kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Eşime hangi haliyle aşık olduysam öyle kalmalı!

BAŞAK ÇOKAN - MAGAZİN
Türk kadınlarını doğal halleriyle fotoğraflayıp sergi açan Okan Bayülgen: Bin tane estetik yapıyorlar, sonra adam kalkıp 'Gece bununla mı yatacağım!' diyor. Ben eşimi hangi haliyle sevdiysem öyle kalmasını isterim...
Okan Bayülgen; programcılık, oyunculuk, sunuculuk ve yapımcılıktan sonra fotoğrafçılığa da iyice ısındı. Dove firmasıyla ortaklaşa bir proje yürüten ünlü şovmen, geçtiğimiz günlerde Nişantaşı'ndaki Sofa Otel'de 'Çünkü Gördüğüm En Güzel Kız Sensin' adlı bir sergi açtı. Serginin en önemli özelliği; Bayülgen'in sergiyi görmeye gelen kadınların fotoğraflarını çekip, onları sergilemesi. Böyle bir konseptin dünyada ilk kez uygulandığını söyleyen Bayülgen'le; sergisini, Türk kadınlarının güzelliğini ve kendi hayatından geçen güzellerin ona hissettirdiklerini konuştuk

* Serginizdeki fotoğraflar neden siyah-beyaz?
Genellikle fotoğraflarımı renkli çekiyorum. Ancak bu proje siyah-beyaz olmak zorundaydı çünkü ancak bu renklerle ifadeyi ortaya çıkarabiliyorum. Gözlerdeki anlamı ve vücut dilini daha iyi vermemi sağlıyor. Kadınların kendilerine güvenlerini göstermek için en doğru seçim bu!

SOKAKTAKİ HALLERİNİ ÇEKTİM!
* Neden özellikle kadınları kullandınız?
Bu çalışmada kadınların kendilerinden memnuniyetlerini yansıtmak istedim. Makyöz ya da kuaför kullanmadım. Sonradan fotoğraflarla oynamadım. Kadının sokağa çıktığı haliyle kendinden memnun olduğunu göstermek istedim.

* Sergiye gelenler kendi fotoğraflarının çekileceğini anladıklarında nasıl tepkiler verdiler?
İlk etapta tepki gösterenler oldu ama sonra ikna oldular. "Ben bu kılıktayım. Elimde alışveriş torbaları var. Acaba güzel miyim?" diyenler de oluyor. Aslında topraklarımız üzerindeki kızların ne kadar güzel olduğunu ortaya çıkarıyoruz.

* Makyajsız da güzel olunabileceğini, ilk kez Emel Müftüoğlu'nun albüm kapağını çektiğinizde gözler önüne sermiştiniz...
Emel kendine has güzelliği olan bir kadın. Programında çillerini 10 kat bir şeyle kapattığını görüyorum. Ne gerek var? Bunu yaparsa, başka kadınlara benzer. Biz onu Emel olarak istiyoruz. Bazı programlarda, adamın karısını alıp bin tane estetik yapıyorlar. Adam beğeniyor ama bir yandan da kafasından, "Güzel olmuş da, ben bu gece bununla yatacağım" diye geçiriyor. Ben eşimi nasıl sevdiysem, ona hangi haliyle aşık olduysam öyle kalmasını, öyle değişmesini isterim. Artık herkes birbirine benziyor. Bu konuda medyanın çok büyük hatası var. Neden ısrarla Türk kızlarının Amerikalılar'a ya da Fransızlar'a benzemesini istediklerini anlamıyorum. Bizim kızlarımız daha güzel. Ben yabancı sevgililerimin Türk kızlarını görünce girdikleri kıskançlık krizlerini biliyorum ve herkese de anlatıyorum. Bir yerde oturduklarında; kapıdan içeriye esmer, sarışın, kızıl, melez, çilli ya da çekik gözlü kızlar giriyor ve bu durum yabancıları delirtiyor.

* Güzellik sizin için önemli mi?
Her kadın benim için kendi içinde farklı güzellikler barındırıyor. Elbette ilk görüşte üzerindeki kılıfa hayranlık duyuyorsunuz. Sonrasında iç güzelliği keşfediyorsunuz. Paris'te yaşasam ve Fransa'nın en güzel kızıyla çıksam, ayrıldıktan sonra herhalde "Allah'ım ben Fransa'dan taşınayım çünkü bu kadar güzel bir kızla bir daha çıkamam" derdim. Ama Türkiye'de her seferinde çok güzel hanımlarla beraber oldum. Ayrıldıktan sonra da, "Daha güzelini bulamam" demedim. Bizim kızlarımızın hepsi birbirinden güzel...

TÜM EX'LERİMLE ARKADAŞIM!
* Biraz da aşktan söz edelim. Şu anda hayatınızda biri var mı?
Yok. Hayat gelip geçiyor ve biz hayatın içinde birileriyle biraraya gelip, anlaşmaya çalışıyoruz. Belirli sürelerde de anlaşıyoruz. Artık anlaşamadığımızda, ilişkiler bitiyor. Aramak lafını sevmiyorum ve ben kimseyi aramıyorum. Bazı rastlantılar oluyor ve hayatıma birileri giriyor. Benim beraberlik yaşadığım insanlarla aramda bir arkadaşlık zemini oluşuyor. Aynı samimiyeti, sevgiyi, saygıyı ömür boyu koruyorum.

* En çok hangi konudan çıkıyor anlaşmazlık?
Mesela; bütün kadınlar tatil yapmak ister. Bense tatil yapmak yerine çalışmak isterim.

* Hiç çıkmadınız mı sevgilinizle tatile?
Çıktım ama gidince kavga ettik. Birlikte Küba'ya gidiyoruz. Kadının bir süre sonra sabrı taşıyor. "Şu işini bırak da, otelin havuzuna girelim" diyor. Benim yaptığım iş; hem çok eğlenceli, hem de 24 saat uğraşmamı gerektiriyor. Tatile çıkıp da, öyle sırt üstü uzanıp, aval aval etrafı izlemek bana göre değil!

* Neden ilişkileriniz evlilikle noktalanmıyor?
Hanımlar aile kurmaktan yanadır, tüm motivasyonları o yöndedir. Erkekler ise avlanmak ve ele geçirilmemek isterler. Hiçbir kadına; "Seninle evlenmeyeceğim. Çocuklarımız olmayacak. Hep Afrika'da fotoğraf peşinde koşacağız" diyemezsiniz. Benim hayatım 1.5 senelik ilişkilerle dolu. Bir süre sonra beraber olduğunuz insanın taleplerini dinlemek zorundasınız. Ortak noktada buluşamayınca da, ayrılıklar başlıyor.