kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Haziran 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Ergun'a bir sitemim var..

Ergun Babahan hem sevdiğim bir arkadaşımdır, hem de açık söyleyeyim, Sabah'a geldiğim günden beri en uzun ve en rahat çalıştığım Genel Yayın Müdürü.. İşin başında o varsa, özgürlüğümü doruklarda yaşarım. İçerik olarak değil. Yukarda Allah var, hiçbir Genel Yayın Müdürü yazılarımın kelimesine karışmadı. Ergun bana gazetede en geniş yeri açar. Sınır tanımaz.. Öylesi..
Neden?..
Çünkü Ergun gazetecidir. Dinç Bilgin ekolünden yetişmiş, Yeni Asır okulundan Sabah'a taşınmışlardandır. Temeli sağlamdır. Genel Yayın Müdürlüğü'ne Yeni Binyıl'da başladı. Türkiye'nin ilk demokrat gazetelerindendir. Bugünün samimi demokratlarının çoğu bu gazeteden gelmedir.
Ergun da demokrattır. Başından beri.. Sonradan olmalardan, zamana ve zemine uyanlardan değil. Bu yüzden onun görüşlerini gazetenin TMSF dahil yeni sahiplerine bağlayanlara şaşıyorum. Ergun hep ayni Ergun.. Düşündüğünü inandığını yazar. Fanatik derecede Fenerli olduğu halde, dokunulmaz başkan Aziz Yıldırım'ı en sert eleştiren adam odur mesela, medyada..
..Ve de Ergun, bu gazetenin en sıkıntıya düştüğü, en bunalımlı dönemlerinde görev yapmıştır.. Vatancılar gitmiş ve geriye nerdeyse bozgun havası kalmışken.. Gazeteye TMSF el koyup, Sabah yeni bir karanlık geleceğe düşmüşken..
Ertuğrul Özkök "Ben bir cambazım" demişti. Sabah Genel Yayın Müdürlüğü hele kritik dönemlerde cambazlığın süperini gerektirir. Ergun tahterevallinin ortasında soğukkanlılıkla durup dengeyi sağlamayı başarmıştır.
Ona çok kızdığım günler oldu. "Biz işimizi yapalım" demek dururken gazeteler savaşı içine girdiğinde mesela.. Ben Cumhuriyetçiyim.. O demokrat.. Görüşlerimiz de uyuşmaz pek.. Ama bunlar dostluğumu engellemez..
O zaman sitem niye?..
Gazetemize yönelik eleştirilerime bir numaralı sorumlu olarak yanıt vermek zorundaydı, köşe yazarı olmanın da ötesinde.. Verdi de.. İtirazım yazısındaki bir cümleye..
Beni, gazeteyi okurlara şikâyetle itham ediyor.
"Eleştiri" ne zamandan beri "Şikayet" oldu Ergun?.
Hemen o yazının yanında hayatta en sevdiğim adamlardan Fatih Terim'e yönelik çok ağır eleştirilerim vardı o gün, tam sayfa.. Fatih'i şikâyet mi ettim ben şimdi okura?. Ya da sen Zico'yu Fener camiasına şikâyet mi ediyorsun?.. Ya da Deniz Baykal'ı millete.. Umur Talu, Çalışma Bakanı'nı sendikalara mı gammazlıyor.. Bazıları Atatürk'ten mi şikâyetçi fena halde?..
Eleştiri hep olacaktır.. Herkesi eleştirenlerin, kendilerini de eleştirmelerinden doğal ne var?..
Kaldı ki, biz bir aileyiz. Sabah ailesi.. Bu ailenin temelinde okurlar var.. Onlar bana yazıyorlar.. Ben de onlara.. Aile içi bir sohbet.. Bir dertleşme.. Olaya öyle bak Sevgili Ergun..
Şikâyet falan yok.. Sakın ha!..