kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Haziran 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ŞEREF OĞUZ
ÖNERİ-YORUM

Ürün kentleri

Bütün yöreleri eşit kalkındırma sevdamız bize, kaynak israfından başka bir şey getirmedi.
Her yerde her şeyi yapmanın yanlış bir strateji olduğunu anlayana dek çok zaman ve para kaybettik.
Şimdi biliyoruz ki belli yörelerde belli sektörlere odaklanmak ve sanayide kümelenmeyi sağlayarak rekabet avantajı peşinde koşmak daha akıllıca.
Fakat biz bu noktaya taşınana dek bu yeni yaklaşımı bizden önce hayata geçirenler, her zamanki gibi bizim önümüzde gidiyor.
Bunlardan biri de Çin. Ucuz işgücü ve ölçek ekonomisinin avantajlarıyla ülke sanayilerini ülkelerinde vuracak kadar güçlü bir akım olarak karşımızda.
Bizler, çok ucuz ve giderek kaliteyi de keşfeden ürünleriyle nasıl baş edeceğiz diye düşünürken Çin, bir adım daha öne giderek, ürün kentleri oluşturdu bile.
Peki Çinliler bunu kendiliğinden mi yaptı? Hayır. Devlet, uzun vadeli stratejilerle yıllarca bıkmadan usanmadan bu kentlerin altyapısını oluşturdu.
Tasarlanan teşvik ve düzenlemelerle belli ürünlerde uzmanlaşmış insanları aynı yerde topladı.
Bununla da yetinmeyip, aynı işi yapan insanları, rekabet yerine işbirliğine yönlendirdi. Piyasadaki aktörleri, mesela kravat kenti tasarım örneğinde olduğu gibi, dizayneri, okulu, modacısı, malzemecisi hatta ambalaj ve etiketçisini var etti.
Bu aktörlerin birbiriyle buluşmasını, konuşmasını ve ortak hareket etmesini sağladı.
Şimdi sıra, tüm dünyanın iki yakasını, Çin Malı Kravatlarla bir araya getirmeye geldi.
Bunu yaptığında, dünyanın diğer kravat üreticilerine karşı konulmaz bir rekabet avantajının da üzerine oturuyor olacak.
Çin mallarına karşı kendimizi "sınırlasak yasaklasak saklasak" tartışmasın henüz tamamlamamışken Çin'in kümelenme konusundaki bu gayreti, üretim dengelerinin bileşenlerini yeniden tanımlayacak.
Çin örneğindeki başarının dinamiklerine bakınca, neyi eksik bıraktığımız çok daha netleşiyor.
Liderin vizyonu ve izleyicilerinin sürdürülebilir gayreti, bu başarının temelindeki harcı oluşturmuş.
Geniş alanlar tahsis eden yerel yönetim, girişimcilere üretim parkları sağlayan devlet, vergide muafiyet, ulaşımda öncelik ve sonuç; Dünya çapında ürün kentleri.
Organize sanayi bölgesiyle övünenlerimizin, bir ürün kenti olarak ortaya çıkacağı günü bekliyorum.