduğuna, 'üçüncü şahıs' gibi bir halk olduğuna inanmıyorum. Bence kahramanlara, önümüzde yürüyecek önderlere ihtiyacımızın olmadığı bir şey bu. Yeniden dönüşümümüz ancak böyle olacak bence. O, kahramanlara ihtiyaç duyulan mevzu, çok ataerkil bir mevzudur. Çok iktidara dayalı bir şeydir.

- Peki şu aralar aktif olarak neler yapıyorsunuz?
- Garajistanbul'un ortaklık içinde olduğu pek çok STK var. Mesela TOG, TMMOB, KESK, DİSK, TTB ile ilişkiler içindeyiz. Bugünlerde Hasankeyf ile ilgili çalışıyoruz, orada baraj yapılmasına karşıyız; Hasankeyf'imizi geri istiyoruz. Ayrıca Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'nun ilk imzacılarından biriyim.

Haberin fotoğrafları